Murat Bakan’dan çarpıcı polis intiharı açıklamaları Murat Bakan’dan çarpıcı polis intiharı açıklamaları

Grup toplantısına yarım saat geç çıkan Özgür Özel,  “Yaklaşık yarım saat sizi beklettik. Bunun önemli bir gerekçesi var. Biraz önce İstanbul'da bir tören tamamlandı. O törene 2024 yılında, bu sene yapılacak olan olimpiyatlar için ülkemizi temsil edecek 102 sporcumuz İstanbul'dan uğurlanıyordu. O törenin, tüm televizyonlarda eksiksiz yayınlanabilmesi için biz grup toplantımızı o törenin bitişine erteledik” diyerek mazeretini açıkladı.

Ayrıca, toplantıya çıkmadan önce haber aldığı bir haberi de “Biraz önce üzücü bir haber aldık. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın annesi İpek Anne hakkın rahmetine kavuştu” diyerek başsağlığı diledi.

“Olanlar Hatay’ı ümitsizliğe savurmasın”

Özel, “Bugün, aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk'ün 'benim şahsi meselem' dediği Hatay'ın anavatana katılışının 85. yıl dönümü. 1918'den 1939'a kadar 21 yıllık bir mücadelenin sonunda Hatay, 23 Temmuz günü Antakya'daki fransız bayrağını indirerek Türk bayrağını kaldırdı. Bunun için o gün Hatay Millet Meclisi'nde oy kullanan ve Hatay'ı sınırlarımıza katan o günkü tüm Hatay milletvekillerini rahmetle anıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'şahsi meselem' dediği Hatay, özellikle 6 Şubat depremi, o sırada yaşananlar, kurtarma çalışamalarındaki aksaklıklar, ardından verilen sözler, seçimdeki şantajlar, tehditler, oy sayımındaki hileler, yapılan itirazların reddedilmesiyle yaşanan mağduriyetler, sakın ama sakın Hatay'ı ümitsizliğe savurmasın. Nasıl bu partinin kurucusunun şahsi meselesi ise tüm CHP'lilerin de şahsi meselesidir. Sonuna kadar yanlarındayız” diyerek Hatay’a selamlarını iletti.

Atanamayan diye masumlaştırıldı atanmayan öğretmenler

Özgür Özel, “Geçtiğimiz hafta Gölge Milli Eğitim Bakanımız Sayın Suat Özçağdaş ve eğitimcilerin katkılarıyla Anıtpark'ta 24 saat süren bir eğitim maratonu gerçekleştirdik. Tam 92 konuşmacı katıldı. İlk konuşmayı benden istediler. 92 konuşmacı sabah 10'dan diğer sabah 10'a kadar, ara vermeden, 21 ana başlıkta, 100 alt başlıkta Türkiye'de eğitimi konuştular. Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu konuştular. Öğretmenlere yapılan haksızlıkları, 'atanamayan' diyerek masumlaştırıp atanmayan 1 milyon öğretmeni konuştular. Atatürk'süz, bilim dışı, hurafelerle dolu müfredatı konuştular. Kendi başına hurafenin cisimleşmiş hali, bu Milli Eğitim Bakanı'nın yaptıkları. Enine boyuna konuştular. Sadece eleştirmediler. Kitabı yapılacak, belgeseli yapılacak. Ama şöyle bir baktığınızda, yüzde 20 eleştiri ise yüzde 80 öneri sundular. Biz gelince ne yapacağız? Genel Başkan Yardımcılarımız, Gölge Bakanlarımız anlattılar.

Burda bir müjde, bir açık çağrı. Bu eğitim maratonu hemen Meclis’in yanındaki parkta yapılacaktı. Süleyman Soylu zamanında iki kişi parka girse, su sıkıyordu. Son dönemde Ali Yerlikaya, basın açıklamalarına izin veriyordu. Bu maraton gelince kapattılar. Sorunun düğümlendiği yeri söylediler. Dediler ki, ‘burası yürüyüş yapmaya uygun görülen alan değil. Keşke burası özgürlük kürsüsü olsa’ dedi. Baktık Meclis Başkanı özgürlük kürsüsünden yana. Şöyle bir şey yapacağız. Çok isteyip de açamayan Yerlikaya’ya Çankaya Belediyesi, o parkı özgürlük parkı olmak ve Meclis’e sesini duyurmak isteyenlerin duyurabilmesi şartıyla, Meclis sınırların dahil edeceğiz. Yerlikaya’nın yetkisinden çıkacak, Meclis Başkanı üzülmeyecek, biz parkı Çankaya Belediye Meclis Üyelerimiz uygun görürse, Meclis’e dahile edeceğiz, kim varsa oradan Meclis’e seslenecek. 1-2 yıl AKP’ye seslenecekler ondan sonra özgürce CHP iktidarına seslenecekler” ifadelerini kullandı.

“Belediyeleri borçla aldık, hayvan sorununu nasıl çözelim?"

Uzun süredir gündemde olan sokak hayvanlarıyla ilgili düzenlemelere ilişkin CHP’nin tutumundan da bahseden CHP lideri, “CHP olarak bu konuya tutumunu en net ifade eden partiyiz. ‘Sorun yoktur’ diyenlerden değiliz. Çağrıyı cinayette görenlerin karşısındayız. Türkiye’de sokak hayvanları sorunu var mı? Var. Bu sorun sınıfsal soruna evrilmek gibi bir riski işaret ediyor. Eğer çocuğunuz servisle okula gidiyorsa, işinize kendi aracınızla gidiyorsanız, sizin açınızdan belki de sokak hayvanları sorunu yoktur. Ama bir yoksul mahalledeyseniz, çocuk sabah okula yürüyerek gitmek zorundaysa, bir servise yetişmek için ana yola yürümek zorundaysanız, bir sokak hayvanları sorunu var. Bu soruna yok demek, sorunun iki tarafına da sokaktaki hayvanlara da en büyük kötülüktür. Ama bu sorunu görüp çözmek için ‘toplayalım bir ay sonra öldürelim’ demek cinayettir. Bu konuda birçok kişiye teşekkür etmek gerekir ama hayvan dostlarına her yaştan herkese, en azından ‘ötanazi’ kelimesinin çıkarılması başarısı için hepinize teşekkür ediyorum. Ama sorun çözülmemiştir. Fiilen katliamlar devam etmektedir, daha da riskli duruma gidebilir.

Kanun belediyelere yetki vermektedir ama para vermemektedir. Belediyelerin barınak yapma süresini ertelemekte ayrıca belediyelerin yurt dışından buldukları paralar sıkıştırılmakta. Diğer taraftan çok zor bir görevi belediyelere verip, para cezaları gibi tehditler ortaya konmaktadır. Sorunun çözülmesi için bütün belediyelerin yeteri kadar barınak yapması, personel ve araç alması, kısırlaştırma yapması, onun lojistiğini planlaması lazım. Para yok, iller bankası kesintiler yapıyor. Belediyeleri borçla aldık. Şimdi hadi bunları yap. Nereden bulacaksın parayı?”

“Tek fikri AK Parti’yi desteklemek olan bir parti”

Özgür Özel, bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı konuşmada CHP’ye yüklenişine de yaptığı konuşmada cevap verdi. Özel, “Memleketin AKP’nin ortya attığı gündemlerinin dışında, bir de AKP’nin 22 yılın sonunda çözmediği çok yakıcı gündemleri var. Hayat pahalılığı diye bir şey var. Bugün yine efendim Temmuz ayında enflasyon yine çıktı ama dezenflasyon yakında her ay aynı hikaye. Enflasyon durunca fiyatlar durmuyor ki. Sen onu 50’de tutarsan yüzde 50 fiyatlar artmış oluyor. Enflasyon düşerken fiyatlar düşmez fiyatların çıkış hızı azalır. En kötü günlerdeyiz deyince MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli “tarihin en ağır ekonomik krizi demek deli saçmasıdır” demiş. Hiçbir şey demeyeceğim. Sadece şunu diyeceğim. MHP’ye oy verenler AKP’ye oy verenler Cumhur İttifakı’na oy verenler eğer tarihin en ağır şartlarını yaşamıyorsanız, bakkalda, markette, pazarda elinizdeki parayla alışveriş yaparken keyfiniz yerindeyse Devlet Bey’e hak verin oy verin. Ama filenin dibi delikse kasabın önünden geçerken zorlanıyorsanız. AKP’nin geldiği gündem beri her ay 5 çeyrek kaybediyorsanız. Devlet Bey’in dediklerini cüzdanınızda görmüyorsanız sizin yeriniz sözde milliyetçilerin yeri değil, bu milletin derdiyle dertlenen Türkiye İttifakı’nın içidir, buyurun sizi bekliyorsunuz.

Çok ağır hakaretler var yine ama konuşmanın devamını okuyunca cevap vermekten vazgeçtim. Konuşmanın devamında çok sevdiğini söylediği köpeklerden bahsediyor. Nasıl MHP’lilerin hayvan sever olduğundan bahsediyor. Bunları söyleyerek artık herkesin köpeklere karşı ne yaptığını MHP milletvekillilerine bakınca göreceğini söylüyor. Ben bakıyorum komisyonda AKP söylüyor MHP oyluyor AKP söylüyor MHP oyluyor. Öyle bir haldeler ki AKP ötanazi diyor onu savunuyorlar, katliam diyor onu savunuyorlar, geri çektim diyor onu da savunuyorlar. Kendine ait fikri olmayan tek fikri AKP’nin fikrini desteklemek olan bir grupla karşı karşıyayız. Kişisel kararları geçtim partinin kararlarını da AKP’nin gözünün içine bakın ne diyorsa yapın diyen bir anlayışla karşı karşıyayız . Çok sevdiğini söylediği köpeklere komisyonda ne yaptıklarını görünce benim için sevgi dolu hiçbir cümle okumadım çok memnunum. Ben MHP’lilerin sevdiği gibi olmaktansa onları sevmediği biri olmayı tercih ederim" dedi.

İzzet Ulvi Yönter Ve Semih Yalçın Göndermesi

"Devlet Bey’e bir tek şey söylemek isterim o ikisi hani bütün örgütün yaka silktiği o ikisi. O ikisi yazıyor çiziyor saldırıyor. Ben MHP’nin o ikisini o ikisinden başka savunanın olmamasından herkesin yaka silktiği o ikisinin partinin pozisyondan da sizin zorluklarınızdan da farkındayım. Ben nereye gitsem kimle konuşsam sorunun ne olduğunu biliyorlar. Şimdi o ikisi 154 kişilik liste yapmış mahkeme geri atmış. Şimdi bizimle hesaplaşacakmış. Sayın Bahçeli bir hesaplaşma olacaksa 154’ümüzle istedikleri gibi hesaplaşsınlar siz vicdanınızla hesaplaşın. Sizin onayınla Ülkü Ocakları Genel Başkanı olmuş. Ankara’nın ortasında vurulmuş. Vurulduğu andan itibaren o ikisinin verdiği haberler bir kişi tweet atmamış"

TÜİK’in yemekhane enflasyonu yüzde 385, sokak enflasyonu yüzde 71!”

Özel, “Devlet Bey, “hayat pahalılığı yok” demeye dursun, TÜİK’in geçen hafta açıkladığı rakamlardan sonra Genel Başkan Yardımcımız Gamze Taşçıel, TÜİK’e suç duyurusunda bulundu. TÜİK yöneticilerinin kamuoyunu doğru bilgilendirmediklerine yer verilecek maaş zamlarına olumsuz yönde etki ettikleri için. TÜİK’in yemekhanesinde bir yıl önce 4 çeşit yemek 35 lira, bugün kaç para aynı yemek? 170 lira. TÜİK’in yemekhane enflasyonu yüzde 385, TÜİK’in sokaktaki enflasyonu yüzde 71. TÜİK çalışanlarına şunu söylemek lazım. Her gün yemeğinizi alırken geçen seneki yemek fiyatlarıyla bunu sizin maaşınızla karşılaştırın. TÜİK, kendi vicdanını kendi damarlarından baksın. Ama bu kuruma, bu yanlışı yaptıranlar, bunun hesabını er ya da geç verecek” dedi.

“Tayyip Bey buna dertlenmiş”

“Biz en düşük emekli maaşı, bir asgari ücret olmasını söyledik Tayyip Bey buna dertlenmiş. Demiş ki, ‘bunların sırtında küfe yok’. Vallahi aslında ben de o nu istiyorum. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak küfeyi istiyoruz. Millet sana küfeyi verdi. Küfenin içine emekliyi kayıyorsun ağır geliyor. Milletin efendisi denen çiftçiyi taşıyamıyor ağır geliyor. Ama 47 tane dirmanın vergi borcunu silelim deyince küfeyi taşıyor. Beyefendi’ye beşli çeteler ağır gelmiyor, 10 bin liraya geçinene asgari ücret ver diyorum ağır geldi diyor. Bırak ben taşıyacağım küfeyi. Asgari ücret deyince küfelerine ağır geliyor. 10 bin TL'lik emekli maaşını 12 bin 500 yapmış 33 milyar yük olmuş. Bu ağır geliyor müteahhitlerine sildiği borcu 660 milyar TL o ağır gelmiyor. Ver o küfeyi ver biz taşıyalım. Küfelerini taşıyamayanlar çıkarın o küfeyi biz taşıyacağız” diyerek grup toplantısındaki konuşmasını tamamladı.

Kaynak: HABER MERKEZİ