Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş suikastına ilişkin "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme veya yayma" ve "suçluyu kayırma" suçlarından 8 sanık hakim karşısına çıktı.

Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Yardımcısı Suat Yılmazzobu ile olay tarihinde Trafik Şube’de komiser olarak görev yapan Talha Atalay ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme hakimi, kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin okunmasının ardından yargılamanın başladığını bildirdi.

RTÜK'ün YouTube ve Facebook için başlattığı lisans süreci tartışma yarattı RTÜK'ün YouTube ve Facebook için başlattığı lisans süreci tartışma yarattı

"Attığım iddia edilen fotoğrafın üstünden 3 yıl geçmiş, hatırlamıyorum"

Sinan Ateş’in evinin fotoğrafını çektiği iddialarına ilişkin konuşan tutuksuz sanık Burak Kılıç, "Ben Tolgahan Demirbaş ile aramda geçen mesajlaşmada kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirdiğim şeklindeki suçlamayı kabul etmiyorum. O sitede bir sürü insan yaşıyor, bir sürü daire var. O yüzden belirleyici bir unsur yoktur maktule ilişkin fotoğrafta. Bu yüzden suçlamayı kabul etmiyorum. Tolgahan’ın beyanı üzerine ben bu fotoğrafı gönderdim diyemem. Attığım iddia edilen fotoğrafın üstünden 3 yıl geçmiş, hatırlamıyorum attığımı ama imaj kayıtlarında sabit atmışım demek" dedi.

"Sinan Ateş ile tanışıklığım yoktur"

Hakimin savcılıktaki ifadesinde "Bu fotoğrafları Tolgahan Demirbaş’ın talebiyle göndermiş olabilirim" beyanını sorması üzerine Kılıç, "Tolgahan benden böyle bir şey istemedi. Fotoğrafı hangi koşullarda çektiğimi hatırlamıyorum. Ben de mantık yürüttüm ve ‘Mersin’de yaşanan cinayet nedeniyle atmışımdır’ dedim. Hala da aynı fikirdeyim. Pankart asılması olayına ilişkin göndermiş olabilirim. Sinan Ateş ile tanışıklığım yoktur" cevabını verdi.

"Sinan Ateş’i tanımıyorum"

Tutuksuz sanık Suat Yılmazzobu ise suçlamaları kabul etmeyerek, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Bahsi geçen konuya ilişkin mesajlaşma hareketlerini öğrendim. Mesajları hatırlamıyorum. Savcılık ifadem geçerlidir. Sinan Ateş’i tanımıyorum. Herhangi bir ortamda karşılaşmadım" ifadelerini kullandı.

"Sinan Ateş’in olayını medyadan öğrendim"

Trafik Şube’de komiser olarak görev yaparken görevinden ihraç edilen tutuksuz sanık Atalay, "Sinan Ateş’in olayını medyadan öğrendim, sonra arkadaşlarımla WhatsApp grubunda konuştum. Benim dışımda başka görevlisi bulunmuyordu grupta, dolayısıyla üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Komiser olarak görev yapıyordum. Benim haberi emniyetten aldığım doğru değildir. Bölge trafikte çalışan bir komiserin bir vatandaş hakkında kimlik bilgisi ve adres bilgisi alma gibi bir imkanı bulunmamaktadır" dedi.

"Hepiniz ayrı ayrı oğlumu katletmek için para mı aldınız?"

Sanık beyanlarının ardından söz alan Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, mahkemeden adalet beklediğini belirterek, "Ben adalet istiyorum. Bir oğlum vardı benim. Bunların hepsi oğlumu tanıyor. Kılıç soyadlı kişi ismini ağzıma almak istemiyorum, tanıyordu oğlumu. Olcay Kılavuz’un tayfası bunlar hep. Hepiniz ayrı ayrı oğlumu katletmek için para mı aldınız?" diye konuştu.

"Bence suç örgütü olan Ülkü Ocaklarına çalışmak yerine keşke devletine çalışsaymış"

Mahkemede söz alan Sinan Ateş’in kardeşi Selma Ateş ise, sanıkların beyanlarının doğru olmadığını savunarak, "Burak Kılıç’ın kardeşim istifa ettikten sonra internette karalama kampanyası yaptığı herkes tarafından biliniyor. ‘İhanet Ateşi’ şeklinde yazı yazılmış ve paylaşmıştır. Komiser devlete hizmet etmek yerine kendi işi dışında Ülkü Ocakları suç örgütüne çalışmış. Komiser, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı dediğimiz ama bence suç örgütü olan Ülkü Ocaklarına çalışmak yerine keşke devletine çalışsaymış. Bunlar planlı şekilde kardeşimi katletti" dedi.

Sanık, müşteki ve avukat beyanlarının ardından ara kararını veren mahkeme, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak Sinan Ateş cinayeti dosyasından ayrılan dosyanın akıbetinin sorulmasına, dosyanın fiziken incelenip birleştirilme talebinin değerlendirilmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca, sanıkların adli kontrol tedbirlerinin devamına karar vererek, duruşmayı 1 Temmuz’a erteledi.

Kaynak: İHA