KÜLTÜR - SANAT

Orhan Veli'nin trajik ölümü: Rögar boşluğuna düşüş ve şiirle veda

Orhan Veli, 1950'de bir meyhaneden çıktıktan sonra belediye çukuruna düşerek beyin kanaması geçirdi ve 36 yaşında hayatını kaybetti. Ölümüne alkol zehirlenmesi teşhisi kondu, fakat gerçek nedeni beyin kanaması olarak belirlendi. Cebinden son hatırası olarak bir şiir çıktı.

Abone Ol

Orhan Veli Kanık’ın 36 yaşında trajik bir şekilde hayatını kaybetmesi, hem kişisel hem de döneminin dramatik bir yansımasıdır. İşte o gece yaşananlar:

1946 yılında, Ankara Lisesi'nden Orhan Veli’nin yakın arkadaşı Şinasi Beray, babasından kalan evi meyhaneye dönüştürdü. "Üç Nal Meyhanesi" adı verilen bu mekan, zamanla edebiyat dünyasının önemli isimlerini ağırladı. Orhan Veli, Cahit Sıtkı Tarancı, Melih Cevdet Anday gibi yazarlar bu meyhanenin müdavimlerinden oldu.

10 Kasım 1950 akşamı, Orhan Veli "Üç Nal Meyhanesi"nden ayrıldıktan sonra belediyenin kazdığı bir çukura düştü. Başta önemsiz gördüğü bu olay, İstanbul’a döndüğünde sağlık sorunlarına yol açtı. 14 Kasım'da, bir arkadaşının yanında öğle yemeği yerken fenalaşarak Cerrahpaşa Hastanesi'ne kaldırıldı. Alkol zehirlenmesi teşhisi konulsa da, gece vefat etti.

Gazeteler ölüm nedenini alkol zehirlenmesi olarak duyurdu. Ancak, İstanbul savcı yardımcısı Cahit Türesel’in şüpheli bulduğu ölüm, otopsi sonucu Orhan Veli'nin düşmeye bağlı beyin kanamasından kaynaklandığı ortaya çıktı. Cebinden çıkan son hatırası ise bir şiir oldu:

"İstanbul'dan ayva da gelir, nar gelir. Döndüm baktım bir edalı yar gelir, Gelir desen dar gelir, Günaşırı alacaklılar gelir. Anam, anam dayanamam, Bu iş bana zor gelir."

Orhan Veli, Rumeli Hisarı'ndaki Aşiyan Mezarlığı’na defnedildi. Mezarı için yardım kampanyası düzenlendi ve Abidin Dino’nun çizdiği proje “hayatımın en acı projesi” olarak anıldı. Orhan Veli, Türk şiirinin ve yaşadığı dönemin hüzünlü bir sembolü olarak hafızalarda kaldı.