Duygusal veya fiziksel strese bağlı olarak gelişebilen kırık kalp sendromu, tıp dünyasında "stres kardiyomiyopatisi" veya "takotsubo sendromu" olarak da biliniyor. Kalp krizi belirtileriyle karıştırılabilecek bu sendrom, kalp kasının hızlı bir şekilde zayıflamasına neden olabilen geçici bir durum olarak dikkat çekiyor.

Kırık kalp sendromunun nedenleri

Kırık kalp sendromunun en yaygın nedenleri, duygusal veya fiziksel stres olarak sıralanabilir. Yoğun yas, ani korku, aşırı öfke veya beklenmedik sürprizler gibi duygusal stresler sendromu tetikleyebilir. Fiziksel stres faktörleri arasında ise yüksek ateş, felç, nöbet, nefes darlığı veya düşük kan şekeri gibi sağlık sorunları bulunur. Ancak hastaların %30'unda bu durumu tetikleyen herhangi bir olay tespit edilememektedir.

Belirtiler: Kalp krizine benzer semptomlar

Kırık kalp sendromunun belirtileri, kalp krizi ile benzerlik gösterir ve şunları içerebilir:

Wellbees'in 2024 Esenlik Haritası: Kaygı ve stres zirvede! Wellbees'in 2024 Esenlik Haritası: Kaygı ve stres zirvede!
  • Göğüs ağrısı
  • Nefes darlığı
  • Aşırı terleme
  • Baş dönmesi

Bu belirtiler, strese yol açan olayın hemen ardından veya birkaç saat sonra başlayabilir. Ancak kırık kalp sendromu, çoğu durumda kalp krizinden farklı olarak, kalıcı bir hasar bırakmadan iyileşme süreci sunar.

Kalp kası zayıflığına yol açan süreç

Stres altındaki vücut, adrenalin ve noradrenalin gibi hormonlar üretir. Ancak bu hormonların fazlalığı, kalbi besleyen damarları geçici olarak daraltarak kan akışını kısıtlar veya doğrudan kalp hücrelerine etki ederek kalp kasının doğru çalışmasını engelleyebilir. Bu durum, kısa süreli ancak yoğun kalp kası güçsüzlüğüne neden olur. Neyse ki, kalp dokusu birkaç gün veya hafta içinde tamamen iyileşme eğilimindedir.

Kalp krizinden farkı nedir?

Kalp krizleri genellikle kalbe kan akışını engelleyen pıhtı veya tıkanıklıklardan kaynaklanırken, kırık kalp sendromu hastalarının koroner arterlerinde herhangi bir tıkanıklık bulunmaz. Bu sendrom, kalbin stres hormonları nedeniyle geçici olarak sersemletilmesidir ve çoğu durumda yara dokusu veya kalıcı bir hasar oluşmaz.

Risk altında olanlar

Orta yaşlı ve özellikle menopoz sonrası kadınlar, kırık kalp sendromuna yakalanma riski taşıyan grupların başında gelir. Östrojen seviyelerinin düşmesi, kadınların strese karşı daha savunmasız hale gelmesine yol açabilir. Bunun yanı sıra, anksiyete, depresyon veya nörolojik hastalık öyküsü de risk faktörleri arasında sayılmaktadır.

Tedavi ve önleme

Kırık kalp sendromu teşhisi konulan kişiler, kalp kasının iyileşme sürecini gözlemleyen bir kardiyolog gözetiminde tedavi almalıdır. Çoğunlukla, stres yönetimi teknikleri (biofeedback, meditasyon, yoga gibi) ve kardiyak rehabilitasyon gibi yöntemlerle desteklenen bir tedavi süreci önerilir. Sendromu tetikleyen olaylar yeniden yaşanmadıkça hastalık genellikle tekrar etmez.

Muhabir: Nisan Güçlü