Başıboş sokak köpeklerinin uyutulmasını öngören yasa teklifi için çalışma başlatmasının ardından hayvanseverler adeta ayaklandı. Foça Hayvanlara Yardım Derneği (HAYAD) Başkanı Elif Çakır, bu yasa teklifinin canilik olduğunun altını çizdi.
Çakır, kamuoyunun gündemine bomba gibi düşen yasa teklifini şu sözlerle yorumladı: “Yasa tasarısı, hem ahlaki hem de pratik açıdan ciddi sorunlar barındırıyor ve toplum olarak bu duruma sessiz kalmamamız gerekiyor. En başta sokaktaki sahipsiz hayvanlar olmak üzere, biz hayvanseverler ve  hayvan hakları savunucuları  bu durumun ve çözümsüzlüğün baş sorumlusu gibi gösterilmektedir. Bizim karşımıza büyük maliyet hesapları çıkarılmakta, sokak hayvanlarından zarar gören insanların videoları sürekli dolaşıma sokulmaktadır. Oysa durum hiç de onların anlattığı gibi değil, gelin bu sorunu bir de bizden dinleyin. Öncelikle sokaktaki sahipsiz hayvanlarımızın yeri sokaklar değil, çünkü sokaklar onlar için güvenli değil. Her gün pek çok hayvan şiddete, tecavüze uğrayıp, feci şekillerde can vermektedir. Tüm bunların bizler için büyük bir vicdan yükü olmasının yanında bu hayvanların bakımı, beslenmesi, tedavisi ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullarda bizi çok aşan, zora sokan maliyetlerdir. Tüm bunlara rağmen pek çok insanın bu hayvanların durumuna karşı kör ve sağır olduğu, yetkililerin ve sorumluların yasanın gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmediği bu ülkede bizler ve sokakta yaşamaktan başka çaresi olmayan hayvanlar neden bu işin sorumlusu olarak görülüyoruz? Elbette en başta biz hayvan hakları savunucuları bu işin çözümünü istiyoruz çünkü hiç bir canlının zarar görmesini istemiyoruz. Ahlaki, vicdani ve merhametli bir çözüm istiyoruz.”

Cb3898E8 F78B 42Cb 99Fe 4Ef694719637

Çözüm için neler yapılabileceğine de dikkat çeken Çakır, “Hayvan üretiminin ve ticaretinin yasaklanması, özelikle merdiven altı üretime karşı denetimlerin arttırılması, sokakta yaşayan hayvanların çiplenip kayıt altına alınması, sokağa terk edilmenin önüne geçilmesi için gerekli kontrol ve denetim mekanizmalarının etkili şekilde işletilmesi, kısırlaştırmanın sadece belediyeler aracılığıyla değil bakanlık düzeyinde yapılması, yine bakanlık düzeyinde kısırlaştırma seferberliği başlatılması ve 5199 sayılı kanunun     üçüncü kısım birinci bölümünde yer alan ‘Mahallî Hayvan Koruma Kurulları Teşkilât, Görev ve Sorumluluklar’ başlığı uyarınca planlamaların yapılması ve yine 5199     sayılı kanunun dördüncü bölümünde yer ala “Diğer Hükümler- Eğitici Yayınlar’ başlığı uyarınca farkındalık oluşturmak gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.
Bu yöntemin zalimce olduğunu da vurgulayan Çakır,“Yapılacak onca şey varken ‘uyutulma’ diyerek yumuşatılmaya çalışan zalimce yöntemlerden başlamak neden? Bu yöntemi bir çözüm olarak görmek, sorunun kökenine inmektense, yalnızca geçici ve yüzeysel bir yaklaşımı benimsemek demektir ve bu uygulama hayvan haklarına ve insanlığın vicdani değerlerine de büyük bir darbe vuracaktır. Hayvanların yaşam hakkı, en temel haklardan biridir ve hiçbir gerekçe bu hakkı ellerinden almaya yetmez. Bir hayvanın hayatına son vermek aynı zamanda bizlerin vicdanını da yaralar” açıklamasında bulundu.

33E8045E 2Da5 4B76 8C61 Fd8A2Da7465B

Ekrem İmamoğlu’ndan mesaj var! “Önce Allah’a sonra milletimize emanetim” Ekrem İmamoğlu’ndan mesaj var! “Önce Allah’a sonra milletimize emanetim”

Veteriner hekimler katil değildir...


Veteriner Hekim Denizhan Hızal ise hayvanların uyutulmasını canilik olarak gördüğünü dile getirerek: “Bir veteriner hekim tüm hayvanları korumakla görevlidir. Sağlıklı olan hayvanları uyutmak mesleki açıdan da doğru 
bir davranış değil. Veteriner hekimler katil değil sağlıkçıdır. Uyutma kararını hangi veteriner hekim uygulayacak? Devlet ve belediyeler sokak hayvanları için bir bütçe ayırmalıdır. Ekonomik durumlar bahane edilerek onların hayatları kısıtlanmamalı. Aşıları düzenli ve tam olarak yalpan hiçbir canlıdan insanlara zarar gelmez” dedi.