CHP'li Bakan'dan uyarı: Türkiye yeni bir Afgan göçünü kaldıramaz! CHP'li Bakan'dan uyarı: Türkiye yeni bir Afgan göçünü kaldıramaz!

Türkiye'nin 20 Temmuz 1974'te, Kıbrıs'a düzenlediği harekatın üzerinden tam 50 yıl geçti. Dönemin başbakanı Bülent Ecevit'in "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla başlatılan harekat, sadece Türkler için değil, Kıbrıs Rumları için de barış getirme amacı taşıyordu.

1974'te Kıbrıs'ta yaşanan siyasi kriz, adadaki Türk toplumunun güvenliğini tehdit eder hâle gelmişti. Dönemin başbakanı Bülent Ecevit ve Türkiye hükümeti, Kıbrıs Türklerinin güvenliğini sağlamak ve adada barışı tesis etmek amacıyla harekete geçmeye karar verdi. "Ayşe tatile çıksın" parolası, harekatın başlaması için verilen gizli bir komuttu.

Harekâtın ilk ayağı Yunanistan Hükûmetinin desteğiyle yapılan 15 Temmuz 1974 darbesinin ardından düzenlendi.

Başbakan Bülent Ecevit, 20 Temmuz 1974 sabahı saat 06.10’da harekatı şu açıklamayla duyurdu:

"Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs’a indirme ve çıkarma hareketi başlamış bulunuyor. Allah; milletimize, bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı etsin. Bu şekilde insanlığa ve barışa büyük bir hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz. Öyle umarım ki kuvvetlerimize ateş açılmaz ve kanlı bir çatışmaya yol açılmaz. Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz."

14 Ağustos günü başlatılan ikinci harekât ise adanın yüzde 37'sinin Türk kontrolüne geçmesiyle sonuçlandı. 140 bin ila 200 bin Rum, adanın kuzeyinden; 42 bin ila 65 bin Türk, adanın güneyinden göçmen oldu.

"Yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz"

Türkiye'nin müdahalesi, uluslararası hukuk çerçevesinde garanti anlaşmaları gereğince gerçekleştirilmişti. Ecevit, operasyonun amacını "Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz" diyerek açıklamıştı. Bu ifade, Türkiye'nin askeri müdahalesinin sadece Türk toplumunu değil, Kıbrıs Rum toplumunu da koruma ve adada barışı tesis etme niyetinde olduğunu vurguluyordu.

KKTC Cumhurbaşkanlığı - Cumhurbaşkanı Tatar, merhum Başbakan Ecevit'i andı

Harekat, kısa sürede başarıya ulaşarak Kıbrıs'ın kuzey kısmını kontrol altına aldı. Ancak bu durum, adanın kalıcı olarak bölünmesine ve yıllarca süren çatışmalara yol açtı. Kıbrıs sorunu, hâlâ çözülememiş bir mesele olarak günümüzde de varlığını sürdürüyor.

Bülent Ecevit'in barışa vurgu yapan mesajı, 50 yıl sonra bile önemini koruyor. Kıbrıs'ta iki toplum arasında kalıcı barışın sağlanması, adanın birleşmesi ve siyasi çözüm arayışları, bu mesajın anlamını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kıbrıs Barış Harekatı, sadece askeri bir operasyon olarak değil, aynı zamanda Türkiye'nin dış politikadaki kararlılığının bir göstergesi olarak tarihe geçti. 50 yıl sonra, bu harekatın nedenleri, sonuçları ve barış mesajı, hâlâ günümüz politikalarını ve barış arayışlarını şekillendirmeye devam ediyor.

Harekâtın sonuçları

Kıbrıs Barış Harekâtı sonunda tarafların kayıpları şöyleydi:

Türk Silahlı Kuvvetleri 415 karacı, 65 denizci, beş havacı ve 13 jandarma olmak üzere toplam, 498 ölü ve bin 200 yaralı verdi.

Kıbrıs Türkleri genel olarak bin 672 ölü ve binlerce yaralı verdi.

Rumlar ve Yunanlar ise 4 bin ölü ve 12 bin yaralı verdi.

Savaşın dışında olmasına rağmen BM Barış Gücü askerleri de kayıp verdi: Üç Avusturyalı asker öldü, 24 Avusturyalı, 17 Fin, dört İngiliz ve üç Kanadalı asker de yaralandı.

1975 yılında Kıbrıs Türk Federe Devleti, 15 Kasım 1983'te ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu.

TIKLAYIN: Tarihe geçen 'Ayşe tatile çıksın' parolası nasıl ortaya çıktı?

Editör: Sercan Engerek