Çeyrek asrı geçti bu mesleğin içinde bulunduğum.
“ Bir ıslık da sen çal”
“Tencere tava eylemi”
“128 milyar dolar nerede?”
“Ayakkabı kutuları”
“Işık kapatma açma”
“Meclisi terk etme”
“Milli Eğitim Bakanlığı önünde oturma”
“Kalıcı yaz saati”
“Dikkat soygun var”
Daha sayayım mı?
“Andımızın okullarda okunmaması”
“Adalet yürüyüşü”
“Gezi”
Daha da çok eylem sayarım ama halkın sesini anlatmak çok zor CHP yönetimine.
Şimdi de “kırmızı kart” eylemi başlattı CHP Genel Başkanı Özgür Özel.
Yahu iktidar İzmir’de oy oranı yüzde 10’u geçen Güneydoğu oylarını almayı projelendirmiş, sen gelmişsin burada kırmızı kart gösteriyorsun.
Nerede gösteriyorsun? Muş Varto ve güneydoğu doğumlu vatandaşların yaşadığı Çiğli’de.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hamitoğulları ile iktidar barış çağrısı yapıp ülkenin 10 milyon olan güneydoğu vatandaşının oylarına talip olurken sen gel burada kırmızı kart eylemi yap.
Hem vallahi hem billahi Cumhurbaşkanı dese ki “Git Özgür Çiğli’de kırmızı kart eylemi yap” bundan daha etkili olamazdı.
‘CHP Örgütü’nün aklıyla oyun mu oynanıyor’ demeden geçemiyor insan.
Kırmızı kartı göstererek “erken seçim yapalım” diyorsunuz.
Şimdi Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız o vatandaşlardan nasıl oy isteyecek?
Özgür Bey geldiniz el bombasının pimini çektiniz, başarılı giden 2 belediye başkanının eline bıraktınız.
Daha seçime en az 2 buçuk yıl varken hem de.
Örgütün ulusalcı kanadı 2 gündür aynı şeyleri anlatıyor biz gazetecilere.
Mutfak tüpü olmuş bin TL.
Ekmek olmuş 12 lira 50 kuruş.
Yumurta kolisi geçen sene 90 lira idi şimdi 250 TL olmuş.
Şaka mısınız siz?
Sadece Genel Başkanlık koltuğunda kalmak için yapılan küçük oyunlar bunlar, geçmişte tutmadı, gelecekte de tutmayacak.
Sonra enkaz devralan Cemil Tugay’a, CHP İl Başkanlığı tarafından düzenlenen “Korkusuz Kentler Çalıştayı”nda parti örgütüne çağrıda bulunarak “Parti örgütümüzün bize inanmasını istiyorum. Bizim arkamızda durmanızı istiyorum. Her bir arkadaşımızla daha yakın çalışma içerisindeyiz. Kendimizi bir takım gibi görüyoruz” dedirtiyorsunuz.
Sonuç olarak çalışan belediye başkanları toplu sözleşmeler ve grevlerle uğraşırken, geçmiş dönemde SGK’dan bırakılan 10 milyar liralık borçların icralarıyla uğraşırken bu yapılanların boş eylemler olduğunu örgütün tamamına yakını biliyor zaten.