Türkiye’de ekonomik zorlukların etkisiyle konkordato başvurularında rekor artış yaşanıyor. Sadece Kasım ayında 1352 şirket konkordato ilan etti. Geçen yılın aynı döneminde 519 şirketin konkordato ilan ettiği göz önüne alındığında, yaşanan artış dikkat çekiyor. TGRT Haber'de yer alan habere göre, ünlü hukukçu Mustafa Zafer, konkordato sürecinin alacaklılara etkilerini ve mevcut hukuki düzenlemelerin eksikliklerini değerlendirdi.
Alacaklılar zorda, şirketler rahatta
Hukukçu Mustafa Zafer, konkordato ilan eden şirketlerin borçlarını ödemeyerek kendilerine finansal bir alan açtığını, ancak alacaklılarının bu süreçte büyük zarara uğradığını belirtti. Zafer, “Alacaklısına 100 milyon TL borcu olan bir şirket, bu borcu ödemediği gibi borç yükünü alacaklılarına bırakıyor. Bu durum küçük ve orta ölçekli işletmelerin fiilen iflas etmesine yol açıyor,” dedi.
İnşaat sektörü başı çekiyor
2024 yılında en fazla konkordato başvurusu yapan sektörlerin başında inşaat sektörü geliyor. Onu tekstil ve hazır giyim sektörü ile gıda sektörü takip ediyor. Başvuruların en yoğun olduğu şehirler ise İstanbul, Ankara ve İzmir.
Konkordato hukuki boşluklar
Zafer, konkordato sürecinin İcra ve İflas Kanunu’nda yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. “Borçlular konkordato ilan etmeden önce piyasaya çok sayıda çek sürerek alacaklılarından mal veya hizmet alıyor. Ancak konkordato başvurusuyla bu çekler karşılıksız kalıyor ve borçlular hiçbir cezai yaptırımla karşılaşmıyor,” diye konuştu.
Dürüstlük yükümlüğüne aykırı
Konkordato ilan eden şirketlerin dürüst davranma yükümlülüğüne uymadığını belirten Zafer, “Alacaklılar ‘Nasıl olsa alacağımı tahsil ederim’ düşüncesindeyken bir anda konkordato ilanıyla karşılaşıyor ve alacaklarını tahsil edemiyor. Bu durum ticari ilişkilerde güven kaybına yol açıyor,” dedi.
Sektörel krizin yansımaları
Konkordato başvurularında yaşanan artış, özellikle inşaat ve tekstil sektörlerinde faaliyet gösteren küçük işletmeleri olumsuz etkiliyor. Hukukçular, bu süreçte alacaklıların haklarını koruyacak düzenlemeler yapılması gerektiğini savunuyor.
