İzmir'de mevcut yapı stokunun eski ve yerleşim yerlerinin yanlış bölgelerde olması, olası bir depremde yıkım riskini artırıyor. Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan, sıvılaşma ve denizin kente ilerlemesi tehlikesine dikkat çekti.

İzmit'te otluk alanda yangın: 20 dönüm kül oldu İzmit'te otluk alanda yangın: 20 dönüm kül oldu

İzmir'de deprem tehlikesi artıyor

Türkiye'nin deprem riski en yüksek kentlerinden biri olan İzmir'de, birçok aktif fay hattı bulunuyor. Mevcut yapı stokunun büyük bir kısmının eski olması ve yerleşim yerlerinin yanlış bölgelere konumlandırılması, olası bir depremde büyük yıkımların yaşanabileceği endişesini artırıyor. İzmir'deki bu riskler, deprem bilincinin ve önlemlerinin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Yanlış yerleşim alanları

Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan, İzmir'deki yerleşim alanlarının yanlış bölgelerde konumlandığını ve bunun ciddi sorunlar yarattığını belirtti. Önalan, "Doğa bize sorunlu alanları gösteriyor. Bunlardan biri olan Bayraklı, Meles Deltası'nın üzerine kurulmuş. Meles, 'porsuk' demek. Porsuk da suyu seven bir hayvan. Dolayısıyla biz hiç yerleşilmemesi gereken bir yere kent inşa etmişiz. Aynı şey İzmir'in diğer yerlerinde de var. Alsancak sonradan dolgu ile oluşturulmuş. Kent planlamasını bilmiyoruz. Yanlış kent planlamalarıyla afetlere davetiye çıkarıyoruz" dedi.

Sıvılaşma ve deniz tehlikesi

Koray Çetin Önalan, İzmir'de olası bir depremde özellikle Konak, Alsancak, Bayraklı, Mavişehir ve Bostanlı bölgelerinde sıvılaşma yaşanacağını ve denizin kentin içine doğru ilerleyeceğini belirtti. "Bunlar uzun vadede çözülmesi gereken şeylerdi ancak ne yazık ki yapılmadı" diyen Önalan, mevcut durumu düzeltmek için acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.

'İZMİR'DE HIZLI ŞEKİLDE KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPILMALI'

İzmir'i etkileyebilecek onlarca fay olduğuna dikkati çeken Önalan, "Bu faylardan herhangi birinin kırılması halinde İzmir'le ilgili çok büyük kaygılarımız var. İzmir'de afet anıyla ilgili kaos planının da gözden geçirilmesi gerekiyor" dedi.

Olası depremde İzmir'e ulaşımda sıkıntılar yaşanabileceğini aktaran Önalan, "İzmir'in körfezi ve uzun kıyı şeridinin avantaj olduğuna inanıyoruz. Kıyı şeridi, vapurlar modifiye edilerek hem hastane hem arama kurtarma olarak kullanılabilir. Bu deprem anıyla ilgili kaos planı. Deprem öncesinde de İzmir'de hızlı şekilde kentsel dönüşüm yapılması lazım. Bilhassa Alsancak'ta bulunan binaların birçoğu çok eski, temellerinde ciddi deformasyonlar ve korozyonlar var. Deniz suyu, kentin içine doğru girmiş durumda. Herhangi bir depremi beklemeden şu anda bile bu binaların birçoğunda deformasyonlar yaşanıyor. Dolayısıyla kentsel dönüşüm konusunda çok çabuk hareket etmek zorundayız" dedi.

'AFET PLANI ÇEVRE İLLERLE BİRLİKTE HAZIRLANMALI'

"İzmir'de olası bir depremde her semtin kendine göre yaşayacağı sıkıntılar var" diyen Önalan, "Konak, Alsancak, Bayraklı, Mavişehir ve Bostanlı'da sıvılaşma ve denizin kentin içine doğru yürüdüğünü göreceğiz. Kentin içerisinde mahallelerin arasında kum fışkırmaları, su çıkışlarını göreceğiz. Bunlar uzun vadede çözülmesi gereken şeylerdi ancak ne yazık ki yapılmadı" ifadelerini kullandı.

İzmir'de afet planlarının güncellenmesi ve test edilmesi gerektiğini dile getiren Önalan, "İzmir afete uğradığı zaman afette görev alacak insanların da zarar göreceğini düşünüyorum. O nedenle afet planı çevre illerle birlikte hazırlanmalı. Olabilecek afette, afetten zarar görmemiş çevre illerden insanların ulaşımı, arama kurtarma çalışmalarındaki rolünün gözden geçirilmesi gerekiyor. Bunların test edilmesi, gözden geçirilmesi ve insanların hazırlanması lazım" diye konuştu. 

Editör: Sühedan Ceren Kıral