"Nükleer silahların hikayesinin bir sonu olacak: Ya nükleer silahların sonu olacak ya da insan medeniyetinin sonu."

26 Eylül Perşembe günü Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Gün. Bu özel günde, Kongre Üyesi Jim McGovern, nükleer savaş tehlikesine dair artan endişeleri nedeniyle Kongre’nin tüm üyelerini bir araya getiriyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin nükleer silahsızlanma hedefine yeniden odaklanması gerektiğine dikkat çeken McGovern, nükleer caydırıcılığın sürdürülebilir bir güvenlik stratejisi olup olmadığını sorguluyor.

Nükleer caydırıcılık: Bir güvenlik paradoksu

Nükleer caydırıcılık, ABD güvenlik stratejisinin merkezinde yer alsa da, birçok lider bu stratejinin sürdürülebilirliği konusunda endişe duyuyor. STRATCOM’un eski müdür yardımcısı Korgeneral Thomas Bussiere, caydırıcılığın her zaman başarılı olacağına dair güvenin yanlış olduğunu kabul etti. Geçmişte yaşanan nükleer silah fırlatma süreçleri, yanlış alarmlar ve istihbarat hataları nedeniyle defalarca dünya nükleer savaşa sürüklenmenin eşiğine geldi. Bu olaylar nükleer caydırıcılığın başarısızlıklarını ortaya koyuyor.

Sorumlu liderlik: Şansın sona ereceği gerçeği

Eski Savunma Bakanı Robert McNamara’nın da belirttiği gibi, nükleer savaşın önlenmesi çoğu zaman yalnızca şansa bağlıydı. Ancak şans, bir güvenlik politikası olarak sürdürülemez. Sorumlu liderler, nükleer caydırıcılığın başarısızlıklarını kabul ederek bu yıkıcı döngüyü kırmaya çalışmalıdır.

Silahsızlanma diplomasisi: Geçmişten alınacak dersler

ABD tarihindeki liderler, nükleer kıyametin eşiğinden dönerek silahsızlanma diplomasisi için adımlar atmıştır. Ronald Reagan, John F. Kennedy ve Jimmy Carter gibi isimler, nükleer silahların sayısını azaltmak için önemli diplomatik çabalar yürütmüştür. Bugün ise ABD Başkanı, bu diplomatik süreci yeniden canlandırmak adına Rusya ve Çin ile müzakerelere yönelmelidir.

Yeni START antlaşması: bir yol ayrımı

2026’da sona erecek olan Yeni START Antlaşması, nükleer silahsızlanma müzakereleri için kritik bir noktada. Başkan Biden, bu süreci hızlandırarak Rusya ve Çin ile nükleer riskleri azaltma konusunda yeni diplomatik adımlar atmalı ve diğer nükleer silahlı devletlerle de diyalog başlatmalıdır.

İsrail’in hava saldırılarına Hizbullah’tan roket yanıtı! İsrail’in hava saldırılarına Hizbullah’tan roket yanıtı!

Yazar biyografisi

Danny Hall, uluslararası güvenlik ve nükleer silahsızlanma konusunda uzun yıllar araştırmalar yapan bir gazeteci ve yazar. Çalışmaları, nükleer caydırıcılığın başarısızlıklarını ele alırken liderlerin bu konuda nasıl bir sorumluluk taşıması gerektiğine dair derinlemesine analizler sunar.

Editör: Mehrican Candemir