Türkiye’nin büyükşehirlerinde hızla artan kentsel dönüşüm projeleri, eski mahalle dokularını modern yaşam alanlarına dönüştürüyor. Ancak bu dönüşüm, bir zamanlar büyük bir sosyal ağ olan mahalle kültürünü zayıflatıyor ve geleneksel komşuluk ilişkilerini tehdit ediyor.

Kentsel dönüşüm ve mahalle kültürüne etkisi

Son yıllarda Türkiye’nin büyükşehirlerinde artan kentsel dönüşüm projeleri, şehirlerin çehresini değiştirirken, mahalle kültürünü de derinden etkiliyor. Yıkılan eski evlerin yerine inşa edilen yüksek katlı modern binalar, geleneksel mahalle dokusunu bozuyor ve yıllardır süregelen komşuluk ilişkilerini zayıflatıyor. Mahalle kültürü, geçmişten günümüze kadar toplumsal dayanışmanın, güvenliğin ve sosyalleşmenin önemli bir unsuru olarak öne çıkarken, kentsel dönüşümle birlikte bu değerler kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.

Mahalle kültürü, insanların birbirleriyle sıkı komşuluk ilişkileri kurduğu, yardımlaşmanın ve dayanışmanın ön planda olduğu bir yaşam tarzını temsil eder. Özellikle büyükşehirlerde, eski mahallelerde bu kültür, yıllar boyu süre gelen sosyal bağların temelini oluşturuyordu. İnsanlar kapı komşularını tanır, düğünlerde, cenazelerde bir araya gelir ve birbirlerine destek olurlardı. Ancak kentsel dönüşüm projeleriyle birlikte bu kültür, yerini daha izole bir yaşam tarzına bırakıyor.

“Dünyanın en yaşlı kedisi” Rosie, sevgi dolu hayatına veda etti “Dünyanın en yaşlı kedisi” Rosie, sevgi dolu hayatına veda etti

Kentsel dönüşümün getirdiği en belirgin değişikliklerden biri, şehirlerdeki yoğun betonlaşma ve yükselen binalar. Eski tek katlı veya birkaç katlı müstakil evlerin yerine, yüksek katlı modern apartmanlar yapılıyor. Bu apartmanlar, daha kalabalık ve yoğun nüfuslu yaşam alanlarına dönüşürken, insanların birbirleriyle iletişim kurma fırsatları azalıyor. Eskiden sokaklarda oturup sohbet eden mahalle sakinleri, artık yüksek binaların içine hapsolmuş bir hayat sürüyor. Bu da komşuluk ilişkilerinin zayıflamasına, insanların birbirini tanımadığı bir ortamın oluşmasına neden oluyor.

Kentsel dönüşümle birlikte modern yaşamın getirdiği hız ve bireysellik, mahalle kültürünü zayıflatıyor. Yoğun iş temposu, uzun çalışma saatleri ve büyükşehirlerdeki stresli yaşam, insanların sosyal ilişkiler kurmasını zorlaştırıyor. Yeni yapılan binalarda yaşayan insanlar, apartmanlardaki diğer sakinlerle iletişim kurma gereği duymadan, sadece kendi dünyalarına odaklanıyorlar. Bu da mahalle kültürünün yerini, bireyselleşmenin ve izolasyonun aldığı bir yaşam tarzına bırakıyor.

Kentsel dönüşümün getirdiği avantajlar ve dezavantajlar

Kentsel dönüşüm projeleri, şehirlerin modernleşmesi ve altyapı sorunlarının çözülmesi açısından büyük avantajlar sunuyor. Eski, yıpranmış ve deprem riski taşıyan binaların yerine, daha güvenli ve modern yapılar inşa ediliyor. Bunun yanı sıra, şehir planlamasıyla ulaşım, yeşil alanlar ve sosyal tesislerin artırılması hedefleniyor. Ancak bu süreçte, şehirlerin kültürel ve sosyal yapısı da ciddi şekilde etkileniyor. Mahalle kültürü gibi değerler, bu dönüşüm sürecinde geri planda kalabiliyor.

Muhabir: Durmuş Özke