İzmir’in Çeşme ilçesinde yer alan Ovacık ve Delikli Koy bölgeleri yaban kekiği açısından arıcılara zengin aromalı bir bal üretim sahası oluşturuyor. Haber Ekspres Gazetesi'nden Burcu Yanar'ın haberine göre, Çeşme kekik balı özel bir bal olduğundan son yıllarda ise tescili yapılmaya çalışılıyor. 200 den fazla kekik türü olmasına karşın Çeşme dağ kekiği kokusu ve aromasıyla özel bir yere ve tada sahip olduğundan arıcılar tarafından sıklıkla tercih edilen bölgeler arasında yer alıyor. Ancak geçtiğimiz günlerde çıkan yangın adeta bir faciaya sebep olarak 300’den fazla arının yok olmasına sebep oldu. Üstelik ilgili kurumlar topu birbirine atarak arıcılara zor anlar yaşattı.
Arıcı Devrim Kıyak, o gün yaşananları şu ifadelerle anlattı: “15 Temmuz 2024 saat 11.00 sularında Çeşme Delikli Koy civarında makilik alanda bir yangın çıktı. Yangının çıkış sebebine ilişkin 5 kişi gözaltına almış, 2 kişi de tutuklanmıştı. Yangın makilik alanda olmasına rağmen ve bölgedeki ardıç ağaçlarının boyu da çok yüksek olmamasına rağmen yangına müdahale sürecinde rüzgar çok şiddetli olduğundan dolayı istenilen sonuç alınamadı ve 300’den fazla arı havada görülmesine rağmen müdahale edilmedi. Üstelik yangın yolları da vardı.”
Kurumların çözüm bulamadığını ve bürokrasini bağlayıcı vurgulayan Arıcı Kıyak, “Afet durumlarında öncelikli kurtarma canlılara aittir bu canlıların başında insan gelir. İnsandan sonra da hayvanlar gelir. Burada 3 tane insan hayatını kaybetti ve arıların yüzde 99’u telef oldu. Biz ertesi gün Kaymakamlığa giderek konuyu izah ettik. Bizi Mal Müdürlüğü’ne yönlendirdiler. Bizim arılarımız AKS denilen Arıcılık Kayıt Sistemi üzerinden Tarım İl müdürlüklerine kayıtlı. Nasıl ki büyükbaş hayvanların küpeleri varsa bizde de plakalar var. Bunlar oralara kayıtlı. ‘Bizim işimizi bize mi öğreteceksiniz’ diye saygısızca bir cevap aldık. Bizi gönderdikleri Çeşme Mal Müdürlüğü’nde saat 11.00 ile 14.00 arasında personel yoktu. Vezneci arkadaş bizi başka bir yere yönlendirdi. Tarım Gıda’ da bizimle ilgilenmedi. Biz tutanak tutulmasını istiyoruz. Ölen hayvanların yanında yaralı hayvanlar da var. Tutanak tutulmadan bizler hak talebinde bulunamıyoruz. Yangın sonrası ilgili kurumların tutumları çok yanlış. Zararı gelip yerinde tespit etmelerini istiyoruz” açıklamasında bulundu.
"Yanlış politika uygulanıyor"
Ağaçlandırma bölgelerine farklı ağaçlar dikilmesi gerektiğini belirten Kıyak, “Burası bir ağaçlandırma bölgesiydi. Bu bölgelerde yanlış bir politika uygulanıyor. Yalnızca ardıç ya da çam ağacı ekiliyor. Oysa ki kestane, ıhlamur, harnup ağacı hem ağaç hem meyve olarak çok değerli. Hem de yanma oranı çok daha düşük ve kozalak gibi patlayıcı el bombalarına sahip değiller. Üstelik arılar için de faydalı bir mera oluşturuyorlar” ifadelerine yer verdi.
İzmir’in Çeşme ilçesinde yer alan Ovacık ve Delikli Koy bölgeleri yaban kekiği açısından arıcılara zengin aromalı bir bal üretim sahası oluşturuyor. Çeşme kekik balı özel bir bal olduğundan son yıllarda ise tescili yapılmaya çalışılıyor. 200 den fazla kekik türü olmasına karşın Çeşme dağ kekiği kokusu ve aromasıyla özel bir yere ve tada sahip olduğundan arıcılar tarafından sıklıkla tercih edilen bölgeler arasında yer alıyor. Ancak geçtiğimiz günlerde çıkan yangın adeta bir faciaya sebep olarak 300’den fazla arının yok olmasına sebep oldu. Üstelik ilgili kurumlar topu birbirine atarak arıcılara zor anlar yaşattı.
Arıcı Devrim Kıyak, o gün yaşananları şu ifadelerle anlattı: “15 Temmuz 2024 saat 11.00 sularında Çeşme Delikli Koy civarında makilik alanda bir yangın çıktı. Yangının çıkış sebebine ilişkin 5 kişi gözaltına almış, 2 kişi de tutuklanmıştı. Yangın makilik alanda olmasına rağmen ve bölgedeki ardıç ağaçlarının boyu da çok yüksek olmamasına rağmen yangına müdahale sürecinde rüzgar çok şiddetli olduğundan dolayı istenilen sonuç alınamadı ve 300’den fazla arı havada görülmesine rağmen müdahale edilmedi. Üstelik yangın yolları da vardı.”
Kurumların çözüm bulamadığını ve bürokrasini bağlayıcı vurgulayan Arıcı Kıyak, “Afet durumlarında öncelikli kurtarma canlılara aittir bu canlıların başında insan gelir. İnsandan sonra da hayvanlar gelir. Burada 3 tane insan hayatını kaybetti ve arıların yüzde 99’u telef oldu. Biz ertesi gün Kaymakamlığa giderek konuyu izah ettik. Bizi Mal Müdürlüğü’ne yönlendirdiler. Bizim arılarımız AKS denilen Arıcılık Kayıt Sistemi üzerinden Tarım İl müdürlüklerine kayıtlı. Nasıl ki büyükbaş hayvanların küpeleri varsa bizde de plakalar var. Bunlar oralara kayıtlı. ‘Bizim işimizi bize mi öğreteceksiniz’ diye saygısızca bir cevap aldık. Bizi gönderdikleri Çeşme Mal Müdürlüğü’nde saat 11.00 ile 14.00 arasında personel yoktu. Vezneci arkadaş bizi başka bir yere yönlendirdi. Tarım Gıda’ da bizimle ilgilenmedi. Biz tutanak tutulmasını istiyoruz. Ölen hayvanların yanında yaralı hayvanlar da var. Tutanak tutulmadan bizler hak talebinde bulunamıyoruz. Yangın sonrası ilgili kurumların tutumları çok yanlış. Zararı gelip yerinde tespit etmelerini istiyoruz” açıklamasında bulundu.
"Yanlış politika uygulanıyor"
Ağaçlandırma bölgelerine farklı ağaçlar dikilmesi gerektiğini belirten Kıyak, “Burası bir ağaçlandırma bölgesiydi. Bu bölgelerde yanlış bir politika uygulanıyor. Yalnızca ardıç ya da çam ağacı ekiliyor. Oysa ki kestane, ıhlamur, harnup ağacı hem ağaç hem meyve olarak çok değerli. Hem de yanma oranı çok daha düşük ve kozalak gibi patlayıcı el bombalarına sahip değiller. Üstelik arılar için de faydalı bir mera oluşturuyorlar” ifadelerine yer verdi.
