DÜNYA

Kartalkaya'daki yangın faciası dünya basınında: Hiçbir yangın alarmı çalmadı

Bolu'da Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de yaşanan yangın, dünya genelinde geniş yankı uyandırdı. Güvenlik önlemleri, sorumlular ve ölümlerle ilgili sorular artıyor.

Abone Ol

Bolu'da meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan yangın faciası, dünya medyasının gündemine oturdu. İngiltere, Fransa, Almanya, ABD gibi ülkelerde büyük yankı uyandıran olayda, güvenlik önlemlerinin yetersizliği ve otelin eksiklikleri yoğun şekilde eleştiriliyor.

Bolu kent merkezine 38 kilometre mesafedeki 2 bin 200 rakımlı Köroğlu Dağları'nın zirvesindeki beş otelden biri olan Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta gece saatlerinde yangın çıktı.

Otelin ana giriş kapısına göre eksi bir, arka giriş kapısına göre dördüncü katında bulunan restoran kısmında çıkan yangında alevler, kısa sürede büyüdü.

Saat 03.21'de 112 Acil Çağrı Merkezi'ne yapılan ihbar üzerine bölgeye ekipler sevk edildi. Yangın, ancak 11 saat sonra söndürülebildi.

Can kaybı | Savcılık 79; Adalet Bakanlığı 78

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan dün yapılan açıklamada Kartalkaya Kayak Merkezindeki Grand Kartal Otel'de çıkan yangında hayatını kaybedenlerin sayısının yapılan DNA testleri sonucu 79'a yükseldiği belirtildi.

Adalet Bakanlığı, Bolu Kartalkaya'daki Grant Kartal Otel’deki can kayıplarına ilişkin yeni bir açıklama yaptı.

Bakanlığın açıklamasında “Bolu'daki yangında tüm kimlikler tespit edilmiştir. Yangında hayatını kaybedenlerin sayısı da 78'dir” denildi.

51 kişiden 39’u taburcu edildi

Öte yandan Sağlık Bakanlığı, yaralı 51 kişinin sağlık durumuyla ilgili dün akşam açıklama yaptı. Açıklamada otel yangını faciasında yaralanan 51 kişiden 39’unun taburcu edildiği bildirildi.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangında biri ağır olmak üzere 51 vatandaşımız yaralanmıştı. 39 vatandaşımız taburcu edilmiş olup, 12 yaralımızın tedavisi hastanelerimizde devam etmektedir” denildi.

12 kişi gözaltına alındı

Yaşananların ardından soruşturma başlatıldı ve Bolu Belediyesi İtfaiyeden Sorumlu Başkan Yardımcısı, Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürü, işletme sahibi, şirket genel müdürü, otel müdürü, emekli mimar Ali B. olmak üzere 12 kişi gözaltına alındı.

Olayla ilgili dört başmüfettiş ve altı savcı görevlendirildi.

Bina mühürlendi

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan ön raporda, otele ağır hasar raporu verildi.

Yangında büyük hasar gören Grand Kartal Otel mühürlendi. Otelin ana giriş kapısına şerit çekildi.

Ön rapor hazırlandı

Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü tarafından hazırlanan itfaiye ön raporunda, 50'den fazla kişinin camlardan merdivenli itfaiye aracıyla, bir kişinin de atlama yatağıyla kurtarıldığı belirtilerek, “Bina lobi kısmından başlanarak tüm katlarda arama-kurtarma çalışmasına başlanmış olup her katta bulunan odalarda, merdiven sahanlıklarında ve ara hollerde eks (ölü) vatandaşlar tespit edilip tahliyesi tarafımızca yapılmıştır. Yangında otel binasının tamamı kullanılamaz hâle gelmiştir” denildi. Raporda ölü ve yaralı sayısı ile ilgili Bolu İl Sağlık Müdürlüğüne resmi yazı ile başvurulduğu ancak herhangi bir cevap alınamadığı belirtildi.

The Guardian: Hiçbir yangın alarmı çalmadı

Yangın faciası İngiltere, Fransa, Almanya, ABD gibi ülkelerde büyük yankı uyandırdı. Olay, güvenlik önlemlerinin yetersizliği ve otelin eksiklikleri yoğun şekilde eleştiriliyor.

The Guardian gazetesi, yangın anında oteldeki güvenlik sistemlerinin nasıl işlememiş olduğunu vurguladı. Hayatta kalanlar, yangın alarmı çalmadığını ve acil çıkışların yetersiz olduğunu belirtti. "Hiçbir yangın alarmı çalmadı, yangın çıkışı da yoktu" diyerek, bir konuk yaşadığı korkuyu paylaştı. The Guardian, yangın sırasında yaşanan kaosun görgü tanıkları tarafından "karanlık, dumanla dolu koridorlarda yollarını bulmaya çalışırken, pencerelerden atlayan insanların" dramatik tanıklıklarıyla dile getirildiğini aktardı.

Reuters: Bazıları kaçmak için pencerelerden atlamak zorunda kaldı

İngiltere merkezli Reuters haber ajansı, yangına ilişkin “Türkiye’deki ölümcül otel yangını, güvenlik endişelerine ve siyasi bir suçlama oyununa yol açtı” başlıklı haberinde, yaşanan ‘trajedinin hesap verebilirlik ve reform çağrılarını’ beraberinde getirdiğine işaret edildi. Habere göre, bağımsız uzmanlar da otelde temel yangın güvenlik önlemlerinin olmadığına işaret etti. Haberde, “Hayatta kalanlar, karanlıkta dumanla dolu koridorlarda yollarını bulmaya çalışırken yaşanan kaosu anlattı. “Bazıları herhangi bir alarmın, yağmurlama sisteminin ya da görünür bir acil yangın çıkışının olmadığını belirtti. Bazıları kaçmak için pencerelerden atlamak zorunda kalırken, bazı kişiler bu şekilde öldü” denildi.

AFP: Bir çocuğun otelin penceresinden sarkarak yardım çağrısı yaptığını gördüm

Fransa’nın AFP haber ajansı, yangına ilişkin haberinde, Türkiye’de ‘kaynayan bir öfke’ olduğuna dikkat çekti. Oteldeki güvenlik önlemlerine ilişkin soru işaretlerinin arttığına işaret edilen haberde, yangın sonrasında ülkede yas ve üzüntünün yanı sıra öfkenin de hâkim olduğu belirtildi. Haberinde Türkiye basınında çıkan haberlere de işaret AFP’ye konuşan İslam isimli bir kişi, “Bir çocuğun otelin penceresinden sarkarak yardım çağrısı yaptığını gördüm” diyerek bu görüntüleri halen unutamadığını anlattı. Ajans, çok sayıda konuğun otelde yangın alarmı ya da duman detektörü olmadığını söylediğini aktardı.

Der Spiegel: Yangının ardından atılan ilk adımlardan biri yayın yasağı oldu

Almanya'nın Der Spiegel haftalık siyaset dergisi, yangına dair haberinin başlığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a atıfla “Türk hükümeti otel yangının ardından baskı altında: Kartalkaya faciasında Erdoğan'ın ne kadar suçu var?” diye sordu.

Şebnem Arsu ve Maximilian Popp imzasıyla yayınlanan haberde, otelde kalan kişilerin yangından kaçmak için çarşafları uç uca bağlayarak aşağı inmeye çalıştığı, bazılarının ise doğrudan aşağı atladığı hatırlatıldı, uzmanların ise şimdi Erdoğan hükümetine yönelik ciddi suçlamalarda bulunduğuna işaret edildi. Erdoğan'ın yangının ardından olayın aydınlatılacağının sözünü verdiğini, ancak yangının ardından atılan ilk adımlardan birinin yayın yasağı olduğunu belirten dergi, diğer yayın organlarına benzer şekilde, yangından kurtulanların yangın alarmı ya da merdiveni olmadığına ilişkin bilgilere yer verdi.