İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin geleceğini şekillendirecek 2025-2029 Stratejik Planı’nı oluşturma sürecinde önemli bir aşamayı geride bıraktı. İzmir Planlama Ajansı (İZPA) ile iş birliği içerisinde yürütülen çalışmalar, "Yeni Nesil Belediyecilik" anlayışını öne çıkararak, toplumsal eşitlik ve adaletin sağlanması, katılımcı uygulamaların güçlendirilmesi ve krizlere karşı dayanıklılığın artırılması hedefleniyor.
Stratejik Plan'ın ana kavramlarından biri olan “Yeni Nesil Belediyecilik,” İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarının ve müdürlerinin katıldığı bir toplantıda masaya yatırıldı. Toplantıda, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi ve İzmir Planlama Ajansı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Fikret Adaman, bu kavramın detaylarını ve önemini vurguladı. Prof. Dr. Adaman, “Dünyada neoliberal politikalar nedeniyle sosyal destekler çökmüş durumda. Yerel yönetimlerin, merkezi yönetimlerin geri çekilmesiyle daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerekiyor. Yeni Nesil Belediyecilik, alışıldık uygulamaların ötesinde, geniş ufka bakabilen ve ezber bozan bir anlayış olarak değerlendirilmelidir,” dedi.
İklim krizi İzmir'in geleceğini etkiliyor
Prof. Dr. Fikret Adaman, iklim krizinin İzmir üzerindeki olası etkilerine de dikkat çekti. Adaman, “Bireysel çözümler yerine toplum, grup odaklı çözümlere yönelmeliyiz. Uzun soluklu bakabilmek de önemli. Nasıl bir kalkınma istiyoruz? Zengin bir kent olalım. Bu mu derdimiz, yoksa başka bir şey mi? Kalkınma konusunu tartışmamız gerekiyor. Bireysel çözümler yerine toplum odaklı çözümlere ulaşabilir miyiz? Yaptığımız işlerin başkalarına olumsuz etkilerini azaltmamız lazım. Bunlar üzerine düşünelim. Hepinizin sorumlulukları var. Ezber bozmamız lazım” diye konuştu.
Yeni Nesil Belediyecilik anlayışının bir diğer önemli boyutu da katılımcı karar alma mekanizmaları. Prof. Dr. Adaman, toplum odaklı çözümler ve uzun vadeli kalkınma hedeflerinin önemine vurgu yaptı: “Bireysel çözümler yerine toplum odaklı çözümler geliştirmeliyiz. Yaptığımız işlerin başkalarına olumsuz etkilerini minimize etmeliyiz. Ezber bozarak yeni bir anlayışla hareket etmeliyiz.”
"Başarı ölçütü yaşam kalitesi olmalı"
İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, başarı ölçütlerinin sadece büyüme değil, yaşam kalitesinin artırılması olması gerektiğini belirtti: “Başarının ölçüsü, büyüme mi olacak, yoksa yaşam kalitesini sağlamak mı? Bu hedefe ulaşmak için kişisel ve kurumsal kapasitemizi geliştirmeliyiz.” Velibeyoğlu, İzmir’in 2074 hedeflerine ulaşabilmesi için adil ve dengeli bir geçiş süreci tasarladıklarını ifade etti.
İzmir Gevrek Modeli
Stratejik plan kapsamındaki çalışmalar, “İzmir Gevrek Modeli” sunumuyla devam edecek. Prof. Dr. Velibeyoğlu, bu modelin, kent planlarının yenilenmesi ve geçiş sürecinin planlanması açısından önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, “2030'a kadar bizi bağlayan bir ulusal hedef var. Bir de kendi kurumsal stratejik planımız var. Bir de Misyon Kent hedefimiz var. İzmir 2030'a kadar karbon nötr kent olmayı taahhüt ediyor. Bu bir hedef deklarasyonu. Hedef yapılabilir ölçüde olduğu zaman iddialı olmasında sorun yok. Bunlar bizim bağlamlarımız, bunların içinde hareket edebiliyor olmamız lazım. Kentin planlarının da yenilenmesi gerekiyor. 2074 hedefini birlikte oluşturmak istiyoruz. Bunu yapabilmek için de başlangıç noktalarına ihtiyaç var. Nereden başlayacağız? Beni o senaryoya götürecek başlangıç noktaları ne? Benim hangi başlangıç noktalarım var ve 'Buradan daha iyi nerelere gidebilirim' konusunu düşünmeye başladığımız zaman karşımıza 'Ben buna bir günde gidemeyeceğim. O zaman bir geçiş tarif etmem lazım. Biz o geçişin 5 yıllık halkasını tasarlıyoruz. Veya 50 yılın 5 yılını tasarlıyoruz diye düşünmemiz lazım. Bu geçişin adil olması lazım.”
Stratejik plan kapsamındaki çalışmalar bu adil ve dengeli geçişi tarif eden “İzmir Gevrek Modeli” sunumuyla devam edecek.
