İZMİR EKSPRES

Prof. Dr. Güven Aslan: Vücut sinyallerinizi dinleyin

Ege TV’de yayınlanan Hayatın içinden programının konuğu DEÜ Tıp Fakültesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Güven Aslan oldu.

Abone Ol

DEÜ Tıp Fakültesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Güven Aslan,  erkekleri ilgilendiren önemli konuları Ege TV’de açıkladı. Prof. Dr. Aslan, prostat büyümesinin sebeplerini, teşhis yöntemlerini ve modern tedavi seçeneklerini ele alarak, bu konuda farkındalık yaratmanın önemine dikkat çekti.

Hangi faktörler etkili?

İyi huylu prostat büyümesi hakkında konuşan Prof. Dr. Aslan, “Özellikle 50 yaş üstü erkeklerde bu sorun ortaya çıkıyor. Bunun en büyük sıkıntısı idrar yapma problemleriyle kendini gösteriyor. Bir tarafta coğrafi faktörler var. En önemli faktör ise yaş. Kişilerin beslenme tarzı gibi faktörler de var. Kilolu olmak biraz dezavantajlı bir durum. İnsülin, şeker hastalığı da etkili” dedi.

Nelere bakılıyor?

Prof. Dr. Aslan, teşhis yöntemleri ile ilgili de “Kendi vücudunu dinlemek ve oradan gelen sinyalleri almak lazım. Üroloji uzmanlarına başvurdukları zaman biz bu şikayetleri hafif orta ya da yüksek şikayet olarak nitelendiriyoruz. Gece kalkma, tam rahatlayamama gibi şikayetler önemli. Bir şeker hastasında sık idrara çıkma durumu olduğu zaman onu da kontrol altına almak lazım ama prostata da bakıyoruz. Radyolojik ya da elle muayene yapıyoruz. Prostat bezinin büyüklüğü hakkında fikir sahibi olabiliyoruz. Böbreklerde genişleme olup olmadığına bakabiliyoruz. Hasta idrarını yaptığında geride kalan idrarı görebiliyoruz. Geride kalan idrar tortulaşıp taşlaşabiliyor. Bunun dışında hastanın tarif olduğu ince idrar yapıyorum dediği zaman akım hızı testi var. Bu bize hastanın idrar yapma grafiğini çıkartmış oluyoruz. Bu prostat problemleri bazen böbrek yetmezliklerine kadar gidebiliyor. İdrar kesesinde tembelleşme olabiliyor. FSA testini iyi değerlendirmek lazım. Çünkü elimizdeki en iyi sinyal ve belirteç. 60 yaşına kadar 2’nin üzerine geçmemesini tavsiye ederiz” diye konuştu.

Tedavilerde son durum

Güven Aslan, tedavide güncel yöntemleri de anlatarak, “Çok teknolojik gelişmeler ve ameliyat yöntemlerimiz var. Bazen hafif derece şikayetleri olan kişilere kahve tüketimini azaltmasını öneriyoruz. Yatarken sıvı tüketimini azaltması hastayı rahatlatıyor. İlaç tedavileri son derece etkili. Düzenli kullandıktan sonra periyodik değerlendirme yapmak lazım. Son 40 yıldır tur ameliyatı diye tanımladığımız prostatın tünel açma ameliyatı da var. Bunlar artık altın standart yöntemlerimiz. Bir de lazer tedavimiz var. Lazer enerjisini kullanıyoruz ve prostat dokusunu kesiyoruz. Lazer gücünün bir süpürücü etkisi oluyor. Bunda kanama riski daha az. Büyük prostatlarda lazer tedavilerinde rahatlıkla yapılabiliyor. Ancak her hastaya da lazer uygulamayız. Belli bir büyüklükte olması gerekiyor. Rezum su buharı tedavisi ise anestezi alması tehlikeli olan hastalar için iyi bir seçenek. Genç yaşta olan ve cinsel fonksiyon problemi yaşamak isteyen kişiler için oldukça etkili bir yöntem. Isıtılmış buharla bir enerji oluşturuyoruz. Bir aplikatör ile o prostat bölgesine su buharına enjeksiyonlar yapıyoruz. Rezum’un başarı şanı yüzde 80’in üzerinde ve günübirlik bir işlem hastanın yatması gerekmiyor” açıklamasında bulundu.

"Tedavi edilmezse"

Tedavi edilmeyen prostatın risklerine de değinen Aslan, “Kaslarda kasılmalar oluyor. Böbrekten gelen idrarın atılımını etkiliyor. Tembellik gelişiyor ve bekleyen idrar enfeksiyon, kanama ve taşlaşmaya sebep oluyor. Hastanın bütün sağlığında kalıcı olabilecek sorunlara yol açıyor. Geç noktalara gelen bir hastanın tedavisi oldukça düşük olabiliyor. Sinyalleri dinleyip bir an önce hekime başvurmak lazım. Biyolojik yapımız bize çok güzel uyarılar veriyor” sözlerini kullandı.

İdrar yapmanın önemine vurgu yapan Aslan, “İyi huylu prostat büyümesi önemli. İdrar yapmak çok önemli. Bizim yaşam kalitemizi etkileyen sorunlara neden olabiliyor. İdrar problemi olan kişilerde kalp hastalıkları da oluyor. Sinyalleri iyi değerlendirip hekimlere başvurmayı unutmayın” uyarısında bulundu.