Ada halkının kendi yarattıkları çevresel felaket sonucu yok olduğu düşünülen ekokırım teorisi, yeni bir araştırmayla sorgulanıyor.

Bakan Şimşek, Singapur'da verimli temaslarda bulunduklarını bildirdi: Bakan Şimşek, Singapur'da verimli temaslarda bulunduklarını bildirdi:

Ekokırım teorisi çürütülüyor mu?

Science Advances dergisinde yayımlanan araştırma, Paskalya Adası'nın çöküşüne dair genel kabul gören ekokırım teorisine meydan okuyor. Araştırmacılar, adada daha önce düşünüldüğü kadar büyük bir nüfusun yaşamadığını ve Avrupalıların adaya vardıklarında karşılaştıkları manzaranın çökmüş bir toplumun değil, normal bir ada popülasyonunun yansıması olduğunu öne sürüyor.

Kayalık bahçeler ve nüfus tahmini

Bilim insanları, yapay zeka ve uydu görüntüleri kullanarak ada halkının toprağın verimini artırmak için yaptığı kayalık bahçelerin sayısını tespit etti. Bu bahçelerin daha önceki tahminlerden çok daha az olduğu ortaya çıktı. Bu da ada nüfusunun 15. yüzyılda düşünülen 16 bin değil, en fazla 4 bin kişi olabileceğini gösteriyor.

Tartışmalar devam ediyor

Yeni teori, bazı uzmanlar tarafından eleştiriliyor. Paskalya Adası Heykel Projesi Direktörü Jo Anne Van Tilburg, araştırmanın tek bir veriye dayandığını ve ada halkının geçim modellerinin tüm bileşenlerini hesaba katmadığını belirtiyor. University College London'dan Rapa Nui uzmanı Prof. Sue Hamilton ise ekokırım teorisinin son 10 yıldır zaten sorgulandığını ifade ediyor.

Peki, gerçek ne?

Paskalya Adası'nın çöküşüne dair kesin bir sonuca varmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Ancak yeni teori, ada halkının kendi sonunu getirdiği fikrine farklı bir bakış açısı sunuyor. Belki de Paskalya Adası'nın gizemi, düşündüğümüzden daha karmaşık bir hikaye barındırıyor.

Kaynak: Haber Merkezi