Dün seyrettiğim Karşıyaka'yı çok beğendim. Umarım bundan sonra da bu iyi futbol devam eder.
Arkadaşlar 10 yaşımdan beri bu takımı takip ediyorum. Ülken'li, Altobelli Rıza'lı kadrodan beri ilk kez keyif veren bir futbol seyrettim. Akçay hocanın dokunuşu belli olmuş. Bir kere şunu belirteyim, Elazığlı oyuncuların çok uzaklardan attığı şutlar dışında hemen hemen hiç pozisyon vermedik. Bunların ikisi kaleyi tuttu. İkisinde de kaleci başarılıydı. Kalecimiz iyi. Savunma kurgusu da sağlam. Bursa gibi bir rakibimiz olmasa, bu ligi çok rahat çıkarız derdim. Ama diyemiyorum...
Bu sene, bu ligde iki takım puan rekoru kırar. Biri biz, diğeri de Bursa olur. Dün izlediğim futbol kalitesi bu ligin üzerinde.
Hem savunmada boşluk vermedik hem de hücumda oldukça etkiliydik. Gerçi bunda ana sebep golü erken bulmuş olmamız olabilir. Takım olarak, rakipten daha nefesliydik, daha çok koştuk. Bu da hocaya yazar. Koşan, tempolu bir takım olmuşuz. Bu da yıllardır alışık olmadığımız iyi oyunu getirmiş. Böyle futbol kısırı liglerde çözüm kolaydır. Atanın, tutanın iyi olacak. Kalecimiz kalesinde güven verdi. Tutanımız iyi...
Gelelim atanımıza...
Ben Fatih Taşdelen'i arayacağımızı düşünüyordum. Ama İshak Kurt, böyle düşünmemem gerektiğini gösterdi. Kendisi tam bir santrafor. Yapması gereken her şeyi yaptı. Doğru zamanda, doğru yerde idi ve golünü attı. Golün dışında da pozitif bir futbol oynadı. Hava toplarında etkiliydi.Rakip savunma ile boğuştu ve güçlü fiziği sayesinde çoğunda da galip geldi. Kurt, bu sene adından çok söz ettirir. Bir diğer yıldız da tabii ki Enes Nalbantoğlu idi. Çok iyi oynadı. 50. dakikada karşı karşıya kaldığı pozisyonda pası tercih etmesi bence doğruydu. O pozisyon badem olunca, etkisinde kaldı ve bir sonraki pozisyonda topu sürmeyi tercih etti.
Orada da pas yapmalıydı. Ama oyunun genelinde çok etkiliydi.Bazı arkadaşlar çok top kaybetmesinden yakındılar. Fakat şu unutulmasın, Enes işini yapmaya çalışıyor. Rakip eksiltmek, bu oyundaki en zor iş. Enes bunu iyi yapıyor. Kendisine bir abi nasihati; içindeki futbolcuya güven kardeşim... Kim ne derse desin, sahada içgüdüne göre oyna. Ve çok çalış. Fizik kaliteni arttır.Gerisi gelir zaren. Kurt ile beraber oynama alışkanlıkları arttıkça, çok daha başarılı olacaklar.
Artık maçlara sinir olmaya gitmeyeceğiz sanırım... Bu oyunun devamı gelmeli. Bilhassa iç saha maçlarında golü erken bulmak çok önemli. Hep böyle devam etsin lütfen.
Takıma takviye yapılacaksa, kanat oyuncusu ve yaratıcı orta saha oyuncusu tercih edilebilir.
Şu maçları güneşin altında oynamak zorunda mıyız? Federasyon ve yönetim buna çözüm bulmalı. Seyirci fena değildi. Kapalı da, açık da doluydu. Önümüzdeki maçlarda balkon da devreye girmeli.
Haydi göğsünde Atatürk'ün verdiği ay-yıldızı taşıyan kulübün taraftarı! Sahne sırası sende! Takım iyi oynuyor! Sen de görevinin başına geç! Tribündeki yerini al...
Sevgi ve Saygılarımla...