İZMİR EKSPRES

İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları, can dostları için tek yumruk oldu

İzmir Yaşam Hakları Savunucuları, can dostları için Cumhuriyet'ten Gündoğdu'ya yürüyerek sokak hayvanlarının uyutulmasına tepki gösterdi.

Abone Ol

İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen ancak kamuoyunda 'katliam yasası' şeklinde dillendirilen 'Hayvanları Koruma Kanunu'da Değişiklik Teklifi'ne yapılan itirazlarını sürdürüyor. İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları’nın yüzlerce üyesi, Cumhuriyet Meydanı’ndan toplanarak Gündoğdu Meydanı’na yürüdü, can dostları için birleşerek tek yumruk oldu.

Haber Ekspres gazetesinden Turgay Kılıç’ın haberine göre, hayvan hakları için yıllarca mücadele eden hayvan severler Haziran ayından bu yana ikinci defa sokaklara indi. TBMM’de onaylanan 5199 sayılı Hayvan Haklarını Koruma yasasının ardından bazı yetel belediyelerin hayvanları toplaması tepkiyle karşılık buldu. Üyelerin adına açıklama yapan Pınar Alp Asil, bir kafesin içinden haykırdı. Asil, “5199 Nolu yasa tartışmaya açıldığı günden beri, toplumdaki bölünme daha fazla keskinleşmiş ve iktidar yanlılarının tüm “ötekilere” yönelik saldırıları artan oranda çoğalmıştır. Peki bu sürece nasıl geldik? Sokakta yaşayan köpekler yerel seçimlerden önce AK PARTİ, Yeniden Refah Partisi ve Büyük Birlik Partisi gibi gerici partilerin seçim propagandası haline getirilerek hedef gösterilip canavarlaştırdı” diyerek sert çıkıştı.

"Tek bir canımızı vermemek için buradayız"

Öte yandan Alp Asil, “Hak savunucuları tarafından suç olarak görülen hayvanlara yönelik sistematik öldürme, işkence ve tecavüz cezasız kaldı. Biz sokaktaki bir canı beslemek, ona nispeten sağlıklı yaşam koşulu yaratmak ve uygun yuva bulabilmek için çabalarken, iktidarın yaratmış olduğu yaşam düşmanı siyasi atmosfer binlercesini caniyane bir şekilde katletti. Ve şimdi, Katliam Yasası ile sokakta yaşayan canlarımızı bizden almak istiyorlar! Bugün buradan bir kez daha daha tüm öfkemizle haykırıyoruz; Hopa Cankurtaran’da yaşamını ve doğasını çetelere teslim etmediği için katledilen Reşit Kibar için, katledilen kadınlar için, failleri bulunmayan Rabia Naz, Narin ve tüm çocuklar için,yok sayılan LGBTİQ+ için, emeğini patronlara teslim etmeyen işçiler için, kendinden olmayan herkese savaş açan bu iktidarın karşısında tek bir canımızı vermemek için buradayız! yasa iptal edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz!” dedi.

Gazetecilere seslendiler

Pınar Alp Asil, yaptığı açıklamada bazı gazetecilere de seslendi:

“Biz yaşamdan yana olanlar; kana susamış bu iktidara, sahte haberlerle toplumu manipüle eden trol ordusuna, sosyal medyada tonlarca para döktüğünüz sahte bot hesaplara, kendisine gazeteci deyip meslek etiğini yok sayarak hayvanların yaşam hakkını anketler açarak bir avuç takipçisiyle tartışmaya açanlara, her gün bilimden uzak, yeni nefret söylemleri ile toplumu kutuplaştıranlara, halkın parkını halka kapatanlara, halkın meclisine halkı almayanlara, protesto hakkını engelleyenlere, gözaltına alanlara karşı; hayvanları, sokakta yaşayan köpekleri, dostlarımızı savunuyoruz! Savunmaktan vazgeçmeyeceğiz! Buradayız! Bir yere gitmiyoruz!”

"Hayvanlar yaşamak istiyor"

Son olarak derneğin bir diğer üyesi Kaan Genç ise, şunları ekledi sözlerine:

“Anayasa Mahkemesine 16 maddenin iptali için açılan dava yakın zamanda görülecek. Hayvanları Koruma Kanunu denilmesine rağmen kanunun adına, amacına, koruduğu değerlere açıkça aykırı olan bu kanun derhal iptal edilmelidir. İnsanlara tanınan ve ölüm hakkı olarak niteleyebileceğimiz, rıza temeline dayanan ötanazi uygulamasının; rıza ve irade beyanı olmayan hayvanlar için söz konusu olamayacağını biliyoruz.

Hayvanlar Yaşamak İstiyor! Veterinerlerinde hayvanları öldürmeye zorlamanın; mesleğinin doğasına, meslek kurallarına ve mevzuatına aykırı olduğunu biliyoruz. Yasa tartışılmaya başlanıldığı günden beri her gün toplama ve şiddet ihbarı geliyor. Sonuna kadar bunu yasanın iptaline karşı tavır almaya devam edeceğiz.”