Tam dört yıl önce başlayan bir başarı hikayesi bu. Rüyalara kadar giren ve en sonunda halılara dokunan… Ezgi Su Ayvaz, bir matematik öğretmeni olarak başladığı meslek hayatında şimdilerde hayallerini kilimlere dokuyor hem de bu işin püf noktalarını yeni öğrencilerine aktarıyor. Kurumsal hayattan kısa bir süre önce ayrıldığını belirten Ayvaz, eşile birlikte rengarenk bir dünyanın kapılarını araladı. İşte bu renkli ve hayal dolu dünyanın kuruluş hikayesi…
Öncelikle punch yapmaya başladığını dile getiren Ayvaz, “Bu hobiye başlamam aslında pandemi dönemine dayanıyor. O zamanlar buna çok benzeyen punch nakışıyla uğraşıyordum. Onu yaparken hep büyük ürünler yapmak istiyordum. Sosyal medyada etiket takibi yaparken bu makineleri gördüm. Bunu gördükten sonra da rüyalarımda bu makineyle halı dokumaya başladım. Bu insanlara komik gelebilir ama gerçekten bunun hayaliyle yatıp kalkmaya başladım günlerce. Sonra makinenin üreticisine ulaştım. Sonrasında Türkiye’ye getirttim ve öğrenme yolculuğum böylece başlamış oldu” ifadelerini kullandı.
"Halı fabrikalarına yalvardım"
“Bu süreçte büyük halı fabrikalarını ziyaret ettim” diyen Ayvaz, “Onlara bana bu işi öğretmeleri için adeta yalvardım. Kafama koyduğum şeyi yapma konusunda biraz azimliyim. Öğrendikten sonra da giderek kendimi geliştirdim Başlangıçta bu işi evden yürütüyordum. Sonrasında ise eşimle birlikte kendi atölyemizi kurmaya karar verdik” diye konuştu.
Halıların tasarım sürecinden de bahseden Ezgi Su Ayvaz, “Tasarım benim çok zorlandığım bir alan çünkü ben bir sayısal alan mezunuyum. Şimdi geriye dönüp baktığımda şunu hatırlıyorum. Ben ilk maaşımla çok pahalı bir halı almıştım. Antalya’daydım orada bir sergi vardı ve orada Şirince’de dokunmuş kök boyayla boyanmış bir keçe halı vardı. O halıyı gördüğümde kalbimden vurulmuş gibi oldum. O halıyı pazarlık yaparak 2015 yılında 250 liraya aldım ve evimde hala kullanıyorum. Bu işe başladığımda da onu düşündüm sadece. 4 sene önce bana sorsalar böyle bir şey yapacağım hayatta aklıma gelmezdi. Birazcık sakinleştim ve kendime kulak verdim. Tasarım konusunda hiç çalışmamış olan zihnimi hala bir çocuğunki gibi hayal kurmaya hatırlatmaya çalışıyorum ve tasarlamaya uğraştırıyorum. Bu konuda arkadaşım Tuğçe bana çok fikir veriyor. Atölyemizde ‘dürbün gözlü kadın’ dediğimiz bir halı var. Bu Ukraynalı bir illustratorün tasarımı. Ben bunu yaptığımda sanatçının haberi bile yoktu. Ben paylaştığımda çok mutlu oldu ve şaşırdı. Bu tasarımı kendime çok yakın hissettim. Absürt kavramlar hoşuma gidiyor. Şimdi de kendime ait bir koleksiyon oluşturmaya çalışıyorum. Tasarımları genellikle bir projeksiyon aracılığıyla kumaşa yansıtıyoruz ve deseni çiziyoruz” ifadelerine yer verdi.
Gelenekselden moderne dönüş
Atölyenin isim hikayesine de değinen Ayvaz, “Savan kelimesi Anadolu’da Türkçe kökenlerden gelen kilim, yaygı anlamını taşıyor. Bizim yaptığımız şey aslında gelenekselin dışında. Evet bir halı yapıyoruz ve halıcılık bizim Anadolu kültürümüzde var ancak bizim yaptığımız hand tufting olarak geçiyor. Büyük fabrikalarda ise robo tufting tekniğiyle üretimler yapılıyor. Orada dokuma kısmında insan eli hiç devreye girmiyor. Bir robot kasnak arkasında gezinerek dokumasını tamamlıyor. Biz ise el tipi versiyonunu tekrar hayata döndürdük. Dolayısıyla geleneksel başlayan şeyi biz biraz daha modern dünyaya çevirdik” dedi.
Hayallerinizi dokuyun
Herkesin bu deneyimi yaşaması gerektiğini dile getiren Ezgi Su Ayvaz, elinden gelen desteği yapacağının altını çizerek, “Bu işin malzemelerine erişmek isteyen arkadaşlarımız için biz hepsini tedarik ediyoruz. Bütün ekipmanların satışı atölyemizde mevcut. Eğer görerek almak istiyoruz derlerse bizi ziyaret edebilirler. Bizden destek almak isterlerse gelebilirler. Kişiye özel tasarım yaptırmak isteyen veya kurumsal eğitimler almak isteyenler de bizlere başvuruda bulunabilirler. Herkesi kendi hayalini dokumaya davet ediyoruz” sözlerine yer verdi.
