İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları, İzmir Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelerek Gündoğdu Meydanı’na pankart ve dövizlerle hayvanların uyutulmasına karşı yürüyüşe geçti.Gündoğdu’da buluşan hayvanseverler, hayvanların ‘ötenazi, uyutma, doğal yaşam alanı, Avrupa modeli’ söylemlerine de tepki göstererek “2000’li yılların ortalarından bu yana sokakta yaşayan hayvanları toplamak, hapsetmek ve öldürmek için hep aynı tehditle karşı karşıya bırakılıyoruz” dedi.

D2E93365 76Ee 4721 Af8E 6Fcf93Cf955A

Ülkenin dört bir yanından eyleme geçen hayvan savunucuları, kamuoyu oluşturarak hayvanların uyutulmasına karşı çıktı. İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları adına basın açıklamasını Gündoğdu Meydanı’ndaki platformun üzerindeki kafesin içinde okuyan Pınar Alpasin, “Şu anda eşzamanlı olarak İstanbul’la birlikte Gaziantep, Eskişehir, Ereğli, Fethiye, Adana, Yalova, Uşak, Muğla, Mersin, Sivas, Muğla, Denizli, Ayvalık, Datça, Van, Aydın ve Antalya’da hayvan hakları savunucuları, tasarının geri çekilmesi için eylemleriyle toplumsal direnişin sesini ülke çapında yükseltiyor” dedi.

‘Artık yeter’

Alpasin, 5199 sayılı hayvanları koruma kanununa dikkati çekerek, “Hayvanlarla birlikte içine çekildiğimiz nefret örgütlenmesi yeni değil. 2000’li yılların ortalarından bu yana sokakta yaşayan hayvanları toplamak, hapsetmek ve öldürmek için hep aynı tehditle karşı karşıya bırakılıyoruz. Yıllardır ismini hak etmeyen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun ‘kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat’ ilkesini temel alan 6. Maddesini delmek isteyen Tarım ve Orman Bakanlığı’yla ve iktidar partisiyle -tabiri caizse- ‘daimi bir mücadele içindeyiz’. Hayvanları ve haklarını korumakla yükümlü olanlar, bizzat onları yok etmeye ve suç işlemeye devam ediyor! Halkın oylarıyla seçilmiş vekiller, bizzat bizi kutuplaştırmaya ve halkın hassas dengelerini bozmaya devam ediyor” ifadesinde bulundu.

Alpasin, “Yetkililer, Türkiye’de ekonomik, sosyal ve kültürel başka hiçbir “hayati”, hatta “ölümcül” sorun yokmuş gibi, kendi sorumsuzluklarını, suçlarını, ihlal ve ihmallerini örtmek için hayvanları ve hayvan hakkı savunucularını hedefe koyuyorlar” dedi.

31B4326D 93C3 42Fc 9D74 Ed0774Af344C

Hayvan savunucuları adına açıklamayı okuyan Alpasin, “20 yıldır kanunda yer alan yükümlülüklerini yerine getirmeyen, yani hayvanları kısırlaştırmayan, besleme, bakım ve rehabilitasyonlarını yapmayan, onları başka ilçelere, ormanlara, çöplüklere atan ve popülasyonun artmasına sebep olan belediyelerin suçunu köpeklere atamazsınız. Hissiz birer eşyaymış gibi, hayvanların kataloglardan, internetten, merdivenaltından yasal ve yasadışı üretimine, satışına ve ticaretine izin verip hayvan terk etme fiillerine caydırıcı cezalar getirmeyen yasa yapıcıların sorumluluğunu köpeklere yıkamazsınız” söylemine yer verdi.

Güzelkasap'tan Konstas'a "Hoş geldiniz" ziyareti Güzelkasap'tan Konstas'a "Hoş geldiniz" ziyareti

‘Barınaklar yetersiz’

Açıklamayı okuyanAlpasin, ““Belediyelere bakımevi açma zorunluluğu getirilecek” deniyor. Sanki yeni bir şeymiş gibi halka yutturulmaya çalışılıyor. Bu tasarı medyada, sanki hayvanları koruma kanunu’nun ilgili maddesi 2004’ten beri, hatta kanunun güncellendiği 2021’den beri yokmuş gibi aldatıcı bir söylemle yer alıyor. 2021 yılındaki yasa değişikliğiyle nüfusu 75 binin üzerinde olan belediyelere bakımevi kurma zorunluluğu getirildi. Türkiye’de 1389 belediyenin sadece 254’ünün hayvan bakım evi var. Birçok Belediye’de Veteriner İşleri Müdürlükleri dahi yok. Varolanların da çoğu görevini yapmıyor, kısırlaştırma ve rehabilitasyon hizmeti vermedikleri yetmezmiş gibi, köpekleri dağ başlarına, ormanlara, çöplüklere atarak köpek nüfusunun artmasına, açlıktan travmatize olmalarına ve gruplaşmalarına neden oluyorlar” diyerek barınakların yetersiz olduğuna dikkat çekti.

5Ca50021 B0C6 43Ea 8601 Caf020F05F23

‘Aklınızdan bile geçirmeyin’

Pınar Alpasin, şunları söyledi:

“Bu bir güvenlik sorunu değil, yaşam hakkı meselesidir. Devlet kimseyi öldürmeden ve hapsetmeden, sokakları güvenli hale getirmek sorundadır. Yapmanız gerekenlerin hiçbirini yapmayıp hayvanları hedef gösteremezsiniz! Yok etmeye çalıştığınız milyonların hak ve adalet anlayışı, beraber yaşamayı nesilden nesile aktarmaya devam eden kültürel kodlarımız buna izin vermeyecek. Sokaktaki dostlarımızı öldürmeyi hedefleyen tecrit ve katliam tasarısı meclisten geri çekilene kadar sokaklarda olacağız. Etik, bilimsel ve yaşam hakkından taraf olan tek çözüm kısırlaştırmak, aşılamak, yerinde yaşatmak, üretim ve satışı yasaklamaktır. Sokakta yaşayan her canlıyı tek tek savunacağımızı ve dostlarımızı bu sistemin kanlı ellerine bırakmayacağımızı buradan bildiriyoruz. Sokakta yaşayan hayvanları uyutma adı altında katledecek ve barınak adı altındaki ölüm kamplarına hapsedecek bu yasa tasarısını aklınızdan bile geçirmeyin.”

Çipten uyutulmaya

Temmuz 2021'de yürürlüğe giren 'Hayvanları Koruma Kanunu'nda kedi, köpek gibi evcil hayvanlara çip takılmasının ardından dijital kimlik sistemiyle sokak hayvanlarının kısırlaştırılması öngörülüyordu.

AK Parti hükümetinin hazırlayıp sunduğu yasa teklifinde ise başıboş hayvanların sahiplendirilmesi üzerine bir çalışma başlatılacak. Belediye barınaklarında sahiplendirilmeyen köpeklerin fotoğrafları çekilip ilgili kurumların sitelerinde yayınlanacak ve 30 gün boyunca sahiplenmeyen köpekler ilaçla uyutulacak. Bu sayede boşalan hayvan barınaklarına yeni sahipsiz köpeklerler alınacak. Bu sürecin devam etmesi ise hayvanların sahiplenmesine kadar devam edecek. Öte yandan sahiplenen hayvanlar da Tarım Bakanlığı tarafından izlenecek.

Editör: Sedef Didem Ezme