Bursa, taraftarını da arkasına alınca, maça iyi başladı ve yakaladığı seri ile farkı 6 sayıya kadar çıkardı. İlk baskı kırılınca, takımımız toparlandı ve maç, oyun olarak, dengeye geldi. Oyunun bu bölümünde, Bursa kaçtı, Karşıyaka kovaladı. Tam fark kapandı, öne geçiyoruz, dediğimiz anlardaki, basit hatalar yüzünden öne geçemesek de, ilk yarı sonunda, aradaki sayı farkı sadece 1 idi.
Bursalı oyuncuların, bu maça, özel motive olduğu belliydi. Futboldaki rekabet nedeniyle, ellerinden geleni yaptılar. Ama oyuncu kaliteleri bu kadar. Asla Karşıyaka'nın dengi bir rakip değiller. Nitekim ikinci yarı, bu kalite farkı kendini göstermeye başladı. Kalite farkı, sadece oyuncular arasında değil, hocalar arasında da vardı. Ufuk hocamız, maçı kafasında çoktan oynayıp kazanmış. Bize sadece hocamızın zihnindekilerin tekrarını izlemek düştü! Oyuncu analizleri, titizlikle yapılmış. Müdafaa yaparken, rakibin hücumda yapamadıkları incelenmiş ve ona göre bir savunma planı seçilmiş. Bu plan da kısmen işledi. Kısmen diyorum, neden?
Çünkü, takım ikinci yarının hemen başında öne geçmesine rağmen, ilmek ilmek işlenerek uygulanan bu planın uygulanmasında bir sıkıntı oluştu. Ne zaman farkı 5 sayının üzerine taşısak ve farkı daha da arttırma şansı yakalasak, bomboş atışları kaçırdık! Tam farkı 10 sayı bandına taşıyıp, rakibin ümitlerini kıracağız, biz bomboş 3'lük atışları kaçırırken, dönüşüne hızlı hücumla, Bursa, olmayacak bir el üstü atışla cevap veriyor, farkın açılmasına engel oluyordu!
4 kez farkı kritik eşiğe getirdik. Tam maçı koparacağız, şut kaçtı ve dönüşüne Bursa sayı buldu. Bu, böyle, maç sonuna kadar devam etti. Ama işte Bursa'nın gücü bu kadar! Sen istediğin kadar, bağır, ses yap, marş söyle,istersen 40 bin kişi ol tribünde... Maçlar sahalarda kazanılıyor! Tribünlerde değil! Maçın sonunda rotasyon, kadro derinliği ve kadrodaki kalite ön plana çıktı. Tecrübemizle, rahat kazandık.
Futbolda da bu böyle olacak. Karşıyaka, futbolda da kadro kalitesi olarak, rakibinin önünde. Maçları takip edemediğimizden, sadece sonuçları gördüğümüzden, Bursa rakiplerinden çok üstün sanılıyor. Yok öyle bir şey. Bursaspor hiçbirşey oynamadan, sadece ismiyle ve diğer yan güçlerle(!) kazanıyor. Ben futbol takımımıza güveniyorum. Bursa'dan rakibin moralini alt üst edecek bir sonuçla döneceğimizi biliyorum. Yeter ki baskı altında ezilmeden, kendi topumuzu oynayalım ve diğer yan güçler devreye girmesin! Eğer Karşıyaka sahipsiz değilse, Bursa'daki maça en az 3-4 milletvekili gitmeli! Gelmiyorlarsa, sorun o milletvekillerinde değil, o milletvekillerine oy veren sizlerdedir!
Sevgi ve Saygılarımla