İzmir Ticaret Borsası (İZTB) Eylül ayı olağan meclist toplantısına katılan CHP'li kadın belediye başkanlarından biri olarak kadınların siyasetteki yerine değindi.
Haber Ekspres Gazetesi'nden Turgay Kılıç'ın haberine göre, Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı, ilk olarak kürsüye gelrek yaptığı konuşmada "5 bin yıllık tarihi geçmişi olan bir ilçenin belediye başkanıyım" dedi. Başkan Fıçı, kadın ve erkek meclis üyelerinin sayılarına dikkati çekerek "Kadınların siyasetteki yerindeki yaşam bir şekilde mücadelenin içerisinde sürekli tutuyor, sonrasında evlilik, aile mücadelesi, çocuklar doğdu, çocukların mücadelesi, iş dünyasına girdik, iş dünyasında mücadeleyi de bırakmadık. 189 meclis üyesi seçiliyordu. 2009 yılında bizden önceki dönemde bir tane kadın meclis üyesi ile temsiliyet vardı. 185 erkek meclis üyesi vardı derken bu mücadele çok kıymetli başkanın aslında rol model olmasıyla iş dünyasında ciddi anlamda bir yol aldı ve bugün hem borsa hem sanayi odası İzmir Ticaret Odası’nda kadın temsilci sayımız bir hayli yükseldi. Yeterli mi? Tabii ki değil. Yine kıymetli başkanımımın önderliğinde ve diğer oda başkanlarımızın önderliğinde ben eminim ki, elimden geleni yapacağım. 5 bin yıllık tarihi geçmiş olan bir ilçede belediye tarihinin ilk kadın belediye başkanlığını, medeniyetin beşiği İzmir'i sekiz dönemden beri Cumhuriyet Halk Partisi iktidar oldu çok kıymetli. 5 bin yıllık bir Foça, ama maalesef 100 -151 yıl boyunca bir tane kadın belediye başkanı tarafından yönetilememiş. Bir kadın belediye başkanlığı nasıl yönetir bir ilçeyi, onu gosterecegiz ve kıymetli arkadaşlarımla zannediyorum aynı duygularla hareket ediyorlar. Çünkü biz, Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Mustafa Kemal‘e borcumuz var. Kadınların 1934 yılında seçilme hakkını veren çok kıymetli bir öndere borcumuz var" dedi.
Başkan Kınay: Sorunları çözmek zorundayız
Başkan Fıçı'nın ardından kürsüye gelen Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, "Son 25 yılda köylerini, gücünü, üretimini, nüfusunun kaybetmiş, neredeyse yüzde 100 kentlerde yaşayan Büyükşehir yasasıyla beraber ve bu anlamda kentlerde yaşayan ulusla beraber aslında bu dış politikada istikrarsızlıkla beraber dışa bağımlılığının getirdiği ekonomik şiddeti birebir yaşayan ve bu şiddetle beraberken içerisine sıkışmış yoksulluğu yaşayan, bu kent kentleşme politikaları ile beraber kentleşme politikasının olmadığı, tarım politikasının olmadığı, ekonomi politikasının olmadığı, eğitim politikasının olmadığı, bir noktada nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak üzere konuşurken aslında karanlığın ne kadar büyük olduğunu da konuşuyoruz. Çünkü bu sözlerle beraber bugün Türkiye’nin en gelişmiş kentinde İzmir’de bu salonda yaşadığınız sorunlar belki gülümseyerek içimizden geçirdiğimiz düşüncelere baktığımız zaman aynı sarmalın içerisinde kayboluyoruz. Bu sorunları çözmek zorundayız ve tam da bu nedenlerle ekonomisi politikalarıyla süreçlerle sürekli tüketen bir canavar haline gelen kentleri doğru besleyememsi, doğru yönetememsi sonuçlarını aslında toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile şiddet ve çocuklara yönelik eğitime yönelik gençlere, yaşlılara, emekçilere, hatta iş dünyasına üretenlere yönelik baskılarla beraber çok daha ağır bedellerle hepimiz kendi payımıza yaşıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı karşılamak durumundayız ve bunları karşılarken ekonomiden bağımsız değiliz bu dış politikalardan iç politikalardan bu süreçte hiç birisinden bağımsız değiliz ve bu yokluklar içerisinde kendi varlığımızı ortaya koymak zorundayız ve bu varlıkları ortaya koyarken kadınlar gençler adına bu mücadeleyi daha çok yapmak isteyen temsilciler olarak da belediye baskanlari aynı zamanda farklı bir görevinde sorumlulugunu üzerinize yapıyoruz" dedi.
Başkan Yıldız Ünsal: Yorulmadan yolumuza devam ediyoruz
Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız İşçimenler Ünsal, "Beş buçuk ayda neler yaptıklarımla ilgili kendimi aradan geçen sürede sorabilirsiniz aslında buradaki arkadaşlarımla birlikte tıpkı bir Türkiye gibiyiz, Türkiye’nin içinde bulunduğu mevcut sorunlardan herkes gibi yerel yönetimlerde çok dertliyiz ve çok etkileniyoruz. Bu durumdan her şeye rağmen yorulmadan yılmadan sorumluk duygusuyla yolumuza devam ediyoruz; ama inanın kolay bir şey devralmadık. Biz kadınlar herhalde bunlara bir çare bulacağız, ama ben şimdi fazla vaktinizi almayayım. Bayraklı orman yangınıydı tabii ki Orman Bakanlığının yetkisi alındı ve ilçe belediyesi olarak çalışmaları birlikte yürüttük" şeklinde konuştu.
Başkan Çınarlı Mutlu: Masanın öteki tarafı tam burada
Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, "SGK ile pazarlık yapıyorduk. Bir yandan asfalt döküp bir yandan da sosyal beldiyecilik yapmalıyız. Öte yandan da olası iktidarımızın önüne konulan engellerle hizmetimizi yapmak zorundayız. Bizler için ülkemiz ve çocuklarımız için başarmak zorundayız. Tek adam rejminin sorunu bu. Adaletin, demokrasinin olmadığı yerde iyi belediyecilik de olmuyor. Mimar olarak bu kent için pek çok yerde izin olmadığını da biliyorum. Masanın öteki tarafı tam burada. Şimdi ise kamudan yana bir çalışmayla toplumun refahını yükseltecek ve ekonomik sosyal dönüşümü sağlamalıyız. Başarılı olacağız ve çeşitli ekonomik sorunların yanında yapılaşma sorunu da var. Konak aslında dışarıdan gelenler için değer taşıyor. İzmir’in kadınları destekleyici ve kadınların arkasında duracağına inanmakla başlıyor her şey. Alsancak’ta fal bakarak para kazanıyorlar ve dolayısıyla biraz önce ülke toplum ve bütün bu kutuplaşmanın edilmesinin diğer mahalledeki herhangi bir oyuncağı bir aktiviteye özenmediği için yola çıktık bunu olabildiğince başarmaya çalışıyoruz planları açtığımızda önümüzde kentsel dönüşüm gerçekleşene kadar bu çocuklara nasıl ulaşabiliriz ya da oradaki kadınlara gençlere nasıl ulaşmamız gerektiğine derinlemesine bakıyoruz. Konak'ta 330 bin nüfusumuz var. Özellikle dönüşüm bölgelerinde her ay nüfusumuz azalıyor. Ekonomisini düzelten de bölgeden uzaklaşıyor, kaçıyor. Bu ekonomik kriz ve inşaat maliyetlerinde yerlerinde yaşamasınıa devam ettiği, soylulaşmanın olmadığı bir Konak hayaliyle yaşıyoruz" ifadelerine yer verdi.
Başkan Sengel: Tarihi değerlerimize sahip çıkmıyoruz
Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, önceki dönemde belediye başkanı olmasının verdiği avantajı da kullanarak konuşması öncesinde sahnede mikrofonla turladı ve sunumuna "Acıktığınızı biliyorum ama görecekleriniz daha da iştahınızı kabartacaktır" diyerek sunuma geçildi.
Başkan Sengel, yaptığı konuşmada ise "EFES Selçuk'ta gördüğünüz hiçbir yer stüdyo değildir. Hepsi gerçektir. 8 bin 500 yıllık bir tarihe sahip bir ilçenin iki dönemdir belediye başkanlığı yapıyorum. İzmir'de tarımdan, küçükbaş haycancılıktan, turizmden bahsediyoruz; avukatım ve markalaşmadan bahsediyoruz, fuarlar kenti olan İzmir'den bahsediyoruz. Değişen dünyadan bahsediyoruz hâlâ eski tip fuarcılık ne kadar işe yarıyor? Birçok şeyi konuşmalıyız. Siyasetçi olarak değil, sanıyorum Türkiye'nin en genç kadın meclis üyeliğimle Aziz Kocaoğlu ile çalıştım. İzmir'in de her yerine sahip olacak birlik, bütünlük ve problemerimizin hepsinde temiz toprak ve temiz su lazım. Kirliliğin başladığı yer ve döküldüğü yer izmir. Gediz, Bakırçay, Menderes ve İzmir'in kirlendiği yeri bahsediyoruz. İhracat anlamında ürünlerin üretildiği yerlerden birisidir İzmir. Meyve sepetinin olduğu yerde yaşıyoruz. Bizim lobimiz var mı? İzmir'in siyasetle, kamuoyuyla, odalarla, kamu kurumlarla bir lobisi var mı? Kontak kuruyor muyuz? Efes'i Aydın'da olduğunu zannediyorlar. Artemiz, Meryem Ana. Bunlara sahip çıkıyor muyuz? Değerlerimiz var. Kiliseler bizde, sahip çıkmıyoruz. Şimdi dönelim turizm ve tarımı bir araya getirelim. Burada ise özel sektör ve belediyeler. Burada ise bir kompozisyon yapmamız gerekiyor. Bunu yapmalıyız ve belediye başkanlarıyla geçen yıl yapmakla uğraştık. Burada ise lob oluşturuyor muyuz? Bu alanda kompozisyon hazırlamalıyız. Birlikte olmalıyız, çevre için, tarım için, ihracat için, kentin değişmesi için, hobi bahçelerini engellemek için. Çünkü tarlalarımız yok oluyor, temiz çevre için ve tanıtım ile markalarımız için birlikte olmalıyız" şeklinde ifadelerini dile getirdi.