Yeşilçam'ın unutulmaz ismi Kemal Sunal, güldüren mizah anlayışı ve toplumsal sorunlara dikkat çeken filmleriyle Türk sinemasında derin izler bıraktı. Sunal, sadece bir komedi ustası değil, aynı zamanda toplumsal bilinç uyandıran bir sanatçı olarak da tarihe geçti.

Usta sanatçı 3 Temmuz 2000'de, Balalayka isimli filmin çekimleri için bindiği Trabzon uçağında geçirdiği kalp krizi sonucu 55 yaşında öldü. Sunal'ın bugün ölüm yıldönümü...

Kemal Sunal, 1970'lerden 1990'lara uzanan kariyerinde sayısız komedi filminde rol aldı. "Hababam Sınıfı", "Süt Kardeşler", "Tosun Paşa" gibi filmlerle izleyicilerin yüzünü güldüren Sunal, herkesin gönlünde taht kurdu. Bu filmler, izleyicilere keyifli anlar yaşatmanın yanı sıra dostluk, dayanışma ve dürüstlük gibi evrensel değerleri de öne çıkardı.

Sunal'ın mizahi filmlerinin arkasında derin toplumsal mesajlar yatıyordu. "Çöpçüler Kralı", "Kapıcılar Kralı", "Zübük" gibi yapımlar, toplumun alt kesimlerinin sorunlarını ve güçlüklerini gözler önüne serdi. Bu filmler, izleyicilere gülerken düşündürmeyi başardı ve sosyal adaletsizlik, yolsuzluk gibi konuları ele aldı.

“Çöpçüler Kralı” ve “Zübük” filmlerinin anlamı

Kemal Sunal, yalnızca bir oyuncu değil, aynı zamanda bir halk kahramanıydı. Filmlerinde canlandırdığı karakterler aracılığıyla toplumun her kesimine hitap etti ve onların sesi oldu. Sunal, hayatı boyunca sahiplendiği bu misyonla milyonların sevgisini kazandı ve unutulmazlar arasına girdi.

Kemal Sunal'ın filmleri, toplumsal eleştirileri mizahi bir dille anlatan başarılı yapımlardır. "Çöpçüler Kralı", kentsel yoksulluğu ve sınıf ayrımını işlerken, "Zübük" siyaset dünyasındaki yolsuzlukları gözler önüne serer.

7. Uluslararası Efes Opera ve Bale Festivali'nde Figaro'nun Düğünü sahnelendi 7. Uluslararası Efes Opera ve Bale Festivali'nde Figaro'nun Düğünü sahnelendi

"Düttürü Dünya" ise işçi sınıfının sorunlarını ve yaşam mücadelelerini anlatır. Sunal, bu filmlerle izleyicilere sadece gülmeyi değil, aynı zamanda düşünmeyi de öğretti.

Kemal Sunal, 2000 yılında aramızdan ayrıldı ancak bıraktığı miras hâlâ yaşıyor. Onun filmleri, her yaştan izleyiciye hitap etmeye devam ediyor ve her izleyişte yeni nesillere de aynı keyfi sunuyor.

Sunal'ın kariyeri, mizahın ve sanatın toplumsal sorunlara dikkat çekmek için nasıl etkili bir araç olabileceğini gösteren en güzel örneklerden biri.

Tiyatarodan sinemaya

Pendik Tiyatrosu'nun maddi sorunlar nedeniyle kapanmasının ardından, idol olarak gördüğü ve dört yıl kaldığı Ulvi Uraz'ın tiyatrosuna geçen Sunal, ardından Aksaray Küçük Opera, Ayfer Feray Tiyatrosu ve Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda sahneye çıktı.

Devekuşu Kabare'de Sunal'ın oynadığı "Dün Bugün" adlı oyunu izleyen Münir Özkul, ünlü yönetmen Ertem Eğilmez'e, "Bak Ertem, bu çocuğa dikkat et. Bunda iş var." diyerek, Eğilmez ile Sunal'ın tanışmasını sağladı.

Sunal, Eğilmez'in 1973'te çektiği "Tatlı Dillim" filminin kadrosuna katılarak, sinemaya adım attı. Filmde Sunal'ın yanı sıra Münir Özkul, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Tarık Akan, Halit Akçatepe ve Filiz Akın da rol aldı.

Atıf Yılmaz'ın yönettiği 1974 yapımı "Salako" filminde de rol alan usta oyuncu, 1975'te Zeki Ökten'in "Hanzo" ve "Şaşkın Damat" filmlerinde başrol oynadı.

Yeşilçam'ın parlak yıllarından 1975'te, Eğilmez'in Rıfat Ilgaz'ın eserinden sinemaya uyarladığı "Hababam Sınıfı"nda usta isimlerle rol alan Sunal, filmin ardından "Şaban" ve "İnek Şaban" lakaplarıyla tanınır oldu.

Kemal Sunal Neden Öldü ve Vefatından Alınan Dersler Nelerdir?

Kemal Sunal

Tam adıyla Ali Kemal Sunal, 11 Kasım 1944 tarihinde İstanbul'un Fatih ilçesindeki Küçükpazar semtinde Malatyalı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Migros'tan emekli Mustafa Sunal, annesi Saime Sunal'dı.

Ailenin büyük çocuğu olan Kemal Sunal'ın, Cemil ve Cengiz isminde iki de kardeşi vardır.[16] İlkokulu Mimar Sinan İlkokulunda okudu, ardından Vefa Lisesinden mezun oldu. Liseyi 11 yılda tamamlayan sanatçı, bunu şu sözleriyle açıklamıştı:

Bu benim tembelliğimden, salaklığımdan ileri gelen bir şey değildi. 15–20 kişilik bir grubumuz vardı. Beraber geçiyorduk, beraber kalıyorduk. Anlaşmış bir gruptu. Bir nevi haylazlıktı tabii…

Kemal Sunal, Ses dergisi röportajı, 1985

Henüz lisedeyken tiyatroya ilgi duymaya başlayan sanatçının yeteneğini, felsefe öğretmeni Belkıs Balkır fark etti. "Sen oyuncu olmalısın." diyen Belkıs öğretmen, Sunal'ın babasını ikna ettikten sonra, usta oyuncuyu Kenter Tiyatrosu'na götürerek, Müşfik Kenter ile tanıştırdı.

Dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak zorlu şartlar altında çocukluk ve gençlik dönemini geçiren sanatçı, bir röportajında, "İşte o yokluklar Kemal Sunal'ı yarattı" demişti.

24. ölüm yıldönümünde usta sanatçıyı saygıyla, sevgiyle anıyoruz!..

Editör: Sercan Engerek