Oyuncu Eser Karabil, İzmir’e dönerek genç yeteneklerin önünü açmayı planlıyor. İlimizdeki sanat ortamını canlı tutmayı ve oyuncularını yetiştirmeyi amaçlayan Karabil, tiyatro ve kamera önü oyunculuğundan konservatuara hazırlık eğitimine kadar geniş bir yelpazede eğitimler sunacak.
Karabil’in vizyonu, sadece teknik bilgi vermek değil, aynı zamanda öğrencilerini sanatsal bir yolculuğa çıkarmak. Bu atölye, İzmir’deki sanatseverler ve genç yetenekler için bir umut ışığı olacak. Sorularımızı yanıtlayan Eser Karabil, hayallerini ve sanata bakışını anlattı.
-Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? İzmir’e yerleşme kararınızı nasıl verdiniz?
Ben İzmirliyim zaten, doğduğum ve büyüdüğüm şehre geri geldim. Eşim de ailesiyle birlikte burada yaşıyor. Burada yaşamaktan gerçekten çok mutluyuz.
Oyunculuk atölyesi açma fikri nasıl ortaya çıktı ve İzmir’in sanat ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İzmir’de her zaman bir oyunculuk atölyesi açma hayalim vardı. Burası sanata çok değer veren bir şehir. İzmirli seyirciler, dışarıdan gelen topluluklara çok açık ve sanatı çok seviyorlar. Bu yüzden İzmir’de çok kaliteli bir sanat çevresi olduğunu düşünüyorum.
-Atölyenizde ne tür eğitimler vereceksiniz?
Kamera önü oyunculuk, konservatuara hazırlık ve gençler, çocuklar, yetişkinler için tiyatro eğitimi vereceğiz.
-İzmir’de sanata ve tiyatroya olan ilgi sizce nasıl? Sanat adına bir fark yaratmak için nasıl hedefleriniz var?
İzmir’de sanat ve tiyatro her zaman çok yoğun bir ilgi gördü. Şehirde hem yerel topluluklar hem de dışarıdan gelen ekipler oldukça fazla. Burada bir fark yaratmayı ve bir marka olmayı tabii ki isterim.
-İzmirli oyunculuk eğitimi almak isteyenlere bir öneriniz var mı?
Sanatseverlere ve oyunculuk eğitimi almak isteyenlere tavsiyem, mutlaka profesyonel insanlarla çalışmaları. Bu işe profesyonel yaklaşan kişilerden eğitim alırlarsa çok şey kazanırlar. Bizi tercih ederlerse, kamera önü ve tiyatroda yıllarını harcamış profesyonel birinden eğitim alma şansı bulurlar. Tavsiyem, çok araştırmaları. Eğitimi veren insanların özgeçmişlerini ve yaptıkları işleri çok iyi incelemelerini öneririm. Eğitmenlerinin profesyonelliklerini sorgulamalı ve ona göre bir tercih yapmalılar.
‘İngilizce ders vermek istiyorum’
-Malta’da yaşadığınız deneyim sanatınıza nasıl yansıdı?
Malta bana özellikle İngilizce açısından çok şey kattı. Birçok oyunu ve sanat ortamını İngilizce olarak takip ettim ve İngilizcemi çok geliştirdim. İleride atölyemde İngilizce dersler de vermek istiyorum. Şu an için bu plan aşamasında ama gelecekte bunu mutlaka gerçekleştirmek istiyorum.
-Atölyenizde sadece oyunculuk mu olacak yoksa sahne sanatlarının diğer dallarına yönelik de çalışmalarınız olacak mı?
İlk aşamada sadece oyunculuk eğitimine odaklanacağız. Bu işin temeli oyunculuk olduğu için önceliğimiz bu ancak ilerleyen dönemde sanatın diğer dallarıyla ilgili çalışmalar da yapmak istiyorum.
-Kendi sanat yolculuğunuzda sizi en çok etkileyen olaylar veya kişiler kimler oldu? Bu hikayelerin atölyenizde yeri olacak mı?
Sanat yolculuğumda beni etkileyen çok kişi oldu. Özellikle okulda hocalarım Barış Erdenk ve Sibel Erdenk benim için çok kıymetliydi. Profesyonel hayatta da bana çok şey katan insanlar oldu. Onların ekolünden ve hikayelerinden beslenerek, bana gelen öğrencilerle bu birikimleri paylaşacağım. Onların yetiştirdiği bir oyuncu olarak, bu mirası aktarmak benim için çok değerli.
-Geleceğe dair İzmir’deki sanat yaşamınız için nasıl hayalleriniz var?
Gelecekte İzmir’de bir sahne açmayı hayal ediyorum. Bu sahnede profesyonel ve kaliteli oyunlar sergilenmesini istiyorum. Ayrıca atölyemizden yetişen öğrencilerin sahneye çıkıp oyunlar yazmasını, yönetmesini ve oynamasını hayal ediyorum. Şu an için bir sahne açma projem var. Bu sahnede kendi yazdığımız oyunları sergileyerek bir yazar hareketi oluşturmak istiyorum.
İzmir sanatı bağrına basıyor
-İzmir’in sanatsal kimliği üzerine düşünceniz nedir? Şehirle ilgili en çok beğendiğiniz şey nedir?
İzmir’de en çok beğendiğim şey, insanların ufkunun açık olması ve sanata olan ilgilerinin yoğunluğu. İzmir her türlü yeniliğe açık bir şehir ve sanatı da bağrına basan bir yer. Bu yüzden İzmir’i çok seviyorum.
Oyunculuk kariyeriniz boyunca öğrendiklerinizi gençlere aktarma fikri sizin için ne ifade ediyor?
Oyunculuk kariyerim boyunca öğrendiklerimi gençlere aktarmak benim için çok önemli bir misyon. Gençlere mesleklerine dair yeni fikirler ve perspektifler kazandırmak istiyorum. Biriktirdiğim tecrübeleri paylaşarak, onların bu meslekte daha sağlam bir temel oluşturmasını sağlamak beni çok mutlu eder. Bu amaçla bu atölyeyi açtım.
Eser Karabil’in oynadığı dizi ve filmler
Diziler, "Ezel-Mayıs karakteri", “Firar-Zahid karakteri", "Galip Derviş-Harun Boz karakteri", "Karagül- Kasım karakteri", Kösem sultan “Yusuf paşa”, Hakan Muhafız “ölümsüzler”, Çukur “İskandar” bunun yanı sıra sinema filmleri ise "Ali Özgentürk-Görünmeyen", "Ferit Karahan-Cennetten kovulmak", "Gürhan Özçiftci-Ne Gelen var Ne giden" Can Varol “Lavinya”gibi birçok yapımda yerini aldı.
