Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin Güran cinayetine dair yaptığı açıklamada “Gerekçeli karar ortaya çıktıktan sonra, kamuoyunda bazı tartışmaların son bulacağını umuyoruz” dedi. Güran cinayetinde delil karartma konusunda başka bir soruşturmanın da devam ettiğini belirten Tunç, bu soruşturmada şu ana kadar sekiz kişinin tutuklandığını açıkladı.
Diyarbakır’da boğularak öldürüldüğü ortaya çıkan yaşındaki sekiz yaşındaki Narin Güran’ın katledilmesine ilişkin davada tutuklu yargılanan anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve amca Salim Güran hakkında "iştirak hâlinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Narin Güran’ın cansız bedenini taşıyan tutuklu/itirafçı sanıklardan Nevzat Bahtiyar’a ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan dört yıl altı ay hapis cezası verildi.
Sabah Gazetesi'nde yer alan habere göre Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin Güran cinayetine dair önemli bilgiler paylaştı. Tunç, cinayetle ilgili yapılan soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü vurgulayarak, “Soruşturma boyunca tüm deliller toplandı. DNA testleri, kamera kayıtları ve HTS verileri gibi her türlü delil kullanıldı. Kolluk güçlerimiz ve savcılığımız, hiçbir şüpheye yer bırakmadan tüm delilleri inceledi. Mahkeme de bu delilleri serbestçe takdir ederek kararını verdi. Ortaya çıkan deliller, sanıkların suçlarını net bir şekilde ortaya koydu” dedi.
“Gerekçeli karar açıklandığında, herkes bu davadaki sonuca tam olarak hâkim olacak”
Mahkemenin verdiği kararı değerlendiren Bakan Tunç, “Mahkeme, çok titiz bir şekilde delilleri inceledi ve verdiği kararla, katillerin adalet önünde hesap vermesini sağladı. Bu karar, milletimizin vicdanını tatmin etmiştir. Ancak gerekçeli karar henüz açıklanmadı. Gerekçeli karar ortaya çıktıktan sonra, kamuoyunda bazı tartışmaların son bulacağını umuyoruz. Mahkeme başkanı ve üyeleri, delilleri titizlikle inceleyerek sonuca vardılar. Gerekçeli kararda, hangi delillerin hangi suçlamaları desteklediği daha net bir şekilde görülecek” diye konuştu.
Yargı sürecinin devam ettiğini dile getiren Tunç, davanın istinaf sürecinin devam ettiğini belirterek, “Gerekçeli karar açıklandığında, herkes bu davadaki sonuca tam olarak hâkim olacak. Şu anda, mahkemenin verdiği karar, tamamen dosyadaki delillere dayanarak verilmiş bir karardır ve biz bu karara saygı duyuyoruz” diye konuştu.
“Bazı hususlar kamuoyuyla paylaşılmadı”
Bakan Tunç, sürecin başında soruşturmanın gizliliği kararı alındığını hatırlattı ve başlangıçta soruşturma gizliliği nedeniyle “bazı hususların kamuoyuyla paylaşılmadığını, ancak dava aşamasında iddianamenin kamuya açıklandığını” söyledi.
Delil karartmadan sekiz kişi tutuklu
Narin Güran cinayetinde delil karartma konusunda başka bir soruşturmanın da devam ettiğini açıklayan Tunç, “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, delil karartma konusunda ayrı bir soruşturma yürütüyor. Bu soruşturmada şu ana kadar sekiz kişi tutuklandı. Delillerin karartılmasıyla ilgili ciddi tespitler yapıldı. Bu soruşturma da titizlikle devam ediyor ve bittikten sonra o konuda da gerekli iddianame düzenlenecektir” dedi.
“Karara saygı duyacağız”
Daraltılmış Baz Uygulaması hakkında bilgi veren Bakan Tunç, “Bunlar tamamen teknik konulardır. Daraltılmış çakışma, son yıllarda uygulanan bir sistemdir. Dolayısıyla bu konuda takdir hakkı elbette mahkemeye aittir. Diğer delillere itiraz edilebilir, ancak bu yöntem bilimsel kanıtlarla ve bilimsel yöntemlerle yapıldığına dair tespitler varsa, mahkeme de bu tespitleri dikkate alır” ifadelerini kullandı.
Tunç, Soruşturma dosyasındaki HTS kayıtlarıyla ilgili şunları söyledi:
“HTS kayıtlarından yola çıkarak, kişilerin bulunduğu yerlerin en yakın mesafede belirlenmesine yönelik birtakım bilimsel veriler bulunmaktadır. Bu veriler, aynı değerdeki başka delillerle çürütemediği sürece geçerliliğini korur. Ayrıca mahkemenin baz aldığı deliller, DNA tespitleri ve ifadeler gibi unsurlar, soruşturma aşamasındaki tüm bu verilerle birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılır. Yargı süreci devam ediyor ve biz bu süreçte her türlü karara saygı göstereceğiz. Mahkeme, yalnızca dosyadaki delilleri inceleyerek kararını verdi. Bizim görevimiz, bu sürecin şeffaf bir şekilde ilerlemesini sağlamak. Kamuoyunun, mahkemenin verdiği karara saygı duyması gerekiyor.”