Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsrail Dışişleri Bakanı’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaretamiz ifadelerine karşı sert bir yanıt verdi. Bahçeli, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail yönetiminin suçluluk psikolojisinin tezahürü olduğunu ifade etti ve Türk milletinin İsrail’in soykırımcı eylemlerine karşı kenetlendiğini belirtti.
Devlet Bahçeli, İsrail Dışişleri Bakanı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında kullandığı ifadeleri “nefretle lanetlediğini” belirtti. Bahçeli, İsrail Başbakanı ve hükümetinin izlediği politikaların tüm dünya tarafından bilindiğini vurgulayarak, bu yönetimin suçluluk duygusuyla hareket ettiğini ifade etti. İsrail’in 40 bine yakın masumu öldürdüğünü belirten Bahçeli, bu yönetimin hesap vereceği günlerin uzak olmadığını söyledi.
Bahçeli, Türk milletinin İsrail’e karşı kenetlendiğini ve her türlü siyasi, stratejik ve askeri hazırlığın yapılması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin hafife alınacak bir ülke olmadığına dikkat çeken Bahçeli, Türk milletinin milli haklarını ve egemenlik hukukunu savunmaya devam edeceğini vurguladı.
Mahmud Abbas’a çağrı
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a da seslenen Bahçeli, Abbas’ın tarih ve mazlumlar önündeki sorumluluğunu unutmadan hareket etmesi gerektiğini söyledi. TBMM’ye davet edilmenin bir şeref olduğunu belirten Bahçeli, Abbas’ın bu şerefi taşıyıp taşımayacağını kendi davranışlarıyla göstereceğini ifade etti.
Alkış eleştirisi
Bahçeli, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde alkışlanmasını da eleştirdi. Bu durumun gerçek manada soykırımın onaylandığı ve zulmün ifa edildiği bir an olduğunu belirtti.
"Vatana masal diyenlerin yolu..."
Bahçeli, CHP’nin Mavi Vatan konusunu küçümseyen açıklamalarını da eleştirdi. Mavi Vatan’ın, Türkiye’nin milli haklarını ve egemenliğini savunma mücadelesinin önemli bir parçası olduğunu belirten Bahçeli, bu konuda direnenlerin Türk Yüzyılı’nı inşa edeceğini ve Türk düşmanlarının kaybedeceğini vurguladı, "Mavi Vatan’a masal diyen kokuşmuş ve emperyalizmin kuklası haline gelmiş devşirme ve DEM’lenmiş siyasi defoların engellemelerine ve kaleyi içten teslim alma girişimlerine rağmen, Türkiye ve Türk milleti milli haklarını ve egemenlik hukukunu cansiperane savunmanın yanında mazlumların da sonuna kadar yanında ve yöresinde sarsılmaz yerini alacaktır. Vatana masal diyenlerin yolu batış ve mahvoluş; buna direnen ve tepki gösterenlerin istikameti de Türk ve Türkiye Yüzyılıdır. Türk düşmanları kaybedecek, zafer meşalesi inanan milli yüreklerin elinde parlayacaktır" dedi.
