Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ilgaz Su Aktaş, İzmir'de İnciraltı ve Çakalburnu Lagünü'nün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının onayladığı imar planına dikkat çekerek "Bölgenin rantından nemalanmak isteyen gayrimenkul simsarları, yapılaşmaya açılması halinde zenginliğini katlamayı bekleyen müteahhitler, müşteri garantili otoyol, köprü vb. projelerle kamu kaynaklarına konmak isteyen ihaleciler İnciraltı’na yıllardır göz dikti" dedi.
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Şehir Plancıları Odası (ŞPO) ve Türk Mühendis ve Mimarlar Odası (TMMOB) İzmir Şubesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kararıyla İnciraltı’nın SİT derecesinin düşürülmesiyle ilgili bir basın açıklaması düzenledi. Haber Ekspres gazetesinden Burcu Yanar’ın haberine göre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, İzmir’in Balçova ilçesinde yer alan İnciraltı Kent Ormanı’nın da bir bölümünü kapsayan 21. Grup Kuzey 1. Etabı Doğal SİT alanı olarak belirtilen bölgeyle ilgili yeni bir karara imza attı. Alınan karara göre, bölgenin SİT statüsü düşürüldü. Bölgenin statüsü 2. Derece Doğal SİT ve 3. Derece Doğal SİT’e denk gelen Nitelikli Koruma Alanı ve Sürdürülebilir Kontrollü Kullanım Alanı olarak belirlendi.
"İnciraltı’na göz diktiler"
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ilgaz Su Aktaş tarafından okunan açıklamada, “İnciraltı bölgesi ve Çakalburnu Lagünü yeni bir tehlike altında. Geçtiğimiz hafta Resmi Gazete’de yayınlanan ve İnciraltı bölgesinin bir kısmını kapsayan SİT statüsü değişikliği yıllardır dile getirdiğimiz tehlikeyi yeniden gündeme getirdi. Bölgenin rantından nemalanmak isteyen gayrimenkul simsarları, yapılaşmaya açılması halinde zenginliğini katlamayı bekleyen müteahhitler, müşteri garantili otoyol, köprü vb. projelerle kamu kaynaklarına konmak isteyen ihaleciler İnciraltı’na yıllardır göz dikti” dedi.
"Yıkamıyorsak planlayalım"
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Aykut Akdemir de İnciraltı’ndan vazgeçmediklerini söyleyerek, “2007 yılından beri süren bir hukuki süreç var. Burası bir tarım alanı. İnciraltı sürecinde mevcut ilgili iki ilçe belediyesinin görevlerinin yapmamasından kaynaklı ve kaçak yapıları yıkacak siyasi iradeyi gösterememelerinden kaynaklı olarak ‘yıkamıyorsak planlayalım’ kavramıyla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
"Tarım alanı olarak kalmalı"
Ziraat Yüksek Mühendisi Ferdan Çiftçi ise bu bölgenin tarım alanı olarak kalması gerektiğini vurgulayarak, “Bu hikaye 90’lı yıllardan başlıyor ve Çeşme Otoyolu’nun başlangıcıyla 35 yıldır devam ediyor. Orası bir tarımsal üretim merkezidir. İzmir’in nefes alma alanlarından bir tanesidir. Özellikle yangınlardan sonra buna çok daha ihtiyaç var” diye konuştu.
