Türkiye’de asgari ücret 2024 yılı için yüzde 30 oranında bir artışla 22 bin liraya çıkarıldı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu artışın enflasyon oranlarını geride bıraktığını belirterek, milyonlarca işçiye reva görülen zammı "Enflasyonun üzerinde artıyor" sözleriyle savundu. Türkiye'nin mevcut asgari ücret seviyesinin gelişmekte olan pek çok ülkeyi geride bıraktığını ileri sürdü.
2025 yılı asgari ücreti, Türkiye’de milyonlarca çalışanın gündeminde. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, X hesabından yaptığı paylaşımda, 22 bin 104 lira olarak belirlenen yeni asgari ücreti savunarak, artışın enflasyonun üzerinde olduğunu ifade etti. Bakan Şimşek, uyguladıkları ekonomik programın nihai amacının sürdürülebilir yüksek büyüme ve adil gelir dağılımı olduğunu söyledi.
Diğer ülkelerle kıyasladı
Bakan Şimşek, 2023 yılına dair enflasyonun yüzde 64,8 olarak gerçekleştiğini ve asgari ücretin ise yüzde 107,3 oranında arttığını belirtti.
Şimşek, Türkiye’nin mevcut asgari ücretinin, Romanya, Bulgaristan, Çin, Brezilya, Endonezya gibi gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında daha yüksek olduğunu belirtti. Ayrıca, asgari ücretin dolar karşılığında 2002 yılına göre 5,6 kat arttığını ve 2025 yılı için güncel kurla 620 doların üzerinde olduğunu söyledi:
“İşgücü ödemelerinin gayrisafi katma değerdeki payı 2024 yılı üçüncü çeyreğinde serinin açıklandığı 1998’den beri en yüksek değeri olan yüzde 37,6’ya ulaştı. Son bir yıldaki artış ise 6,1 puan oldu. 2002’de 112 dolar olan asgari ücretin ABD enflasyonuna göre bugünkü karşılığı 196 dolardır. 2025 yılı için asgari ücret güncel kurla 620 doların üzerindedir. Asgari ücretin dolar karşılığı 2002 yılı seviyesinin 5,6 katına, ABD enflasyonuna göre düzeltilmiş olarak ise 3,2 katına yükseldi.”
İstihdamda önemli bir artış sağlandığını ileri sürdü
Şimşek, Türkiye’nin son yıllarda istihdamda önemli bir artış sağladığını savundu. 2005-2024 yılları arasında istihdamın 13,7 milyon kişi arttığını ve 2023 yılı itibariyle 1,4 milyon yeni iş imkânı yaratıldığını açıkladı. Bakan, hükümetin hedefinin yalnızca büyüme sağlamak değil, aynı zamanda bu büyümeden daha adil bir şekilde tüm kesimlerin faydalanmasını sağlamak olduğunu söyledi.