POLİTİKA

Özel, Erdoğan'a seslendi: "Trikopis'in mi Atatürk'ün mü tarafındasınız"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Menemen'de devrim şehidi Kubilay'ı anma töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sert eleştirilerde bulundu.

Abone Ol

İzmir’de devrim şehidi Kubilay anmasına katılan CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek “Siz hocanız gibi Fesli deli Kadir gibi Trikopis'in tarafında mı duracaksınız, Mustafa Kemal'in tarafında mı duracaksınız? Erdoğan'a sesleniyorum. Eğer teğmenler şanlı görevlerinden uzaklaştırılırsa o zaman yanlış tarafta durduğunuzu cümle aleme ilan etmiş olacaksınız” dedi.

Haber Ekspres Gazetesi’nden Turgay Kılıç’ın haberine göre, CHP lideri Özgür Özel, 23 Aralık 1930'da Menemen’de katledilen asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı anma törenine katıldı. Derviş Mehmet öncülüğünde hareket eden bir grup şeriatçı, 23 Aralık 1930’da Menemen’de isyan başlatmıştı. Bu isyanı bastırmak için harekete geçen Asteğmen Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay ve beraberindeki Bekçi Hasan ile Bekçi Şevki, katledilmelerinin 94’üncü yıl dönümünde mezarları başında anıldı. Anmaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Hüsnü Bozkurt, CHP İzmir Milletvekilleri ile İzmir’in belediye başkanlarının yanı sıra Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek katıldı.

"Manda ve himaye yanlıları"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin sloganları eşliğinde kürsüye gelerek “Burada CHP Genel Başkanı olarak bulunmak ve Kubilay’ın ölüm yıl dönümünde en üst düzeyde katılım ve kararlığı göstermeyi son derece önemsiyorum. Devrim şehidimiz Kubilay, Bekçi Hasan ve Beki Şevki’yi anmak için buradayız, Yıldız Tepedeyiz. Birbirimize umut ve omuz vermek üzere; birilerine de kaygı vermek üzere buradayız. Kubilay ve silah arkadaşları ise 94 yıl önce gericiler tarafından katledildi. İki Menemenli bekçi de onunlaydı ev ay yıldız bayraklarına karşı manda ve himaye yanlısı olup ellerine şeriat bayrağı alan, Cumhuriyet’i ise bu ellerindeki bayraklarıyla yıkmaya çalışanlara karşı, Cumhuriyet ve bayrağımızı korumak için dikilmişlerdi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ellerinde gelse öldürmeyi planlayan bir gerici isyanıydı. Bu liderliği de Derviş Mehmet yönetiyordu. Burayı ise isyancılarla kuşatmıştı. Kubilay’ın görevi ise isyancıları uyarmaktı. Kubilay yaralı hâliyle mücadeleyi sürdürdü, elindeki eksik teçhizat olmasına rağmen Cumhuriyet'i korumak için mücadele etti” dedi.

"Siz Yunan Ordu Komutanı Tripodisi’in tarafında mı duracaksınız"

Özel, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda yapılan Kara Harp Okulu mezuniyetinde “kılıçlı yemin” törenini organize ettiği iddia edilen teğmenlerin Yüksek Disiplin Kuruluna (YDK) sevk edildiğini hatırlatarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi.

 “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ordusunda kara, hava ve deniz harp okulunda mezun oluyor ve Atatürk’ün taze teğmen ve askerleridir. Ben, o görüntüleri göründe ‘Mustafa Kemal’in ordusu ve istediği Türk Gençliği işte budur’ dedim. O gün hepimizin duygulanarak izlediği tören oldu bitti ve sonrasında sosyal medyada ve yazıl basında bu iktidarın kalemleri ve trolleri, bir linç kampanyası başlattı. Böylesi bir kampanyanın karşısında bir toplumsal tabanın olduğundan emindik. Siyaseti benimsemek uğruna bunun üzerinde ise kutuplaşma ortamına araç hâle getirilmesi ve teğmenlerin ise andını disiplinsizlik gibi gösterilmesi aklımın ucundan geçmezdi. Atatürk’ün görev yaptığı Cumhurbaşkanlığı koltuğunda bu işi sekiz gün sonra bir siyasi malzeme yapmaya ve gencecik teğmenlerin onlarca emeğini çöpe atmaya, geleceğini karatmaya tenezzül etti. O teğmenler, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ dedi. Bir tane ordusu vardı Mustafa Kemal’in, hâlâ da bir ordusu var. O Mustafa Kemal’in ordu bu ülkede kurtuluş savaşını kazanmış, Yunan Ordu Komutanı Trikopis’in ordusunu yenerek İzmir’den denize dökmüştür. Sizinle birlikte siyaset yaptığını ve cenazesine beş bakan yolladığınız, Fesli Kadir’e, cenazesine beş bakan yolladınız. O ise ‘Keşke Yunan kazansaydı’ dedi. Ben, bu kutuplaşma ve kamplaşmadan yana olmadım. Ben o teğmenlerle birlikte Mustafa Kemal’in ordusunun ve Atatürk’ün yanındayım. Siz Yunan Ordu Komutanı Tripodisi’in tarafında mı duracaksınız, yoksa Fesli Kadir’in tarafında mı duracaksınız” ifadelerine yer verdi.

Özeleştiride bulundu

Başkan Özel,  “Sayın Erdoğan’a sesleniyorum” diyerek şöyle devam etti:

“Tam da Türk Silahlı Kuvvetleri, disiplin kurulunu toplanmak üzereyken ordudaki herkes ‘bizler de bu ihraçlara karşıyız’ diyerek baskı görüyoruz’ derken, Eğer o teğmenler bu şanlı görevlerinden hele ki dönem birincisi olmuş, tüm derslerinden tam not almış ve disiplin dahi almamış o kadın teğmenler ve arkadaşları bu ordudan uzaklaştırılırsa yanlış tarafa durduğunuzu cümle aleme söylemiş olacaksınız. Milletin gönlüne girebilmek için de siyasi mücadele önemlidir. Bu hareket ise, sizleri, milletin gözünden düşürür. Milletin gözünden düşen, artık hiçbir makama gelmez ve geçici olur, bir koltukta oturmakla yetinir. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in Cumhurbaşkanı; yine Atatürk’ün kurduğu ordudan, okuldan tam not almış teğmenleri, siyaset uğruna feda ederseniz bu millet bunu unutmaz, bizler de bunu unutmayız ve bunun hesabını da sorarız. Menemen, böylesi bir sembol kentte herkes dikkatli olması gerektiği gibi, bugün milli eğitim bakanının Yusuf Tekin’in yaptığı projeyle 10 ay önce küçücük çocukları aldılar ve Kubilay’ı şehit edenler arasında sözde bir şeyhin türbesine götürdüler. Geçtiğimiz günlerde Menemen Belediye Başkanı ise aynı türbeyi ziyaret ederek hepimizin vicdanını sızlattı. Bugünkü resmi törende menemen halkı adına buraya resmi törende çelenk koydu. Samimiyeti de menemen halkına bakıyorum. CHP Genel Başkanı bana, il başkanına, milletvekiline ders olsun ki, Menemen’de o çelengi koyacak bir CHP’liyi seçemiyorsak bu ayıp da bize yeter, bu özel eleştiriyi ben veriyorum. Bütün Atatürkçüler, de versin. O çelengi CHP’li belediyelerden birisi gelip de buraya koyana kadar içimin bir yerinde bir ateş yanacak, sizlerin de yansın ki burada bu hata bir daha olmasın.”

Tugay: "Cumhuriyete cephe almışlar"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Asteğmen Kubilay’ın 94. ölüm yıl dönümü için “Ulusumuzun bağımsızlık yolundaki zaferi sonrasında saltanatın yıkılışı ve hilafetin kaldırılışı ile Türkiye’nin çağdaşlaşma yolunda aldığı mesafe ve uyguladığı yurttaşların eşitliği politikası, önceden imtiyaz ve nüfuz sahibi olan bazı kesimlerin imtiyazlarını ve nüfuzlarını kaybetmelerine sebep olmuştur. Sahip olduğu imtiyazları kaybeden bazı şeyhler ve aşiret reisleri, Cumhuriyet rejimine ve devrimlere cephe almışlardır. İsyancılar, doğrudan rejimi hedef almışlar, hedefleri Cumhuriyet rejimini yıkmak ve kaybettikleri imtiyazları geri kazanmak olmuştur. Cumhuriyet kolay kurulmadı değerli yurttaşlarım. Ve kurulduğundan beri de az badireler atlatmadı. Cumhuriyetimizi hedef alan sembol olaylardan birisidir 23 aralık 1930’da Derviş Mehmet ve bir grup gericinin Menemen’de gerçekleştirdikleri kalkışma. Ne yazık ki bu olayda öğretmen yedek Subay Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki hiç birimizin vicdanınca kabul edilemeyecek bir şekilde vahşice katledilmişlerdir. Hem cumhuriyetimize karşı sembol bir kalkışma olması hem de kahraman asker ve bekçilerimizin şehit edilmeleri nedeniyle Kubilay olayı üzerinden yıllar geçse de nesiller boyu toplum hafızasından silinmeyecek niteliktedir. Her 23 aralık günü, bu elim olayı hatırlarken, şehitlerimizi saygıyla yad etmenin yanında hepimize düşen cumhuriyetimizi korumak ve ilelebet yaşatmak için görevlerimizi bir kez daha hatırlamaktır” şeklinde konuştu.

Bozkurt: Cumhuriyeti ve laikliği savunacağız

Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Hüsnü Bozkurt, teğmenlerin mezuniyetteki kılıçlarını çekmesine ilişkin laik karşıtlığına çekildiğini işaret ederek Cumhuriyeti ve laikliği sonuna kadar savunacaklarını belirtti.

Bozkurt, “Ayını şekilde bu ülkede Kubilay gibi laik Cumhuriyet uğruna, Atatürk ilke ve inkılaplarını yaşatmak uğruna ve Türk sınırlarına dokunulmazlığının uğruna kanını feda edecek milyonlarca Türk askerinin olduğunu unutmasın” dedi.

Asteğmen Kubilay’ın anma tören, çelen sunumuyla son buldu.