Karşıyaka, Avrupa Sınavına Kötü Başladı.

Abone Ol

Karşıyaka'ya, Tenerife karşısında soğuk duş 76-87.
    Karşıyaka büyük umutlarla sahaya çıktı.  Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonunda oynanan maçta, salon neredeyse doluydu. Bu sezon ilk kez resmi bir maçta sahaya çıkan takım, dolu tribünlere ve etkili bir taraftara rağmen başarılı olamadı. Bazen böyle olur. Çok iyi takımlar, seyircili ilk iç saha maçlarında stresli olur. İlk iç saha maçında başarısız olan ama sonra şampiyon olan, sayısız takım var. 
    Tenerife iyi bir takım. Maç öncesinde de bu kupayı almaya aday takımlar arasında 2.sırada gösteriliyordu. Karşıyaka aynı endekste 6.sıradaydı. Hem içeride hem de dışarıda etkili oyunculara sahip. İyi savunma yapıyorlar ve gerçekten moral bozucu dış atıcıları var. Çok iyi savunma yaptığımız bölümlerde bile, süre biterken attıkları el üstü şutların çoğunu soktular. Bunun dışında topu çok iyi çevirdiler ve boş atışlar bulmayı başardılar. Bunların da neredeyse hepsini sayıya çevirmeyi başardılar. Maçın kırılma anı, rakip takımın hocasının, ikinci periyodun ortalarında oyundan ihraç edilmesiydi. Bu dakikaya kadar önde olduğumuz müsabakada (39-32) bir anda herşey değişti. İlk yarı sonuna kadar hiç sayı üretemedik. Ve bir anda geriye düştük, devre 39-46 oldu! Bunu takıma hiç yakıştıramadım. Daha profesyonel olmalıydık. 
   İkinci yarı toparlanmamız gerekirdi fakat bir türlü öyle olmadı. Hazırlık maçlarında oynadığımız güzel basketbol zaman zaman sahaya yansısa da öyle basit atışlar kaçtı ki gözümle görmesem inanmazdım! Maalesef daha da kötüsü bu kaçan kolay basketlerin arkasından, Tenerife çok iyi hızlı hücumlar gerçekleştirdi. Basketbol oynamış arkadaşlar iyi bilir, kaçan kolay sayının arkasından, basit sayılar yemek temponuzu çok etkiler. Rakip fazla efor sarfetmeden sayı bulurken, siz zor sayılara mecbur kalırsanız, müdafaada bir sonraki pozisyon aksamalar olur. Tam da öyle oldu! Arka arkaya iki basket bulsak da devamı gelmedi. Ya basit bir top kaybı yada boş atışların kaçması, rakibe skor olarak yaklaşmamıza engel oldu. Ufuk hoca da büyük ihtimal skor baskısıyla rotasyonu dar tuttu. Belki daha fazla sayıda oyuncu oynatsaydı savunmada daha diri olurduk. Ufuk hoca ilk geldiğinde son topa kadar oynayan bir takım vaat etmişti. Bu ruhu da sahada hep gördük. Şimdi yine o ruha ihtiyaç var. Takımın konsantrasyonu düşük geldi bana. Onun nedeni de belli. Sponsorluk konusu bir an önce çözülmeli. Oyuncuların kafası bu noktaya takılı kalmamalı. Dün Çarşı taraftar grubunun açtığı pankart hepimizi duygulandırdı: Bir nesil Pınar'la büyüdü. Bir nesil daha büyüsün!  Çok manidardı. Teşekkürler Çarşı. 
   Bu maçı unutup önümüze bakmak dışında bir şansımız yok!  Bu kupada ilerlersek, ki ilerleyeceğiz! Bu Tenerife ile mutlaka gene karşılaşacağız. Bu takımı yenmeden şampiyon olmayalım. İspanya milli takımının devşirme oyuncusu Shermadini bir kere daha Türkiye'den mutlu ayrılırsa çok üzülürüm. Bu arkadaşın ismini neden özellikle andığımı, bilenler bilir!  
   Sonuç olarak, bu maçı kazanamasak da, iyi bir oyun oynayamasak da, çok basit atışları kaçırıp, basit top kayıpları yapsak da, hala sponsor sorunu ortada duruyor olsa da, çok iyi bir kadromuz var. Hala bütün kupalara talibiz. Şu noktada görev yönetimin ve Ufuk hocanın. Kendilerine gönülden başarılar diliyorum. 
   Sevgi ve Saygılarımla