Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel: “Kadın yaşamın içinde mücadeledir” Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel: “Kadın yaşamın içinde mücadeledir”

İzmir, birinci derece deprem bölgesinde yer alması ve özellikle deniz kıyısındaki ilçelerinde düşük taşıma kapasiteli zeminler ile yüksek yeraltı suyu seviyeleri nedeniyle zemin sıvılaşması riskiyle karşı karşıya. Bu durum, olası depremlerde can ve mal kaybı riskini artırıyor.

Zemin sıvılaşması nedir?

Zemin sıvılaşması, deprem sırasında suya doygun, gevşek kumlu zeminlerin taşıma kapasitelerini kaybederek sıvı gibi davranmasıdır. Bu fenomen, yapıların temelinde ciddi hasarlara yol açabilir. Tanyer Yapı Zemin Grubu Koordinatörü Batuhan Tozburun, "İzmir ve çevresinde tarihsel dönem ve 20'nci yüzyıldaki aletsel dönemle yapılan kayıtlara göre 50 yıllık süre içinde 6,6 veya altında büyüklükte bir depremin olasılığı % 92 olarak tahmin ediliyor. Böylesi bir depremde özellikle Bayraklı, Konak, Alsancak, Mavişehir ve Bostanlı gibi bölgelerde zeminde sıvılaşma yaşanacak can ve mal kayıpları da artacaktır. İzmir'de deprem yönetmeliğine uymayan ve eskiyen yapı stoğunun yüzde 70 civarında olduğu biliniyor. Bu konutların acilen bir planlama yapılarak ada bazlı olarak dönüştürülmesi gerekiyor. Bina inşaatlarında zemin iyileştirme ve geoteknik imalatları çok önemli. Çünkü zemin çalışmaları projenin ömrünü uzatıyor ve binanın değerini de artırıyor" diye konuştu.

İzmir'de Evlerin Zemini Depremde Yıkılma Riskini Artırıyor! (1)

İzmir'in riskli bölgeleri

Özellikle Bayraklı, Bornova, Konak, Alsancak, Mavişehir ve Bostanlı gibi bölgelerde zemin sıvılaşması riski yüksektir. Bu bölgelerdeki eski ve deprem yönetmeliğine uygun olmayan yapı stoğu, olası bir depremde büyük tehlike arz etmektedir.  İzmir'de deprem yönetmeliğine uymayan ve eskiyen yapı stoğunun yaklaşık %70 olduğu bilinmektedir. Bu yapıların acilen ada bazlı planlamalarla dönüştürülmesi gerekmektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Örnekköy ve Uzundere gibi bölgelerde kentsel dönüşüm projelerini hızlandırarak bu soruna çözüm aramaktadır.

Zemin mühendisliğinin rolü

Zemin iyileştirme ve geoteknik uygulamalar, yapıların depreme dayanıklılığını artırmada kritik bir rol oynamaktadır. Tanyer Yapı Zemin Grubu Koordinatörü Batuhan Tozburun, "Kentsel dönüşüm çerçevesinde yapmış olduğumuz yapıların depreme ne kadar dayanıklı olduğu aklımızdan hiç çıkmamalıdır. Tanyer Yapı olarak Türk standartları, Eurocod ve Amerikan standartlarına uygun zemin iyileştirme imalatlarımızla, İzmir'e katma değer katacak projelere hız kesmeden devam ediyoruz. İzmir Buca metrosu, kentsel dönüşüm projeleri, İzmir ve çevresinde bulunan sanayi bölgelerinde zemin iyileştirmeleri ve kule projelerinin geoteknik imalatlarımız sürüyor. Temel ve zemin mühendislik problemlerinin çözümünde güvenilir, analitik ve ekonomik çözümler sunarak sektöre hizmet veriyoruz" diyerek bu çalışmaların önemini vurgulamaktadır.

Konut satın alırken, mimari özellikler ve sosyal donatılar kadar zemin sağlamlığı ve depreme dayanıklılık da göz önünde bulundurulmalıdır. Uzmanlar, vatandaşların bu konuda daha bilinçli davranmaları gerektiğini belirtmektedir.

Kaynak: BÜLTEN