Kılıçdaroğlu'ndan Akil adam eleştirisi

Kılıçdaroğlu, konuşmasında terminalin Zonguldak halkına hayırlı olması dileğinde bulundu. Terminal alanındaki taksi durağında taksi esnafı ile sohbet eden Kılıçdaroğlu, alandan ayrılırken yanına gelenlerle sohbet ettiği sırada Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan CHP Milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay için özgürlük temalı dövizler açıldı.

'DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK SORUNU VAR'

Kılıçdaroğlu, daha sonra yine belediye tarafından yaptırılan Kanalizasyon ve Atıksu Arıtma Tesisi'nin açılış törenine geçti. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından önce Silivri Cezaevi'nde bulunan Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın mesajı okundu. Konuşmasına Mehmet Haberal'ın mesajına değinerek başlayan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Mehmet Haberal 4 yıldır hapishanede. Eğer bir ülkede demokrasi istiyorsak, önce milli iradeye saygı duymasını bileceğiz. Halkın iradesine saygı duymasını bileceğiz. Bir ülkede iktidar partisi milli iradeye saygı göstermiyorsa, halkın oylarıyla seçilen milletvekilini hapishanelerde tutuyorsa, o ülkede demokrasi sağlıklı işlemiyor demektir. O nedenle bizdeki demokrasiye batılılar 'kibrit demokrasi' diyorlar. Sağlıklı çalışan bir demokresi değil. Eğer demokrasi istiyorsak, milletin oyuyla seçilen, mahkum olmamış kişileri parlamentodaki görevlerinin başına davet etmemiz lazım. Biz demiyoruz 'onlara dokunulmazlık verin, onlar yargılanmasınlar.' Öyle bir arayışımız yok. Dokunulmazlıklara önce bir karşıyız. Ama millet seçti, Meclis'e giderler işini yaparlar. Sadece milletvekilleri değil. Bir ülkede gazeteciler, yazarlar, askerler, avukatlar, üniversite öğrencileri hapishanelere dolduruluyorsa, o ülkede demokrasi ve özgürlük sorunu sorunu vardır. O nedenle daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi diye bağıracağız."

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Başkanlık sistemi tartışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, "Anayasa uzlaşma komisyonu var. Çağdaş, özgürlükçü bir anayasa yapmak için oturduk. Birden bire görüşmelerin ortasında başkanlık sistemini getirdiler. AKP'nin son seçim beyannamesinden bir bölümü okuyorum; 'Hazırlanacak anayasa, kısa öz ve açık olmalı. Erkler yani güçler arasındaki ilişkiler parlamenter sistem esas alınarak açık, net ve anlaşılır biçimde belirlenmelidir.' 'Parlamenter sistem' diyor, 'güçlendirilmelidir' diyor. Sen ne yapıyorsun, tam görüşmelerin ortasında 'başkanlık sistemini getireceğim' diyorsun. Sen halka böyle bir söz verdin mi? Hayır. 'Parlamenter sistemi güçlendireceğim' sözünü verdin. Şimdi tam tersini yapıyorsun. Yalan söyleyenden Başbakan olmaz. Yalan söyleyen kişi Türkiye Cumhuriyeti'ne Başbakanlık yapamaz."

'CUMHURİYETTEN ALIP VEREMEDİĞİN NEDİR?'

Bazı kamu kurumlarının tabelalarından 'T.C.' ibaresinin kaldırılmasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk ve onun arkadaşlarıdır. Kurtuluş Savaşı'nı verdiler. Hangi ülkeye giderseniz gidin o ülkenin milli değerlerini, o ülkenin bütün yurttaşları korur. Biz önce milliyetçiliği ayaklarımızın altına aldık. Sonra Türkiye Cumhuriyeti'ni tabelalardan sildik. Allahaşkına söyler misiniz bana. Bu iktidar neyin iktidarı ve kimin iktidarı? O cumhuriyet seni Başbakan yaptı. O cumhuriyet seni milletvekili yaptı. Senin o cumhuriyetten alıp veremediğin nedir? Bunların kültürü takiye kültürüdür. Yani yalan üzerine inşa edilmiş bir kültürdür. Amaçlarına ulaşmak için kullanamayacakları hiçbir şey yoktur. En kutsal değerleri istimar etmekte kimse bunların eline su dökemez. Cumhuriyet, cumhuriyet dediler, geldiler önce Türkiye Cumhuriyeti'ni silmeye kalktılar. Rahmetli Erbakan vardı, arkadan ilk hançerlereyenler  bunlar oldu. Bunların kültürü budur. Ya bu ülkenin çıkarlarını savunursun, ülkenin çıkarları için mücadele edersin, ya da çekip gidersin" diye konuştu.

AKİL ADAM ELEŞTİRİSİ

Çözüm sürecine de değinen Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Recep Tayyip Erdoğan konuşmuyor. 'Barış' diyor. Aksini söyleyen mi var? 'Huzur' diyor, aksini söyleyen mi var? 'Analar ağlamasın' diyor, aksini söyleyen mi var? Recep Tayyip Erdoğan'a sorum şu; Neyin karşığlında barış, neyin karşılığında huzur, neyin karşılığında analar ağlamasın, çık millete söyle. Kapalı kapılar ardında Türkiye'nin çıkarlarını kimse pazarlayamaz. Buna asla izin vermeyeceğiz. CHP olarak bu bizim görevimiz. 'Pazarlık yapmıyoruz' diyor. Yalan söylüyorsun Recep Tayyip Erdoğan. Millete yalan söylüyorsun. Hadi millet duymasın diyorsan, parlamentoda kapalı oturum yaparsın. Sen gelirsin, milletvekillerin gelir, oturur tartışırlar. Ne yapıyorsunuz siz? Akil adam tayin etmiş 63 kişi. Siz hiç siyasi otoritenin emrinde, onun söylediğini Türkiye'de seslendirmek için görevlendirilen kişilere akil adam denildiğini duydunuz mu? Başka bir ülkede böyle bir saçmalık olabilir mi? Akil adam aklını kiraya vermeyen adam demektir. Akil adam siyasi otoritenin emrine girmeyen adam demektir. Akil adam vatandaşın dertlerini özgürce dile getiren adamdır. Akil adam papağnın yaptığını yapmaz. Birisinin söylediğini aynen tekrar etmek için Türkiye'yi gezmez. Akil adammış. Sevsinler sizin akil adamlığınızı."

Yargıyı da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Mahkemelere bakın. Hangi mahkeme, hangi adalet. Onlar da akil adamların bir başka versiyonu. Recep Tayyip Erdoğan söylüyor, ertesi gün fezleke düzenleniyor, Recep Tayyip Erdoğan söylüyor ertesi gün hapis cezaları veriliyor. Böyle yargı mı olur?" dedi.

Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu'na dünyaca ünlü Devrek bastonu ve tel kırma ile işlenmiş Atatürk portresi hediye etti. Bir Zonguldakspor taraftarı da Kılıçdaroğlu'na forma ve atkı verdi. Tesisin açılışını yapan Kılıçdaroğlu, daha sonra tesisi gezerek çalışma sistemi hakkında bilgi aldı. Kılıçdaroğlu, daha sonra Ankara'ya hareket etti.