Japonya merkezli enerji girişimi Helical Fusion, enerji sektöründe çığır açacak bir projeye imza atmaya hazırlanıyor. Şirket, 2034 yılında dünyanın ilk sürekli çalışan nükleer füzyon reaktörünü devreye almayı planlıyor. Reaktörün faaliyete geçmesiyle birlikte, Japonya'nın enerji ithalatına bağımlılığı azalacak ve ülkenin enerji güvenliği önemli ölçüde artacak. Şirketin CEO'su Takaya Taguchi, Reuters'a verdiği demeçte, bu projenin enerji üretiminde devrim niteliğinde bir adım olduğunu belirtti.
Füzyon teknolojisinde öncü adım: HESTIA reaktörü
Helical Fusion, enerji üretiminde sarmal yöntemine dayalı, manyetik hapsetme tekniği kullanan HESTIA adındaki bir pilot reaktörü geliştirmeyi hedefliyor. Bu reaktör, 50-100 megavatlık bir güç üretim kapasitesine sahip olacak ve plazma akımına ihtiyaç duymadan çalışabilecek. Reaktörün temel yapısı, iki sürekli sarmal bobinden oluşan bir heliotron tipi olarak biliniyor. Bu yapısı sayesinde, plazma hapsi için gerekli manyetik alanı istikrarlı bir şekilde sağlayarak, uzun süreli kesintisiz enerji üretimi mümkün olacak.
Bir yıl kesintisiz çalışma hedefi
Proje kapsamında, HESTIA reaktörünün bir yıl boyunca kesintisiz çalışması hedefleniyor. Bu sürenin ardından reaktör bakım işlemlerine tabi tutulacak ve üç ay içinde yeniden faaliyete geçirilecek. Reaktörün inşaat maliyetinin yaklaşık 5 milyar dolar olması bekleniyor. Ayrıca, bu düşük çıktılı füzyon reaktörünün alüminyum veya titanyum gibi metallerin eritildiği fabrikalarda, uzak adalarda ya da büyük gemilerde yerel enerji kaynağı olarak kullanılabileceği belirtiliyor.
2034'te faaliyete, 2040'ta ticari operasyona hazırlık
Taguchi, HESTIA'nın 2034 yılında devreye alınmasının ardından, birkaç yıl boyunca pilot reaktör olarak kullanılacağını ve elde edilen verilerin ardından ticari bir reaktörün inşa sürecine geçileceğini açıkladı. Ticari reaktörün ise en erken 2040 yılında faaliyete geçmesi planlanıyor. Taguchi, bu süreçte 1 trilyon yen (6,8 milyar dolar) toplamak, yüksek sıcaklıkta süper iletkenlik teknolojisi geliştirmek ve yerel inşaat onayı almak gibi zorluklarla karşı karşıya olduklarını belirtti.
Bu devrim niteliğindeki füzyon reaktörü, Japonya'nın enerji güvenliğini güçlendirecek ve küresel enerji sektöründe sürdürülebilir, temiz enerji üretimine yeni bir boyut kazandıracak.
