İzmir Körfezi'nde yaşanan toplu balık ölümleri, gözleri körfezdeki çevre kirliliğine çevirdi. Çevre ve Şehircilik uzmanları, ölümlerin mikroorganizmalardaki artıştan kaynaklandığını belirtti.

20 Eylül İzmir elektrik kesintisi | 16 ilçede kesinti var! 20 Eylül İzmir elektrik kesintisi | 16 ilçede kesinti var!

Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, İzmir'in Bayraklı, Alsancak ve Karşıyaka sahillerinde görülen toplu balık ölümlerinin nedenini araştırmaya devam ederken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İzmir İl Müdürlüğü’nden yapılan ilk açıklamalara göre, denizdeki mikroorganizmalarda önemli bir artış tespit edildi. Bu durum, bölgedeki çevre kirliliği endişelerini artırdı.

Oksijen seviyesini artırmak için harekete geçildi

İzmir Büyükşehir Belediyesi, balık ölümlerine çözüm bulmak amacıyla Bayraklı sahiline dört adet hidrosoft pompa yerleştirdi. Pompalarla deniz suyu çekilip filtrelenerek yeniden denize veriliyor, bu yolla suyun oksijen oranının artırılması hedefleniyor. Ancak sahildeki ölü balıklar kötü koku ve kirlilik yaratmaya devam ediyor.

"Körfez kirliliği sürpriz değil"

Evrensel Gazetesi'nden Ramis Sağlam'ın haberine göre, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir Körfezi’nde yaşanan kirliliğin beklenen bir durum olduğunu belirtti. Yaşar, son 25 yılın en kirli körfezi ile karşı karşıya olduğumuzu ifade ederek, "Körfez’in kızıla dönmesi plankton patlaması demektir ve bu da denizdeki oksijen seviyesinin düşmesine yol açar. Bu yüzden balık ölümleri yaşanması şaşırtıcı değil" dedi.

Kirliliğin kaynağı fabrika atıkları ve yetersiz arıtma

Körfez’deki kirliliğin ana nedeninin arıtılmadan derelere bırakılan fabrika atıkları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Doğan Yaşar, Çiğli’deki arıtma tesisinin yetersiz kaldığını ve bu durumun da kirliliği artırdığını belirtti. Ayrıca, derelerin betonlanmasının toprakla suyun ilişkisini kestiğini ve bu durumun kokuyu daha da artırdığını ifade etti. Yaşar, betonların bir an önce sökülmesi gerektiğini vurguladı.

Geçmişten günümüze Körfez sorunu

2004 yılında arıtma tesislerinin kapatılmasıyla birlikte körfeze kirli su akışının yeniden başladığını hatırlatan Yaşar, 2008’de körfezin tekrar kötü kokmaya başladığını söyledi. 2010 yılında ise deniz marulları ve makro alg patlamalarının zirveye ulaştığını belirtti. Gediz Nehri'nin körfezi kirlettiği iddialarına katılmayan Yaşar, "Körfezde akıntı sistemi yok, bu yüzden kirlilik tamamen iç körfezden gelen kirli suların eseridir" dedi.

İzmir’in çevre sorunu çözüm bekliyor

Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın balık ölümlerine dair açıklamalarını eleştirerek, "1965 sonrası kirliliğin başladığını söylemek bilimsel verilerle uyuşmuyor. İzmir Körfezi kirliliği 1930’lara kadar uzanıyor. Geçmişten ders alınmazsa, körfezdeki sorunlar daha da büyüyecek" diye konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi