Ortada bir yasa var.
Kim yapmış bu yasayı?
Ankara.
Peki bunun hesabını İzmir’de sormak neyin nesi?
Gönlüm tabi ki, memur, işçi ayırt etmeden tüm çalışanların insan gibi yaşayacakları, geçim sıkıntısı nedir bilmeyecekleri bir ücret almasından yana.
Fakat tekrar yazımın başına dönüp hatırlatıyorum: Ortada bir yasa var.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın söylediği de bu.
Yasa, memura Sosyal Denge Sözleşmesi (SDS) gereği 8 bin 700 lira tazminat üst sınırı belirlemiş. Bu rakam yol parası, yemek parası gibi eklemelerle 12 bin lirayı buluyor.
Başkan Tugay da “Tamam ben bu parayı vereyim” diyor.
Memur sendikası karşı çıkıyor, 22 bin lira istiyor.
Arada 10 bin lira fark var.
Aslında Başkan Tugay, “Bu rakamı asla vermem” demiyor.
Konunun para olmadığını sorunun yasadan kaynaklandığını söylüyor Başkan.
Başkan Tugay’a göre, konu para değil, yasalara uyup uymama meselesi.
Yani birilerinin yaptığı gibi, “Ben bu yasayı tanımam” diyemiyor.
Yasaya saygı gösteriyor.
Başkan Tugay, sendikanın belediye yönetiminden talep ettiği miktarın yasanın koyduğu sınırların üzerinde olduğunu açık açık söylüyor.
Yani yasal değil bu istenen rakam.
Belediye, yasanın belirlediği üst sınırın üzerine çıkamıyor.
İşi tuhaf tarafı İzmir dışında yasal üst sınırı geçen bir tazminat yok.
Başkan, Sayıştay raporlarını gösteriyor.
Rapor, belediyenin, sendikanın istediği parayı ödemenin imkansız olduğunu açık açık gösteriyor.
Konu, belediyenin parasının olup olmadığı yani bütçe meselesi değil.
Eğer sendikanın istediği para memura ödenirse, belediye hakkında suç duyurusu yapılacak yasalara uygun ödeme yapılmadığı, fazla ödeme yapıldığı için her memura ödenen o yaklaşık 10 bin lira faiziyle birlikte sorumlulardan geri alınacak.
Belediye Başkanın özel şirketi değil.
Kendisinin de söylediği gibi belediyenin parası halkın, İzmirlinin parası.
Ülkede her şey o kadar tersine döndü ki.
Şimdi, Başkan Tugay, yasalara uyduğu için linç edilmek isteniyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Yasaya uymak suç haline geldi