ÇEVRE

Prof. Dr. Pirinççi: "İzmir Körfezi'nin temizlenmesi iki yılda olacak bir şey değil"

İzmir'de sahile ölü balıkların vurması ve kötü koku sorununun ortaya çıkması gündemdeki yerini korurken, Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, öncelikle mevcut kirliliğin durdurulması, atık su arıtma tesisinin etkili bir şekilde çalıştırılması gerektiğine dikkat çekti.

Abone Ol

İzmir Körfezi'nin kirliliğiyle ilgili konuşan Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, acil eylem planı çerçevesinde bilim insanlarının ortaya koyduğu ilkeler çerçevesinde İzmir Körfezi'nin kurtarılabileceğini belirterek "Ama maalesef o kurtarma süreci de çok kısa sürede yani bir yılda, iki yılda olacak bir şeymiş gibi görünmüyor ciddi bir altyapı yatırımı yapılması lazım" dedi.

İzmir'de 20 Ağustos'ta Bayraklı ilçesi Turan Sahili'ne ölü balıkların vurması ve kötü koku sorununun ortaya çıkması sonrası gündemdeki yerini koruyor. Akademisyenler balık ölümlerinin nedeni tespit etmek için harekete geçerken önceki hafta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İzmir Körfezi'yle ilgili bir araya geldi.

Balık ölümleri sonrası kurulan 'İzmir Körfezi Bilim Kurulu', Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank başkanlığında ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın da katılımıyla İzmir İktisat Kongre Merkezinde toplandı.

Bilim Kurulu üyeleri ve ilgili kurumların uzmanlık alanlarına göre “İklim Değişikliği ve Doğa Temelli Çözümler Çalışma Grubu”, “Atıksu Altyapısı ve Dereler Çalışma Grubu” ve “Deniz Alanlarının Değerlendirilmesi ve Ekosistemin İyileştirilmesi Çalışma Grubu” oluşturuldu. 

"Mevcut kirliliğin durdurulması gerekiyor"

Acil eylem planının eylül ayı sonunda açıklanacağı belirtilirken, bilim insanlarından Körfez'in temizlenmesi için farklı öneriler gelmeye devam ediyor. 

Anadolu Ajansı'na konuşan Türkiye Çevre Ajansı (TÜÇA) Başkanı Prof. Dr. Ferhat Pirinççi acil eylem planıyla birlikte mevcut kirliliğin durdurulması ve atık su arıtma tesisinin etkili şekilde çalışması gibi adımlarla İzmir Körfezi'nin kademeli bir şekilde temizlenebileceğini söyledi.

TÜÇA olarak Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'yle beraber Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesinde pilot bir uygulama başlatacaklarını belirten Pirinççi, "Çoğu insan denize eğer gitmişse, özellikle bir tekne turu yapmışsa belli bir dereceden sonra denizin içinde koyuluklar görüyor. Eğer şnorkelle veya tüple bir dalış gerçekleştiriyorsa dipte, çoğu kişinin belki de bilmeyen kişilerin yosun olarak nitelendirdiği ama aslında deniz çayırı şeklinde ifade ettiğimiz bir yapı var. Deniz çayırları, ormanlardan daha fazla oksijen üretiyor. Oksijensizlik deniz yaşamını etkiliyor, balık ölümlerini veya deniz canlılarının yaşamasını etkiliyor. Ama sadece bu değil, dünyayı veya o ülkeyi dolayısıyla Türkiye'yi de doğrudan etkileme özelliğine sahip. Denizin her türlü canlı kalması lazım ve bu canlılığı sağlayan temel şey de işte o deniz çayırları" dedi.

Fethiye-Göcek bölgesinde günlük on binlerce teknenin koyları ziyaret ettiğini ancak bu süreçte teknelerin özensiz şekilde demir ve çapa atarak deniz çayırlarına zarar verdiğini bildiren Pirinççi, bu durumun kısa vadede olmasa bile uzun vadede deniz ekolojisinde ciddi olumsuzluklara neden olabileceğini kaydetti.

"Arıtma tesisi yeterli kapasitede değil"

İzmir'in yüzde 95'inin suyunu arıtma yönünde bir misyona sahip olan Çiğli'deki atık su arıtma tesisinin ana gövdesinin yeterli kapasiteye sahip olmadığını, bu kapasitesinin geliştirilmesi için de çok önceden atılması gereken adımların atılmadığını dile getiren Pirinççi, tesise kapasitesinin üzerinde giden suyun arıtılamadığını ve körfeze deşarj edildiğini, bu durumun da dip çamuru oluşumuna sebep olarak denizdeki oksijenin yok olmasıyla sonuçlandığını anlattı.

İzmir Körfezi'nin kurtarılması süreci uzun sürebilir

İzmir Körfezi'ndeki sorunun çözümü aşamasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının acil eylem planı oluşturulması için çalışmalar başlattığına değinen Pirinççi, şu değerlendirmeleri paylaştı:

"Temel hedef, eylül sonuna kadar bir eylem planı oluşturulması. Bu acil eylem planının da yerel yönetimlere, ilgili sorumlulara verilmesi. Bakanlığın da burada takipçi, denetçi mekanizma olarak faaliyette bulunması söz konusu. Yerel yönetimin sorumluluklarının hatırlatılması ve acil eylem planı çerçevesinde bilim insanlarının ortaya koyduğu ilkeler çerçevesinde İzmir Körfezi'nin kurtarılması. Ama maalesef o kurtarma süreci de çok kısa sürede yani bir yılda, iki yılda olacak bir şeymiş gibi görünmüyor ciddi bir altyapı yatırımı yapılması lazım. Öncelikle mevcut kirliliğin durdurulması, atık su arıtma tesisinin etkili bir şekilde çalışması ve ikinci dereceden de mevcut kirliliğin ortadan kaldırılması için kapsamlı bir proje yapılması lazım. Beraberinde bu körfezin kademeli şekilde temizlendiğini görebiliriz."