Elimizde akıllı telefonlar, gözümüzde sanal gerçeklik gözlükleriyle dolaştığımız bu dijital çağda, hala gazete kokusunu özleyen, dergi sayfalarını çevirmeyi seven, radyonun o tanıdık sesiyle güne başlayan kaç kişiyiz?
İşte size geleneksel medyanın, dijital çağın hızlı akışında bile neden vazgeçilmezimiz olduğuna dair eğlenceli bir bakış...
Geleneksel Medyanın İnsanlara Hissettirdikleri
- Gazete: Kahvaltı sofrasının vazgeçilmezi. Taze demlenmiş çayın yanına en çok yakışan şey, gazete sayfalarının hışırtısı ve mürekkep kokusu değil mi? Bir yandan dünyada olup bitenleri öğrenirken, bir yandan da sudoku çözmek, bulmaca doldurmak... İşte size tam bir keyif!
- Dergi: Uzun yolculukların, doktor bekleme odalarının, kuaför koltuklarının en yakın dostu. Modadan seyahate, sağlıktan kişisel gelişime kadar her konuda dopdolu içerikleriyle dergiler, bize yepyeni dünyaların kapılarını aralıyor.
- Radyo: Güne başlarken, ev işleriyle uğraşırken, trafikte sıkışıp kalırken... Radyonun o tanıdık sesi, hayatımızın arka plan müziği gibi. Sevdiğimiz şarkılar, eğlenceli programlar, güncel haberler... Hepsi radyoda!
- Televizyon: Ailecek bir araya geldiğimiz, sevdiğimiz dizileri heyecanla takip ettiğimiz, maçları coşkuyla izlediğimiz o büyülü kutu. Televizyon, bizi güldüren, ağlatan, düşündüren, heyecanlandıran bir dünya sunuyor.
Geleneksel Medyanın Dijital Çağda Yeri Ne?
Elbette dijital medya hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oldu. Ancak geleneksel medya, güvenilirliği, derinlemesine analizleri ve farklı kuşaklara hitap etme gücüyle hala önemli bir yere sahip. Üstelik geleneksel medya kuruluşları da dijital dönüşüme ayak uydurarak, online platformlarda da varlıklarını sürdürüyorlar.
Editör: Nurican ALBAYRAK
