Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, dönemin Sivas Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Avcı, Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı’na SEGBİS aracılığıyla ifade verdi.

Mehmet Avcı, olayın bir kaza değil, suikast olduğunu öne sürerek çarpıcı iddialar dile getirdi. Helikopterin F-16 uçakları tarafından düşürüldüğünü söyleyen Avcı, işin arkasında suç örgütlerinin olduğunu ve delillerin karartıldığını savundu.

"Bir daha aramayın, başınız derde girer"

Olay günü, kazada hayatını kaybeden BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı ile yaptığı 12 saniyelik telefon görüşmesini anlatan Avcı, "Yancı’nın telefonunu suikastı gerçekleştiren kişiler açtı. Bana 'Bir daha aramayın, başınız derde girer' dediler" ifadelerini kullandı.

Mehmet Avcı, “Bu olayın kaza olmadığına dair elimizde ciddi deliller var. Ana dava açıldığında suç örgütleri ve bağlantıları çorap söküğü gibi ortaya çıkacak” dedi.

ŞOK ekstra ürünlerine projeksiyon cihazları geliyor: 15-21 Ocak ŞOK aktüel kataloğu ŞOK ekstra ürünlerine projeksiyon cihazları geliyor: 15-21 Ocak ŞOK aktüel kataloğu

İfade vermeden önce Sivas Adliyesi önünde basına açıklamalarda bulunan Mehmet Avcı’ya, Muhsin Yazıcıoğlu’nun abisi Yusuf Yazıcıoğlu ile kazada hayatını kaybeden Yüksel Yancı’nın oğlu Alper Yancı eşlik etti.

"Helikopter F-16'lar tarafından düşürülüyor"

Avcı burada yaptığı açıklamada, helikopterin F-16 savaş uçakları tarafından yakın mesafeli uçuş yapılarak düşürüldüğünün kesin olduğunu iddia edip, "25 Mart 2009 saat 15.03 Muhsin başkanımızın ve arkadaşlarının bindikleri helikopter maalesef düşürülüyor. Kaza gibi algı oluşturulmaya çalışılıyor. Kaza olmadığı, aynı anda Muhsin başkanın olduğu helikopterin üzerinden iki F-16 savaş uçağının alçak uçuş yaparak helikopteri ses hızıyla düşürdükleri kesindir. Bunu nereden anlıyoruz. Bu organize suç örgütleri, helikopter düşmeden iki dakika önce ile 2 dakika sonrasının radar görüntülerini kararttılar. Bu radar görüntüleri maalesef uzun süredir bulunamadı. Avukatlarımız Erzurum radar istasyonuna gitti. Orada bunun tespiti yapıldı. F-16'ların Muhsin bakanın içerisinde bulunduğu helikopterin üzerinden, yakın irtifadan geçtiklerine dair görüntüler mahkeme kayıtlarına geçirildi" dedi.

"Ölüme terk ettiler"

Avcı, Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını taşıyan helikopterin düşürüldüğü yerde ikinci bir helikopterin de kırıma uğradığı öne sürüp, "Şimdiye kadar mahkemeler oldu. Bu mahkemeler topu taca atma mahkemeleriydi. Bir kısmı hırsızlık, bir kısmı görevi kötüye kullanma gibi olayı tamamen oyalamaya yönelik, suikastı kapatmaya yönelik mahkemeler gördük. F-16 uçaklarının helikopteri düşürdüğünü birinci madde olarak ele aldığımız zaman. Aynı gün gazeteci İsmail Güneş kardeşimizin konuşması hepinizin kulağında çınlıyordur. Ne diyordu İsmail, 'bunlarda kim abi' diyordu. İsmail Güneş orada yabancı birilerinin olduğunu açıkça söylüyordu. İsmail Güneş o gün bu organize suç örgütüne darbe vurdu. Bu suç örgütü helikopteri düşürmekle kalmadı, helikopterde bulunanların ölüp ölmediğinden emin olmak için en geç 1-2 saat içerisinde oraya birileri geldi. İste o gelenleri İsmail gördü ve söyledi. İsmail Güneş'i yaklaşık 400-500 öteye sürüklediler. GSM operatörlerinin çekmediği bir alana götürdüler. Orada ölüme terk ettiler. Büyük ihtimalle çenesinin kırılması da bu aşamada oldu. Çenesi kırık bir insanın saatlerce konuşmasını hiçbir tıp bilimi açıklayamıyor. Kazanın olduğu gün olay yerinde bir askeri helikopter kırıma uğradı. Bu da mahkeme kayıtlarında kesinleşmiş bir delil" dedi.

"Hastaneye götürmediler"

Avcı, helikopter düştükten sonra olay yerine gidenlerin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını ölüme terk ettiklerini ifade edip, "Orada birileri bulunduğunun bir başka deleli ise Adana Jandarma Bölge Komutanlığında önemli bir subay, aynı bölge içerisinde bulunan bir başka subaya saat 19 civarında telefon ederek ' birkaç tane ex var' bilgisini veriyor. O bilginin ardından Kayser Valisi açıklama yapıyor. Açıklamasında, 'Muhsin Yazıcıoğlu'nun ayağı ve kaburgası kırık. Kayseri Devlet Hastanesine getiriliyor' İfadelerini kullanıyor. Sonrasında otopsi raporlarına bakıyoruz. Ayağı ve kaburgasının kırık olduğu doğru. Bu olay yerinde aynı gün aynı saatte tespit edenler var ama Muhsin başkanı ve arkadaşlarını oradan hastaneye götürmüyorlar ve ölüme terk ediyorlar" dedi.

Sivas Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Avcı

"Telefonda 'Bir daha aramayın' dediler"

Avcı, helikopter düştükten sonra olayda vefat eden Yüksel Yancı'yı aradığını ve telefonun açıldığını açıklayıp, "24 Nisan 2009'da Sivas Emniyet Müdürlüğü'nde, Malatya özel yetkili savcılığında 2019'da Yargıtay adına Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesinde verdiğim ifadelerde yine orada birlerinin olduğuyla ilgili bir ispattır. Ben ve birçok arkadaşımız o gün orada kazada kalan arkadaşlarımızı başta şehit liderimiz olmak üzere telefonla Türkiye'den ve dünyanın çeşitli yerlerinde arayanlar oldu. Bu aramaların içerisinde ben Yüksel Yancı'yı aradım. Telefonu çalınca aramaya devam etti. GSM operatörlerinde de alarak savcılık ve mahkemelere sunduğumuz raporda 22.54'te benim aradığım telefon açılıyor. 12 saniyelik bir görüşme var. Fakat karşıdan gelen hiçbir ses olmadı, duymadım. Tabiat sesine benzer sesler geldi. O gün orada olanlar Yüksel Yancı'nın telefonunu açtılar. GSM operatörlerimizden aldığımız telefon kayıtlarına göre Yancı'nın saat 21'e kadar telefon görüşmeleri var. Aynı dakikalarda benden sonra yine yüksel yancının bir akrabası arıyor ve telefon yine açılıyor. Bu kez karşı tarafta bir muhatap var ve diyor ki 'bu telefonu bir daha aramayan başınız derde girer' ifadelerini kullanıyor" dedi.

"Dosyayı kapatmak istiyorlar"

Avcı, dosyanın kapatılmak istendiğini ileri sürüp, "Savcılarımız görevlerini yapıyorlar belki 200 klasör var. Hepsini okuyup anlayana kadar görev yerleri değişiyor. Bu savcılarımızın da başka birçok işleri var. Dolayısıyla dosya sürüncemeye bırakılıyor. Bugün benim burada vereceğim ifade SEVKBIS sistemiyle Sivas Savcılığımızdan Kahramanmaraş ana dosyasına bakan savcımıza gidecek. Bu 16 yıllık süre içerisinde dava tam bir orta sahada top çevirme taca atma ve tekrar orta sahaya alma şeklinde yürütülen bir dava. Bizleri yıldırmak aileyi usandırmak ve artık bu işin çözülmeyeceği kanaatine vardırarak dosyayı zaman aşımına uğratmak ve dosyayı kapatılması isteniliyor. Muhsin Yazıcıoğlu'na inanan insanlar bu dosyayı kapattırmayacaklar. Bunun bilinmesinde fayda var" şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA