İzmir’de turizmin hareketlenmesiyle birlikte gözler limana yanaşacak kruvaziyer gemilerine döndü. Ancak gelen turistlerin paket tur satın aldıkları için şehrin içine uğramamaları esnafı sıkıntıya sokuyor. Konuyla ilgili açıklama yapan İzmir Kordon İşadamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı ve İzmir Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin sorunun çözümüne yönelik fikirlerini anlattı.
Kordon’un günden güne eridiğini ifade eden Başkan Şanlı, “Turistlerin çoğu paket program satın alıyorlar. Bu yüzden Kordon’a inmiyorlar. Kordon’a inenler de görüntü kirliliğini gördükten sonra tekrar gemiye geri dönüp orada vakit geçiriyorlar. Biz bu şekilde şehrimizi baltalıyoruz. Bir şehrin yaşam tarzı Kordon’daki çimlerle ölçülmez. Çimlerin üzerinde her gün bir kavga oluyor. Bir şehrin yaşam tarzı bu şehrin kafeleriyle, alış veriş merkezleriyle, binalarıyla ve güzelliğiyle, tarihiyle ölçülür. Gelin hep beraber Champs- Elysees, Atina gibi modern yerlerde böyle bir yaşam tarzı varsa ben herkesten özür dilerim. Ama böyle bir dünya yok. Şehrimiz eriyor” dedi.
Yaşayan şehrin böyle olmadığının altını çizen yapan İzmir Kordon İşadamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı, “Sahipsiz bir şehir olmuşuz. Kordon’daki rezaletlerle konuşuluyoruz. Şiirlere, şarkılara konu olan Kordon’u artık kaybediyoruz. İzmirli buraya gelmez oldu. Yaşayan şehirler böyle olmaz, cıvıl cıvıl olur. Buradan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a, valiliğe, ticaret odalarına sesleniyorum gerekirse İzmir medyasını da alıp gidelim. Yerinde görelim. Ortak akıl kurarak bir düzenleme yapalım” diye konuştu.
Sonuç 5 yıl sonra
İzmir Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin ise gelen kruvaziyer gemilerinin İzmir’de kalmadığını ve turistlere özgü bir alt yapı ve eğlence olmadığına dikkat çekerek, “Gerçekçi bakmak lazım İzmir bir turizm şehri olacaksa bugün atılacak ciddi adımların sonucunu biz en az 5 yıl sonra görebiliriz. Kemeraltı olarak da buna hazır değiliz. Ama bu sürece bir yerden başlanması lazım. Şehrin akillerinin kültür, sanat ve inanç turizmiyle ilgili şehir merkezi odaklı olmaları gerekli. Kordon için de aynı durum geçerli diyelim ki sabah 08.00’de gemi limana yanaşıyor ama o saatte açık bir yer bulunamıyor. Tüm bunların düzenlenmesi lazım. Yunan adalarına gittiğinizde turistle yatıp kalktıkları için onların ne istediğini gayet iyi biliyorlar. İzmir’de kaç tane yerde fiyatı sabit İngilizce, Almanca, Yunanca menüleri olan mekan var? Bunların da denetlenmesi lazım” ifadelerine yer verdi.
Girgin, tur biletlerinin iki yıl öncesinden alındığını da belirterek, “Turizm acentelerinin tanıtım afişlerinde Kemeraltı’na yer verilmeli. İnsanlar burada ne varmış diye görmek istemeli. Rotalara buralar da eklensin. Gemi geldiği saatlerde buralar açık olsun. En önemlisi de Kızlarağası Hanı Pazar günleri kapalı. Şimdi böyle bir ortamda biz nasıl turizmi konuşacağız? Bunu bizim tek başımıza yapma hakkımız yok. Turistin beklentisi ve memnun olması hepimiz için önemli. Turistin istediği şekilde ilgi çekici bir şeyler olması lazım. Topyekün bir adım atılarak bu sorunlar çözülebilir. Mülk sahiplerinin de yıkık dökük yerleri turizm için kullandırması gerekiyor. İzmir’in sorunu bu biz bir binayı yapıyoruz sonra da içine ne yapsak diye düşünüyoruz. Bunların en başından planlaması lazım” diye konuştu.
TUNÇ SOYER NE DEMİŞTİ?
Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Kemeraltı’nı dünya markasına dönüştürmek istediklerini belirterek şu ifadelere yer vermişti: “doğacak. Hayal ettiğimiz, bir dünya markasına dönüştürmeyi umut ettiğimiz Kemeraltı doğacak. Aydınlatmasıyla gece yaşayan, sadece gündüz esnafıyla değil gece ticaretiyle de canlanan bir Kemeraltı doğacak. Ve bütün dünyayı gururla davet edeceğimiz bir Kemeraltı yaratacağız.”
CEMİL TUGAY NE DEMİŞTİ?
Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise seçim öncesi vaatlerinde şu ifadelere yer verdi: “Her gün on binlerce ziyaretçinin geldiği, binlerce esnafın kapılarını açtığı Kemeraltı, İzmir’in geçmişi, bugünü ve geleceğidir. Başlatılmış olan bütün projeleri tamamlayacağız, Kemeraltı’na yeni işlevler kazandıracağız. Esnafımızla, kültür ve bilim insanlarıyla el ele çalışıp tarihin gördüğü en büyük açık çarşı olan Kemeraltı’nı layık olduğu yere taşıyarak, UNESCO Dünya Mirası Listesi'de kalıcı olarak yer almasını sağlayacağız. Kemeraltı’dan Kadifekale’ye uzanan yaklaşık 270 hektarlık alanı düzenleyerek İzmir’in tarih ve kültür aksını oluşturacağız. Zor koşulların içinden geçen Kemeraltı esnafımıza İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak her türlü desteği vereceğiz.”
