Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin dava, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor. Davada 22 sanık yargılanırken, güvenlik önlemleri artırıldı ve bazı gazeteciler duruşmaya alınmadı.

Sinan Ateş cinayeti davası, Türkiye kamuoyunda büyük yankı uyandırmaya devam ederken, davanın bugünkü duruşmasında geniş güvenlik tedbirleri alındı. Cezaevi çevresi ve mahkeme salonunda trafik polisleri, çevik kuvvet ekipleri ve TOMA’lar hazır bekliyor. Ayrıca duruşmanın hafta boyunca devam etmesi bekleniyor.

CHP Milletvekili Mahir Polat ve Gül Çiftçi de duruşmayı salonda takip ediyor. Duruşmaya sadece turkuaz basın kartı olan gazetecilerin alındığı belirtilirken, diğer basın mensupları mahkeme salonuna giremedi.

Mahkeme başkanı, Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen turkuaz basın kartının gazetecilik akreditasyonu için gerekli olduğunu ifade ederek “Basın kartı olan kişiler sadece gazeteci olarak adlandırılır. Akreditasyonu da cumhurbaşkanlığı yapıyor. Cumhurbaşkanlığı turkuaz kart çıkartıp, basın mensuplarını böyle akredite etmiş. Biz hayır bu da basın mensubu’ deyip, yetkimizi aşamayız. Kimin basın kartı varsa sadece onları alabiliyoruz” dedi. Bu durum, müşteki avukatları ve gazeteciler arasında tepkilere neden oldu.

Cumhurbaşkanlığı: "Erdoğan İsrail'i aradı" iddiası asılsız Cumhurbaşkanlığı: "Erdoğan İsrail'i aradı" iddiası asılsız

Ayşe Ateş: “Sinan’ı kiralık katil Eray öldürdü”

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, mevcut yargılamaların yetersiz kaldığını ve azmettirici kişilerin de yargı önüne çıkması gerektiğini belirtti. Ateş, “Bu davadan çıkacak sonuç bizi tatmin etmeyecek, çünkü dosyada eksik kalan çok şey var” ifadelerini kullandı.

Ateş, bilirkişi raporlarını eleştirerek, “Bu duruşmalardan beklentim şu; mevcut yargılananlarının tamamının hak ettiği cezayı alması, adil bir şekilde yargılanması. Ancak her ne olursa olsun bu mahkemeden çıkan sonuç, bizi tatmin etmeyecek. Çünkü dosyası ayrılan, içerisinde azmettiricilerin ve siyasi bağlantıların da olduğu 17 kişilik bir dosya var. Bu dosyanın da dışında bizim bilmediklerimiz var. Asıl o dosyanın iddianamesi yazılıp, oradaki şahısların da suçluların da adil bir şekilde yargılanması gerekiyor. Ancak onlar da yargılanıp hak ettikleri cezayı aldığında bizim içimiz huzura erecek. İlk bilirkişi raporu da bu yöndeydi. Yani Sinan'ı Eray öldürdü. Kiralık katil Eray öldürdü. Bu kameralarda da açık bir şekilde görülüyor. İlk yazılan bilirkişi raporlarında da var. Bu raporu kabul etmediler, çünkü işlerine gelmedi. Ama bir değil bin rapor da yazdırsalar, başka başka bilirkişiler de toplasalar aynı şey. Gerçeği değiştiremezler” diye konuştu.

"Avukat davadan çekildi" iddiası

Sinan Ateş’in avukatı Ali Yücel, duruşma sırasında herhangi bir mazeret bildirmeden davadan çekildiği iddia edildi.

Halk TV'den İsmail Saymaz'a konuşan avukat Yücel, iddiayı yalanlayarak, “Eşim ve çocuğum rahatsızlar, hastanedeyiz. Aynı şekilde ben de rahatsızım, o sebeple katılamadık. Çekilmedik, vekaletimiz dosyada duruyor” dedi.

Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Sinan Ateş cinayeti davasında duruşmaya katıldık. Adaletsizliğin genel kural olduğu, halkın adalet kurumuna inancının ağır şekilde sarsıldığı bir dönemde Sinan Ateş’in annesi, eşi ve çocukları adalet arayışı içindeler. Tabii ilahi adaleti hiç unutmayalım” ifadelerini kullandı.

Duruşmaların önümüzdeki günlerde de devam etmesi beklenirken, sanıkların savunmalarının alınması ve davanın seyrinin nasıl ilerleyeceği kamuoyunda yakından takip ediliyor.

Hafta boyu devam etmesi öngörülen duruşmada esas hakkındaki savunmalar yapılacak.

Temmuz ayındaki son duruşmada, sanıklardan Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman Bayraktar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy ve Alper Atay tahliye edilmişti.

Kaynak: Haber Merkezi