POLİTİKA

Önder Aksakal: Muhalefet erken seçim için tribünlere oynuyor

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Önder Aksakal, Ege TV ekranlarında muhalefetin erken seçim için tribünlere oynadığını ve şov yaptığını söyledi

Abone Ol

Ege TV’de yayınlanan Esin Sayın’ın sunduğu Gün Ortası programının konuğu Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Önder Aksakal oldu.

Ege TV’de yayınlanan Esin Sayın’ın sunduğu Gün Ortası programında, Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Önder Aksakal, Türkiye’nin güncel siyasal ve ekonomik meselelerine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Sosyal medya kullanımı, sığınmacıların etkileri, eğitim sistemi ve parti çalışmaları gibi konulara değinen Aksakal, Türkiye’nin mevcut durumunu eleştirerek, çözüm önerileri sundu. Erken seçim hakkında da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i şov yapmakla eleştirdi.

Öncelikle parti çalışmalarından bahseden Başkan Önder Aksakal, “Türkiye’de siyaset mekanizması halkla yürümüyor. Geçtiğimiz yıl büyük kurultayımızı yapmıştık. Yeni insanların partimize katılmasıyla birlikte devam ediyor. Parlamentoda çalışmalarımız devam ediyor. Kanun tekliflerimiz devam ediyor. Arkadaşlarımızda ilçelerde bizim politikalarımızı toplumla paylaşmaya devam ediyor ellerinden geldiğince” dedi.

Sosyal medyayı iyi kullanan önde gidiyor

Gençlerin siyasete ilgisini de değerlendiren Önder Aksakal, “özellikle sosyal medyanın tüm toplum tarafında kullanılması siyasetçilerin halkla ulaşmadaki yöntemlerini değiştirmek zorunda kaldı. Sosyal medyayı en iyi kullananlar işi bir adım önde götürüyor. Kendisini siyaset ortamında bulamayan toplum kesimleri bu algı kapsamında kendilerini ortaya koyabiliyor. Önümüzdeki yakın süreçte biz de eski gücümüzü elde edeceğiz” diye konuştu.

Sığınmacılar hayat pahalılığını etkiliyor

Aksakal, “Medyada sürekli hayat pahalılığı konuşuluyor ise de güvenlik sorunu daha fazla. Türkiye  çok yoğun bir göç aldı. Sığınmacılık boyutunda olan bir hadise bu. Kendi inanç değerlerimiz üzerinden açıklama ortaya koyabiliriz ama devlet nezdinde duygusallığın bizi nerelere getirdiğini görüyoruz. Bunlar bizim ekmeğimizi paylaşıyor. Bu durum enflasyonu ve hayat pahalılığını da tetikler. Bunun ceremesini bu ülkenin insanları çeker. Bunun için sabahtan akşama kadar yoksulluktan, hayat pahalılığından dem vurmak zorunda kalırız. Türkiye’nin öncelikle güvenlik sorunu aşması ve sığınmacılar sorununu çözmesi gerekiyor. Sığınmacının cebinde market kartı var devlet veriyor. Bizim insanımız sabahtan akşama kadar çalışıp kazandığı parayı harcıyor. Bu yüzden de sığınmacılar kendini buranın sahibi sanıyor. Bu çözüldüğü takdirde ekonomiye ilişkin kaygılar mutlaka giderilir. Çünkü Türkiye çok zengin bir ülke. 365 gün 24 saat turizm yapılabilecek bir ülkeyiz. Tarım ve hayvancılık konusunda daha iyi olabiliriz. Yerin altında binlerce yılık bir tarih yatıyor. Bizim boşa harcanan paramız çok ” ifadelerine yer verdi.

Büyükşehir yasası değişmeli

Tarım ve hayvancılık konusunda da değerlendirmede bulunan Başkan Aksakal, “Türkiye acilen büyükşehir yasasını değiştirmek zorunda. Kınık’taki bir vatandaşla Karşıyaka’daki bir vatandaşı aynı şartlarda yaşatmamalısınız. Yaşam şartları orda ağırlaşınca tarıma da destek verilmeyince tarlasını satıyor. İzmir’in merkezinde yaşamaya çalışıyor. Hem ekonomik eşitsizlik var hem. Kültürel açıdan bir kültür çatışması yaşanıyor. Bizim bir an önce bu yasayı değiştirip köyleri köylülere vermemiz ve tarımsal üretimimizi büyütmemiz gerekiyor ondan sonra sanayimizi de büyütebiliriz. Bu yasanın çıkarılma gerekçesi tamamen siyasi ve oy almak içindi ama bu çok büyük bir kötülüktü” sözlerini kullandı.

DSP neden birinci partiydi?

Bülent Ecevit döneminden de bahseden Aksakal, “Ecevit DSP’yi kurduğunda halkın Karaoğlan’ı Ecevit’ti. Dürüst ve milliyetçi bir siyasetçiydi. Bunun sayesinde Türkiye’nin birinci partisi haline getirdi. Ama bizim gibi ülkelerde siyaseti koordine eden halkımız değil maalesef. İktidardaki partiler eğer çıkar içersinde bir sistematik kurduysa üye sayıları artar. Yoksulluk sınırında yaşayan bir ülkenin iktidar partisinde sol parti olması gerekiyor ama bu çok büyük bir tezat. Kurgulanmış bir sağ siyaset anlayışı var. Emeğin iktidarda olmasını istiyorum ve bunun için mücadele ediyorum” dedi.

Eskiden üniversiteler senato toplantıları yapardı

Eğitim sistemi hakkında da yorum yapan Aksakal, “Eskiden ülkedeki her sorun için üniversiteler senatoları toplayarak görüşlerini açıklarlardı. Şimdi ise hiçbir üniversiteden güncel sorunlarımız üzerine bir senato görüşü ortaya konulduğuna tanık olmadım. O çizgiyi aşmak isteyen öğrenciler ise hemen baskı altına alınıyor. 12 Eylül’ün baskı rejimi hala daha bu şekilde devam ediyor” açıklamasında bulundu.

Muhalefet tribünlere oynuyor

Önder Aksakal erken seçim ile ilgili de, “Bir açmazımız daha var. 2010’da Türkiye’de bir anayasa değişikliği yapıldı ve sistemin tamamen alt yapısının değişmesi sağlandı. Son anayasa değişikliği ile devletin yönetim biçimi değildi. Ülkeyi sadece cumhurbaşkanı yönetir hale geldi. Bugün de erken seçim tarifi yapıyoruz ama anayasada böyle bir şey yok sadece seçimlerin öne alınması durumu var. Bunu iki mekanizma yapabilir. Bizim anayasamıza göre bir kişi en fazla iki kez cumhurbaşkanı olabilir ancak seçimler öne alınırsa o zaman cumhurbaşkanı 3. Defa seçilebilir. Cumhurbaşkanının 3. Kez cumhurbaşkanı olmak istediği hepimiz biliyoruz. Beklenti şu; sayın ana muhalefet partisi başkanı Özgür Özel her an için iktidarı isteyen noktada durması gereken bir yapıdaysa erken seçim dediğimiz talebi yarın istemesi lazım. Mademki ülkede ekonomi bu kadar kötü, sığınmacılar sorunu çözülemiyor, sosyal yaşamımızda sorunlar var, taciz haberi duymadığımız, cinayet duymadığımız bu ülkede sosyal sorun yok diyemeyiz. Ama dikkat edin ana muhalefet partisi gelecek senenin kasım ayını işaret ediyor. Seçimleri öne alınmasına yönelik talep tamamen tribünlere oynamaktır. Bunu görebiliyoruz. Bunları magazinsel hale getirmemek gerekiyor. Halkın gazını almak için erken seçim istiyorlar. 15 ay ne yapacak bu millet. Bunlar sadece gündemi değiştirecek şeyler. Ülke olarak çok büyük bir güvenlik tehlikesindeyiz” derlendirmelerinde bulundu.

Başımız büyük belada

Sığınmacı sorunun çözülmesi konusunda da konuşan Başkan Aksakal , “sığınmacılar bir an önce geldikleri yere gönderilmeleri gerekiyor. Türk vatandaşı olarak kabul edilmelerinin durdurulması gerekiyor. Doğduğu yerde vatandaş olma konusu bazı kriterlere bağlanmalıdır. Bunun için bir yasal düzenleme yapılması şart. Yoksa başımız büyük bir belada demektir. Kendi içimizden bizi vurmaya kalkarlar ve büyük bir kaos ortaya çıkar. Buradan hükümeti uyarmış olayım” dedi.