BİM’de 1 Ekim 2024 Dünya Kahve Günü'ne özel aktüel ürünler! BİM’de 1 Ekim 2024 Dünya Kahve Günü'ne özel aktüel ürünler!

Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Başkanı Rasim Şişman, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2021-2023 dönemine ilişkin açıkladığı yükseköğretim beyin göçü verilerini eleştirerek, verilerin toplumsal gerçeklikten uzak olduğunu belirtti. Şişman, beyin göçü sorununun sadece rakamlarla sınırlı olmadığını, aslında Türkiye'deki toplumsal mutsuzluk ve fırsat eşitsizliğinin daha büyük bir göç eğilimine yol açtığını vurguladı.

TÜİK’in beyin göçü verileri yanıltıcı mı?

TÜİK verilerine göre, yükseköğretim mezunları arasında beyin göçü oranı 2015’te %1,6 iken 2023 yılında %2’ye yükseldi. Yani her 100 yükseköğretim mezunundan 2’si Türkiye’den ayrılıyor. Ancak SODEV Başkanı Rasim Şişman, bu verilerin toplumun göç eğilimini tam anlamıyla yansıtmadığını belirtti. Şişman, yapılan araştırmalarda “İmkanınız olsa Türkiye’den gider misiniz?” sorusuna verilen yanıtların, toplumun çok daha yüksek bir göç eğilimine sahip olduğunu gösterdiğini ifade etti. Ayrıca, kadınlarda %1,6, erkeklerde ise %2,4 olan göç oranlarıyla ilgili veriler de eleştiri aldı.

Rasim Şişman, “TÜİK'in sadece lisans mezunlarına dayalı bu çalışmasının eksik olduğunu görüyoruz. Gerçek beyin göçü, yalnızca rakamlarla değil, insanların göç etme eğilimleri üzerinden değerlendirilmelidir” dedi.

Beyin göçünün yüksek olduğu alanlar

Verilere göre, beyin göçünün en yüksek olduğu alanlar arasında bilişim ve iletişim teknolojileri %6,8 ile başı çekiyor. Mühendislik, imalat ve inşaat alanlarında ise bu oran %4,4. Şişman, bu oranların da yanıltıcı olabileceğini vurgulayarak, TÜİK’in sadece belirli mezuniyet verilerine odaklandığını ve yükseköğretim dışı beyin göçü potansiyelinin göz ardı edildiğini savundu. Şişman, özellikle bu alanlarda çalışan gençlerin ülkedeki ekonomik ve sosyal koşullardan dolayı yurtdışına gitme isteğinin daha da arttığını söyledi.

TÜİK verileri gerçekleri gizliyor mu?

SODEV’in yaptığı araştırmalar, Türkiye’de toplumsal mutsuzluğun göçü tetikleyen ana etkenlerden biri olduğunu ortaya koyuyor. Rasim Şişman, özellikle eğitimli ve genç kesimdeki mutsuzluğun giderek arttığını belirterek, “İnsanlar ekonomik sıkıntıların yanı sıra, ifade özgürlüğü ve fırsat eşitsizliği nedeniyle ülkeden ayrılmayı düşünüyor. Bu durum sadece belirli bir siyasi görüşle sınırlı değil; toplumun geneline yayılmış bir memnuniyetsizlik söz konusu” dedi.

SODEV’in yaptığı araştırmaya göre, AK Parti seçmeninin %44’ü ve MHP seçmeninin %52’si imkan olsa yurtdışına göç etmek istiyor. Bu oran, gençler arasında daha da yüksek. Şişman, “Bu durum, ülkenin en yetkin beyinlerinin kaçarcasına yurtdışına gitmesinin somut bir göstergesidir. TÜİK, bu sorunu küçültmeye çalışsa da gerçek ortadadır” diye konuştu.

"Fırsat eşitsizliği göç eğilimini artırıyor"

Rasim Şişman’ın altını çizdiği bir diğer önemli konu, Türkiye'deki fırsat eşitsizliği ve ifade özgürlüğü kısıtlamaları. SODEV’in araştırmasına göre, katılımcıların sadece %23,4’ü siyasi düşüncelerini özgürce ifade edebildiklerini söylüyor. Muhalif seçmenlerin büyük bir kısmı, kendilerini rahat hissetmediklerini belirtiyor. Ayrıca, araştırmalar fırsat eşitliği konusunda da çarpıcı sonuçlar ortaya koydu: Katılımcıların yalnızca %28’i, başarılı birinin Türkiye’de hak ettiği konuma yükselebileceğine inanıyor. Özellikle genç kesim, ülkede geleceğini kurmanın zor olduğunu ve yurtdışında daha iyi fırsatlar bulabileceklerini düşünüyor.

Başkan Rasim Şişman, “AK Parti iktidarının yarattığı sistem, sadece kendi çemberindeki insanlara fırsat tanıyor. Bu da toplumsal adaletsizliği daha da derinleştiriyor ve bu durum, beyin göçü eğilimini hızlandırıyor” dedi.

"Yurtdışına gitmek isteyenlerin sayısı çok yüksek"

Başkan Rasim Şişman, TÜİK’in göç verilerini yalnızca mezun sayısı üzerinden hesapladığını, oysa toplumda yurtdışına gitme eğiliminin çok daha yüksek olduğunu söyledi. SODEV’in yaptığı araştırmalarda, toplumun %50’sinden fazlası imkanı olsa yurtdışına gitmek istediğini ifade ediyor. Şişman, “AK Parti seçmeninin dahi %44’ü bu ülkede yaşamak istemiyor. Ülkedeki toplumsal huzursuzluk, ekonomik belirsizlik ve özgürlük kısıtlamaları bu durumu açıkça gözler önüne seriyor” diye belirtti.

Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Başkanı Rasim Şişman, hükümetin masa başında hazırladığı "eve dönüş projeleri"nin de bu sorunu çözmekten çok uzak olduğunu savundu. Şişman, “Bu sorun, derin ve çok katmanlı bir sorun. Basit politikalarla çözülemez. Beyin göçünü engellemek için ülkenin köklü bir dönüşüme ihtiyacı var” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Kaynak: BÜLTEN