İzmir’in Selçuk ilçesinde, elektrik sobasının devrilmesiyle çıkan yangında yaşları bir ile beş arasında değişen beş çocuk hayatını kaybetti. Ekonomik kriz ve sosyal devletin eksikliği nedeniyle bu tür olayların yaşandığını söyleyen akademisyen Özgür Müftüoğlu, “Bu trajedi, yönetimlerin yoksulluk ve eşitsizlikle mücadelede başarısız olduğunun bir göstergesi” dedi. Müftüoğlu, olayı sosyal devletin çöküşü olarak nitelendirdi.
İzmir’in Selçuk ilçesinde en küçüğü bir, en büyüğü beş yaşında olan beş kardeşin, evde ısınmak için açtıkları elektrik sobasının devrilmesi sonucu çıkan yangında can vermesi kamuoyunu yasa boğdu. Olayın nedenleri sorgulanırken akademisyen Özgür Müftüoğlu, İzmir’de yaşanan trajediyi ekonomik krizin derinleşen etkileri ve yoksullaşma süreciyle ilişkilendirdi. ANKA’nın haberine göre Türkiye’de yoksulluğun yaygınlaştığını, insanların temel haklarına erişimlerinde büyük zorluk yaşadıklarını belirten Müftüoğlu, “Bu olay sadece bir kaza değil; yoksulluğun ne denli arttığının göstergesi” dedi.
Olayı sosyal devletin çöküşü olarak nitelendiren Müftüoğlu, bu tür faciaların siyasi politikaların bir sonucu olduğunu ifade etti. “Demokrasi eksikliğinin ve sosyal politikaların yetersizliğinin bu tür olaylara neden olduğuna” dikkat çekerek, vatandaşların temel haklarını savunmalarının önündeki engellerin altını çizdi.
Gelir eşitsizliği ve çalışan yoksulluğu
Müftüoğlu, Türkiye’deki gelir eşitsizliğinin tehlikeli boyutlara ulaştığını vurguladı. “Bir tarafta inanılmaz bir zenginlik var ama diğer tarafta müthiş bir yoksulluk var” diyen Müftüoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye'de gelir eşitsizliği çok fazla. Ayrıca çalışan yoksulluğu çok önemli. Bu insanlar tembel oldukları için, iş yapmadıkları için yoksullaşmıyorlar. İnsanlar günde 10-12 saat belki de çocuklarını eve bırakarak çalışmak zorunda kalıyorlar. Bunun karşılığında sağlıklı barınamayacakları, ısınamayacakları bir hayata da katlanmak zorunda kalıyorlar. Şu anda her an bu tür haberleri, benzerleri alabiliriz. Kış geliyor, akaryakıt fiyatları, doğalgaz fiyatları artacak. Dolayısıyla sağlıklı ve güvenli enerji kaynaklarına ulaşamayan vatandaşlar bu tür risklerle karşılaşabilirler.”