İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU), İzmir’in altyapısına yönelik büyük bir projeyi kamuoyuna tanıttı. İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan ve İZSU yetkililerinin katılımıyla Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda, Dünya Bankası finansmanıyla hayata geçirilecek olan atık su ve yağmur suyu şebekesi projesi hakkında detaylı bilgi verildi. Proje, Konak ve Bayraklı ilçelerinde kapsamlı bir altyapı yenilemesini içeriyor.
İzmir’in altyapısında büyük dönüşüm
İZSU tarafından açıklanan proje, İzmir'in merkez ilçelerindeki yağmur suyu ve atık su toplama sistemlerinin modernize edilmesini hedefliyor. Özellikle Konak ilçesine bağlı Umurbey, Halkapınar, Mersinli ve Çınarlı mahalleleri ile Bayraklı ilçesindeki Adalet Mahallesi'ni kapsayan proje, bu bölgelerde su taşkınlarının önüne geçecek önemli iyileştirmeleri içeriyor.
Projenin detayları
Proje kapsamında, İzmir’in altyapısına yapılacak yatırımlarla ilgili önemli veriler paylaşıldı. Toplamda 6.640 metre atık su hattı ve 947 metre yağmur suyu hattı döşenecek. Ayrıca, Ozan Abay Caddesi üzerindeki Piyale kolektörü, atık su ve yağmur suyu toplama sistemlerini ayrı olarak işleyecek şekilde yeniden düzenlenecek. İnşaat çalışmalarının yaklaşık 18 ay sürmesi ve projenin 2026 yılının ikinci yarısında tamamlanması hedefleniyor.
Finansman ve proje sahipleri
Dünya Bankası tarafından finanse edilecek bu proje, İZSU ve İLBANK iş birliğiyle yürütülecek. İZSU’nun başvurduğu kredi kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti’nin çevre düzenlemelerine ve Dünya Bankası Grubu Koruma Politikalarına uygun şekilde hareket edilecek. Ayrıca projenin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla Paydaş Katılım Planı (PKP) ve Çevresel ve Sosyal Yönetim Planı (ÇSYP) hazırlanacak. Bu süreçte ENVESU Çevre Enerji İnşaat ve Müşavirlik A.Ş. firması da aktif rol alacak.
İzmir’de sürdürülebilir gelecek
İZSU, bu projeyle birlikte İzmir’in altyapısında sürdürülebilir ve uzun vadeli bir çözüm sunmayı amaçlıyor. 30 yıllık bir işletme ömrüne sahip olacak proje, özellikle yağışlı dönemlerde yaşanan taşkınların önüne geçerek hem halk sağlığını koruyacak hem de çevreyi sürdürülebilir kılacak.
