İzmir’de barajlardaki doluluk oranlarının tarihin en düşük seviyelerine inmesi üzerine ESBAŞ, sanayi üretiminin su krizinden en az etkilenmesi için kapsamlı bir yatırım planı başlattı. Ege Serbest Bölgesi’nde su verimliliğini artıracak projelere odaklanan ESBAŞ, geri dönüşüm suyu kullanımı ve yağmur suyu hasadı gibi yenilikçi çözümlerle su ayak izini minimuma indirmeyi hedefliyor.

Sanayi üretimi su krizine hazırlanıyor

ESBAŞ Teknoloji Merkezi’nde düzenlenen ve bölgedeki firmaların da katılım gösterdiği "Su Zirvesi" toplantısında, su krizinin sanayi üzerindeki etkileri ve çözüm yolları masaya yatırıldı. ESBAŞ Genel Müdürü Yusuf Kılınç, kuraklık ve aşırı sıcaklıkların sanayiye olan olumsuz etkilerine dikkat çekerek, acil olarak sürdürülebilir su yönetim stratejileri geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Kılınç, bu kapsamda Ege Serbest Bölgesi’nde başlattıkları projelerle su tasarrufu konusunda önemli adımlar attıklarını açıkladı.

"Yeni inşa ettiğimiz binalarda yağmur suyunu toplayarak, su kaynaklarını daha verimli kullanabiliyoruz," diyen Kılınç, ESBAŞ Yemek Üretim Tesisinde ise bulaşıkhaneden çıkan suyun arıtılarak sulama suyu olarak kullanılmaya başlandığını belirtti. Bu dönüşümün ilerleyen süreçlerde daha da kaliteli su elde edinceye kadar devam edeceğini ve fabrikalardaki su tüketiminin yarı yarıya azaltılmasının hedeflendiğini sözlerine ekledi. 

5 Z1 A1927

Krizle mücadelede yeni yatırımlar

Kılınç, İzmir’de yaşanacak olası su kesintilerine karşı ESBAŞ’ın 8 bin metreküplük su depolarını devreye aldıklarını, ancak bu miktarın yalnızca iki günlük su ihtiyacını karşılayabileceğini ifade etti. Bu nedenle, bölgedeki diğer firmalarla iş birliği yaparak daha kapsamlı çözümler üretmek zorunda olduklarını belirten Kılınç, yağmur hasadı için ilave tank yatırımlarına dikkat çekti.

"Bugünden itibaren su yokluğunda üretimi nasıl devam ettireceğimizin yollarını bulmalıyız," diye konuşan Kılınç, sanayi tesislerinde yıkama ve soğutma süreçlerinde kullanılan suyun geri dönüşümünü sağlayacak yatırımlara hız verilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, bu yatırımların tamamlanmasının 2025 yılına kadar sürmesini beklediklerini ve suyu dönüştürecek teknolojilerin uzun vadeli çözümler sunduğunu belirtti.

Küresel su krizi 700 milyon kişiyi göç ettirecek

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuri Azbar da "Küresel Çevre Tehditleri ve EU Yeşil Mutabakatı Penceresinden Döngüsel Ekonomi, Susuzluk ve Su Ayak İzi" başlıklı sunumuyla zirvede dikkat çeken açıklamalar yaptı. Prof. Dr. Azbar, küresel ısınmanın etkileriyle birlikte 2030 yılına kadar 700 milyon kişinin su kıtlığı nedeniyle yaşadığı bölgeleri terk etmek zorunda kalacağını vurguladı.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya genelinde 2,1 milyar insanın evinde temiz suya erişimi olmadığını belirten Azbar, su krizinin etkilerinin hızla arttığını ve Türkiye’nin de bu krizden ağır şekilde etkileneceğini söyledi. "Küresel ısınma hızlandıkça, Türkiye’nin kıyı bölgeleri sular altında kalacak, iç bölgelerde ise kuraklık yaşanacak," diyen Azbar, sanayi sektöründe su ayak izinin düşürülmesi gerektiğini ifade etti.

Balçova Olgun Gençlik Merkezi’nde yılbaşı coşkusu Balçova Olgun Gençlik Merkezi’nde yılbaşı coşkusu

Yusuf Kılınç Prf. Dr Nuri Azbar

Sürdürülebilirlik için eylem: Firmalar birleşiyor

Su verimliliği konusunda bölgedeki firmalarla ortak çalışmalar yapmanın önemini vurgulayan Prof. Dr. Azbar, ESBAŞ’ın sürdürülebilirlik konusunda attığı adımların örnek teşkil ettiğini söyledi. Zirve sonunda, Ege Serbest Bölgesi’nde su verimliliği ve çevre koruma alanında çalışmalar yürütmek üzere bir "Sürdürülebilirlik Komitesi" kurulmasına karar verildi. Bölgedeki firmalar bu komiteye gönüllü olarak katılım göstererek, ortak hedefler doğrultusunda çalışmalar yürütecekler.

Muhabir: Kardelen Başol