İzmir'in en işlek yollarında saatlerce direksiyon sallayan ve ışıklarda korkuyla bekleyen taksiciler, ekonomik buhranın yanı sıra her an açılan kapıdan tehlike çanlarının çaldığını ifade ederek "Kırmızıda başlayan hayatımız, yeşilde sönsün istemiyoruz" dedi.
Haber Ekspres Gazetesi'nden Turgay Kılıç'ın haberine göre, şehrin her sokağında, en işlek caddelerinde ve trafiğin yoğun olduğu yollarda gözümüze çarpan 'sarı renkli araçlar' sabah saatlerinden başlayıp geceye, geceden başlayıp sabah saatlerine kadar durmadan trafiğin akışındalar. Sarı renkleriyle şehrin her yerinde göze çarpan ve bir el işaretiyle duran taksilerciler, üst üste akaryakıta gelen zamlar ve diğer giderlerle mücadele ederken şehrin tüm tehlikesine karşı göğüs germekten yorulduklarını söylüyor. Kimisi emekli, kimisi de ekonomik şartlara göğüs geremediği için ek iş olarak direksiyon salladıklarını belirten taksiciler, gün içinde yaşadıklarını gazetemize anlattı. Ev kiraları, faturalar, mutfak ve giyim fiyatlarının her geçen gün arttığı ama maaşların sürekli aynı kaldığından yakınan taksiciler, "Kimimiz emekli, kimimiz asgari ücretli, kimimiz ise sadece taksicilikle geçinmeye çalışan şoförüz. Emekli maaşı yetmediği için taksiye çıkabilen veya asgari ücret yetmediği için taksicilik yapmak zorunda kalan arkadaşlarımız, ailelerine dönebilmek için dua ediyor. Sadece ekonomik şartlarla mücadele etmemiz yetmiyor, canımızı da korumak zorunda kalıyoruz" diyor.
Canımız müşterinin inisiyatifine bağlı
Haber Ekspres gazetesi olarak bir taksilere binip şoförlerin yaşadığı tüm süreçleri dinledik. Direksiyon başında tedirgin ve ışıklarda tehlike çanlarının çalmaya başladığını söyleyen ve ismini vermek istemeyen bir taksici, "Bizim en büyük korkumuz gece başlıyor. Seyir halindeyken her şey normal olabilir ama asıl tehlike ve asıl hayatımız ışıklar yandığında başlıyor. Kimisi camları silmek için yanaşıyor kimisi de bu ışıklarda durduğumuz ânı fırsat bilip bir anda arka kapıyı açıp biniyor. Üzerinde ne olduğunu bilemeden alıyoruz taksiye, tehlike çanları o an çalıyor. Korkuyoruz ve canımız sadece taksiye binen müşterinin inisiyatifine bağlı" dedi.
'Ücretsiz müşteri' de tehlike saçıyor
Gazetemize konuşan bir başka taksici ise, ücretini vermek istemeyen müşterilerin saldırılarına uğradığından yakınıyor. Uzak veya yakın mesafeye gitmek isteyen müşterilerin ücretini vermemek için bahaneler sıraladığını aktararak "Bazı müşterilerin giyimi bizi şaşırtıyor. Kadın veya erkek fark etmiyor, şık giyiniyorlar ve taksiye bindiklerinde 'Giyimine bakılırsa güvenilir biridir' diyoruz. Ama gitmek istediği yere yaklaşınca iniyor ve parayı getireceğini söyleyip ara sokakta veya yanlış bir eve yaklaşıp hızlıca kaçıyor. Haliyle peşine düşemiyoruz. Çünkü yeterince tehlikenin içindeyiz. Birkaç yüz lira para için canımızı daha da tehlikeye atamayız. Bazı kadınlar ise, yine ücret ödememek 'bizi taciz etti' diyerek cadde ortasında bağırmaya başlıyor, uzaklaşıyor. Ne desek de bize inanan çıkmıyor. Ekmeğinde binlerce taksici var. Kırmızı ışıkta başlayan hayatımız yeşil ışıkta son bulsun istemiyoruz" diyerek sitem etti.
İzmir'de ve ülke genelinde öldürülen ve gasp edilen taksicilerden bu güne herhangi bir şeyin değişmediğini aktaran taksiciler, şartların iyileştirilmesi gereken adımların atılmasını belirterek güvenliğin de artırılmasını istiyor.