Kaybetme korkusu, sevdiklerimizi, işimizi veya sağlığımızı kaybetme endişesi olarak kendini gösterir ve hayat kalitemizi önemli ölçüde etkileyebilir. Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız, bu korkunun kökenlerini ve başa çıkma stratejilerini açıklıyor.

Kaybetme korkusunun nedenleri

Kaybetme korkusu genellikle çocukluk deneyimlerimize, yaşadığımız kayıplara ve kişilik özelliklerimize dayanır. Aşırı koruyucu bir aile ortamında büyümek, yakın birini kaybetmek veya mükemmeliyetçi bir kişilik yapısına sahip olmak bu korkuyu tetikleyebilir.

Kaybetmek

Aşırı Koruyuculuk: Çocukluk döneminde aşırı koruyucu bir aile ortamında büyümek, kişinin kendisini güvende hissetmemesi ve kaybetme korkusunun gelişmesine neden olabilir.

Kayıplar: Yaşanan erken kayıplar, kişinin gelecekteki kayıplara karşı duyarlılığını artırabilir.

Mükemmeliyetçilik: Mükemmeliyetçi bir kişilik yapısı, sürekli olarak başarılı olma ve hata yapmama baskısını artırarak kaybetme korkusunu körükleyebilir.

Kaybetme korkusu ile baş etme yöntemleri

Kabul Etmek İlk Adım: Bu korkunun normal bir duygu olduğunu kabul etmek, onunla başa çıkmanın ilk adımıdır. Kendinizi yargılamadan bu duyguyu gözlemlemek önemlidir.

Korkunun Kaynağını Anlamak: Kaybetme korkunuzun hangi durumlarda ve neden tetiklendiğini anlamak için düşüncelerinizi ve duygularınızı incelemek faydalı olabilir. Duygularınızı ifade etmek ve başkalarıyla paylaşmak, korkularınızla başa çıkmanıza yardımcı olabilir.

Stres Yönetimi Teknikleri: Meditasyon, derin nefes alıştırmaları ve yoga gibi teknikler, kaygı ve stresi azaltarak kaybetme korkusuyla baş etmeye yardımcı olabilir.

Sosyal Destek: Aile, arkadaşlar veya bir destek grubuyla duygularınızı paylaşmak, yalnız olmadığınızı hissetmenizi sağlar ve duygusal iyileşmenizi destekler.

Yeniliğe Adım Atmak: Yeni hobiler edinmek ve sosyal etkinliklere katılmak kaybetme korkunuzu azaltabilir.

İklim krizi ve Türkiye: Su kaynaklarımız tehlikede mi? İklim krizi ve Türkiye: Su kaynaklarımız tehlikede mi?

Kaybetme korkusunun ilişkilere etkisi

Kaybetme korkusu, bir kişinin partnerine veya diğer sevdiklerine karşı aşırı bağımlı olmasına neden olabilir. Bu durum, ilişkilerde dengeyi korumak için aşırı kontrolcü davranışlar sergilenmesine yol açabilir ve anlaşmazlıklara neden olabilir. Kaybetme korkusu olan kişilerin psikolojik destek alması, sağlıklı bir ilişki kurmaları ve sürdürmeleri açısından önemlidir. Sağlıksız ilişkiler ise kişinin kaybetme korkusunu daha da artırabilir. Öz saygıyı artırmak ve sağlıksız ilişkilerden uzak durmak, bu korkuyla başa çıkmanıza yardımcı olabilir.

Üçyıldız’ın tavsiyeleri

Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız, “Kaybetme korkusu, hayatın bir parçası olabilir. Ancak bu korkunun hayatınızı kontrol etmesine izin vermek zorunda değilsiniz. Sürekli olarak kaybetme korkusu kişide semptomların ağırlaşmasına ve farklı psikolojik problemlerin başlamasına yol açabilir. Yukarıda belirtilen yöntemleri uygulayarak ve psikolog desteği alarak, bu korkuyla başa çıkabilir ve daha huzurlu bir yaşam sürebilirsiniz” diyor.

Kaybetme korkusu, baş edilebilen bir durumdur. Önemli olan, bu korkuyla yüzleşmekten kaçınmak yerine, onunla sağlıklı bir şekilde mücadele etmektir. Terapi sürecinde kişiye özel olarak geliştirilen tekniklerle, kaybetme korkusunun üstesinden gelmek ve daha mutlu bir hayat sürmek mümkündür.

Muhabir: Mehrican CANDEMİR