Libya'daki petrol üretiminin durdurulmasına neden olan siyasi kriz, küresel petrol piyasalarında önemli bir etkiye sahip. 26 Ağustos'ta Libya'nın doğusundaki Temsilciler Meclisi tarafından atanan hükümet, ülkenin Merkez Bankası yönetimi konusunda yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle tüm petrol sahalarında ve limanlarda "mücbir sebep" ilan etti. Bu karar, Libya’nın petrol ihracatını durdurmasına ve arz sıkıntısı endişelerinin artmasına yol açtı.
Ancak son gelişmeler, bu krizle ilgili iyimser beklentileri de beraberinde getirdi. Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL), taraflar arasında Merkez Bankası krizinin çözümüne yönelik müzakerelerin başladığını duyurdu. Bu durum, piyasa oyuncularının Libya’daki üretimin yeniden başlayabileceği beklentisiyle arz sıkıntısına dair endişelerini hafifletti.
Libya’daki kriz çözümüne dair beklentilerin yanı sıra, küresel ekonomide yaşanan yavaşlama ve durgun yakıt talebi de petrol fiyatları üzerinde baskı oluşturuyor. Özellikle Çin ve ABD’den gelen zayıf ekonomik veriler, dünyanın en büyük iki petrol tüketicisi konumundaki ülkelerde talep düşüşü endişelerini artırdı. ABD'de açıklanan makroekonomik veriler, ülkenin resesyona gidebileceği öngörülerini destekleyerek petrol fiyatlarının gerilemesine neden oldu.
Fujitomi Securities Co Ltd analisti Toshitaka Tazawa, Asya piyasalarında Libya’daki anlaşmazlığın çözülme ihtimaliyle satışların devam ettiğini belirtti. Aynı zamanda, Çin ve ABD’den gelen zayıf ekonomik göstergelerin ardından durgun yakıt talebine ilişkin endişelerin de piyasayı baskı altında tuttuğunu ifade etti.
Brent petrol teknik analizine göre, 72,33 ile 70,90 dolar aralığı destek bölgesi olarak izlenirken, 76,37 ile 78,98 dolar aralığı ise direnç seviyeleri olarak öne çıkıyor. Fiyatlardaki aşağı yönlü hareketlerin devam etmesi, özellikle küresel talebe yönelik endişelerin derinleşmesiyle mümkün olabilir.