Türkiye’nin 'Pamuk Ambarı' olarak bilinen ve ülkemizin en önemli tarım alanlarından biri olan Söke Ovası, 2023-2024 sezonunda ciddi bir kuraklık krizi ile karşı karşıya. Yetersiz kış yağışlarına ek olarak, kurumlar arasındaki koordinasyon eksikliği, pamuk ekili alanların sulanmasını büyük bir kabusa dönüştürdü.
Pamuk ekili alanlara suyun zamanında ve yeterli miktarda ulaştırılamaması, rekolte düşüklüğüne neden olurken, çiftçiler de büyük maddi kayıplar yaşıyor. Tarla başlarında günlerdir yatıp kalkan Sökeli çiftçiler, yaşadıkları sıkıntıları dile getirerek acil çözüm bekliyor.
Su kapma yarışı
Sökeli çiftçilerden Mehmet Ali Güler, sulama konusundaki sıkıntıları anlatarak Söke Ovası’nda alternatif bir sulama planı olmadığını belirtti. Güler, “Söke Ovası’nda uzun zamandır bu sezonda yaşadığımız su krizini yaşamadık. Kurumlarımızın su krizi konusunda çiftçiye sunacağı alternatif bir planı yok. Maalesef komşularımızla su kapma yarışına girdik. Azmak ve göl tabanlarından çamurlu suyu çekmek için insanüstü mücadele veren çiftçi kardeşlerimiz var. Ne yazık ki, bir senenin umudu gözümüz gibi baktığımız ürünlerimizin susuzluk karşısında yanıp gitmesini sadece izlemekle yetiniyoruz” dedi.
Ekstra maliyetler ve rekolte kaybı
Güler, su krizinin çiftçilere ekstra maliyetler getirdiğini vurguladı: “Koçarlı Ovası ve barajlara daha yakın yerler üçüncü kat dördüncü kat sulama yaparken, Söke Ovasında ikinci kat sulama yapamayan yaklaşık 35 bin dönüm yer bulunmaktadır. Çiftçi tarlasına su çıkarabilmek için traktörlerle iki veya üç aktarmalı çalışmakta, bu da çiftçiye ekstra maliyet getirmektedir. Pamuk, milli servettir. Daha fazla rekolte kaybı yaşanmasına müsaade edilmemelidir. Kurumlarımızı acilen koordinasyona davet ediyoruz.”
Söke Ovası’ndaki bu kriz, Türkiye’nin tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ve çiftçilerin su kaynaklarına erişiminin güvence altına alınmasının önemini bir kez daha ortaya koydu. Çiftçiler, yaşanan su krizine karşı acil çözüm beklerken, koordinasyon eksikliği ve kuraklık, tarım sektörünün geleceğini tehdit etmeye devam ediyor.
