Saadet Partisi İzmir İl Başkanlığı, Bayraklı Adliyesi C Blok önünde bir araya gelerek İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırım yaklaşımına karşın ikinci suç duyurusunda bulundu. Haber Ekspres Gazetesi'nden Turgay Kılıç ve Selin Birlik'in özel haberine göre, ilk suç duyurusundan sonuç alınmadığı sebebiyle ikinci suç duyurusunu kamu görevlileri ve bakanlığa karşı kullandığını anlatan Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, "Biz daha önce de suç duyurunda bulunduk ve sonrasında ise yetkililerden herhangi bir işlem yapılmadığını gördüğümüz için ikinci defa aynı savcılığa gelerek ilk suç duyurumuzu dikkate almayan kamu görevlileri ve bakanlık dahil 81 ilde ortak olarak gerçekleştirdik. Güney Afrika Devleti dahi bu soykırıma karşı müdahelede bulunurekn Türkiye hâlâ müdahalede bulunmadı. Artık bekleyecek bir tarafı ve tahammül de kalmadı. İlgili yetkililerden herhangibir eyleme ikinci defa görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri ve bakanlık da dahil olmak üzere suç duyurusunda bulunduk. İlk suç duyurumuz kamu görevlileri hakkındaydı. O suç duyurusunda kamu görevlileri ve bakanlık gereken yetkiyi kullanmadığı için bu defa ikinci defa onlara karşı suç duyurusunda bulunduk" dedi.

Kararsız seçmen artıyor, oy kullanmayacakların oranı yüksek Kararsız seçmen artıyor, oy kullanmayacakların oranı yüksek

Whatsapp Image 2024 08 07 At 11.16.50 (3)

Saadet Partisi İzmir İl Yönetiminin Bayraklı Adliyesi C Blok önünde bir araya gelerek gerçekleştirdiği basın açıklamasını okuyan Başkan Erdraun, "İnsanların en temel ihtiyaçlarının karşılandığı hastaneler, aşevleri, okullar ve ibadethanelere yönelik sistemli saldırılar, İsrail’in savaş hukukunu hiçe saydığını alenen göstermektedir. İsrail’in Gazze’ye yönelik kuşatma ve ambargosu insanlık dışı boyutlara ulaşmış ve 2 milyonun üzerinde sivil halkı doğrudan etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi Batı ülkelerinin bu açık ihlaller karşısında takındığı tavır ise daha da vahimdir" dedi.

Whatsapp Image 2024 08 07 At 11.16.49

On binlerce sivilin yarısı çocuk

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında on binlerce sivilin arasında çocukların da olduğunu dile getiren Başkan Erduran "İsrail’in Gazze saldırılarında hayatını kaybeden on binlerce sivilin yarısından fazlası çocuklardan ve kadınlardan oluşmaktadır. Gazze saldırıları sonrasında kayıp olan insanların sayısı ise tespit edilememektedir. Geride kalan sivil halk yine İsrail’in askeri, siyasi saldırılarına; ekonomi, eğitim ve sağlık alanında birçok insanlık dışı muamelesine maruz kalmaktadır. Gazze’ye giriş ve çıkışları uzun sürelerle kapatan İsrail, insani yardımları da engellemektedir. Hastanelerin, okulların, camilerin ve sivil yerleşim yerlerinin hedef alınması nedeniyle zorla göç ettirilen sivillere yönelik silahlı saldırılar göç esnasında ve çadır kamplarında dahi devam etmektedir. İsrail tarafından yapılan Gazze’nin güvenli hiçbir bölgesinin kalmayacağı yönündeki açıklamalar niyetlerini açıkça ortaya koymaktadır" ifadelerine yer verdi.

'Uluslararası savaş suçu işleniyor'

Başkan Erduran, uluslararası sivil toplum kuruluşlarının yaptığı araştırma verilerini de aktararak "BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde yer alan 30 maddenin 15 maddesi ve aynı şekilde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yer alan 19 adet temel hak ve hürriyet İsrail tarafından doğrudan ve açıkça ihlal edilmektedir. Buna rağmen siyonizmin karargâhı durumundaki İsrail’e karşı şimdiye kadar uygulanmış hiçbir uluslararası yaptırımın olmaması ise daha da vahimdir. Savaş ortamında dahi vazgeçilemeyecek pek çok temel hak İsrail tarafından Gazze saldırısı esnasında ihlal edilegelmiştir. 1949 tarihli Harp Zamanında Sivillerin Korunmasına İlişkin Cenevre Sözleşmesi ve 1984 tarihli BM İşkenceye Karşı Sözleşme’ye göre; kişilere insani muamelede bulunma, kişilerin yaşam ve vücut bütünlüklerine yönelik saldırılardan kaçınma, işkence ve eziyet içeren faaliyetlere karışmama, insanın onurunu ve güvenliğini koruma gibi garanti altına alınmış hakların tamamının İsrail eliyle ihlal edilmiş olması mutlak yaptırım gerektiren hususlardır. İnsancıl hukuk kapsamında sivil can kayıplarının ve yaralanmaların önüne geçmek vazifesi olduğu halde İsrail bunları hiçe saymaktadır. Zaten Uluslararası Af Örgütü direktörlerinin bölgede yaptığı incelemeler de İsrail’in doğrudan sivilleri hedef aldığını ve bu eylemlerinin neticesinde savaş suçları işlendiğini ve uluslararası hukuka göre ceza soruşturmasına tabi tutulması gerektiğini ortaya koymuştur" ifadelerini kullandı.

Whatsapp Image 2024 08 07 At 11.16.56

Editör: Yasin Çetin